Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Örtülü Bütçe!

23 Aralık 2014 Salı

Siyasetle “örtülü” sözcüğü yan yana gelince akla hemen örtülü ödenek gelir. AKP iktidarı döneminde örtülü ödeneğin adeta ayrı bir bütçeymiş gibi etkin kullanıldığı biliniyor. Öyle ki; sadece bu iktidar döneminde kullanılan örtülü ödenek önceki tüm iktidarların toplamından daha fazla...
Sık sık diyorlar ya;biz,90yıllıkdönemdendaha fazla icraat yaptık... Kimi konularda haklılar. Bu haklı örneklerin başında örtülü ödenek geliyor. AKP döneminde bütçe rakamlarındaki artışla örtülü ödenekteki artış karşılaştırıldığında durum daha net anlaşılıyor. 12 yılda bütçe 4 kart artarken örtülü ödenek harcaması tam 12 kat arttı.
Örtülü Ödenek Bakanlığı diye ayrı bir bakanlık kurulsa yeridir. Adı üstünde; yasa gereği buna ayrılan paranın nereye, niçin harcandığını sorma yetkisi kimsede yok. Ama ayrı bakanlık olursa hiç değilse, Başbakan kendi hesabını bilir!
İşin kara mizahı bir yana, genel bütçenin de örtülü ödenekten farkı yok. Dün 2015 yılı bütçesi Meclis’ten AKP’nin oylarıyla geçti. Giderek denetleme gücünü yitiren bütçe, bu yıl da rakamlardan ibaretti.

***

Bir bütçe elbette rakamlardan oluşacak, başka neden oluşacaktı, denebilir.
Oysa işin aslı öyle değil. Parlamenter sistemin kökenlerinde bütçe vardır. İngiltere’de kralın her şeye hâkim olduğu dönemde, halktan alınan vergilerin artmasına koşut olarak sarayın harcamalarının da artması üzerine, halk sesini yükseltti.
Dedi ki; “bizim vergilerimiz nereye gidiyor? Kralın bu kadar lüks harcama yapmaya, saraylarına saraylar eklemeye hakkı yok.”
Buna karşılık kral da dedi ki; “vergi benim, hazine benim. İstediğim yere harcarım.”
Halk dedi dedi ki; “olmaz böyle şey, biz, sırtımızdan alınan verginin nereye harcandığını bilmek istiyoruz.”
Sonunda halk kazandı. Kralın vergi gelirlerini nereye harcadığını denetlemek üzere bir kurul oluşturuldu. Bu kurul zaman içinde kurumlaştı, gelişti ve parlamenter yapı oluştu. Denetim, bütçenin yanı sıra yönetimi de kapsadı.
Bugün demokrasi tarifinde üç temel esas vardır; Denetlenebilirlik, şeffaflık, istikrar. İlk ikisini atan iktidar, üçüncünün arkasına dayatma ve zorbalığı koydu, gidiyor.

***

TBMM’de dün bütçe oylamasının yanı sıra 4 eski bakanla ilgili kurulan Soruşturma Komisyonu’nun karar oylaması vardı. Daha önce 15.00’te başlayacağı duyurulan oylama, önce yarım saat ertelendi. Devamında da 5 Ocak 2015’e bırakıldı.
Bütçenin tümüyle denetim dışı tutulması da en azından her türlü soru işaretine gebedir. Zira bütçe, kurumların harcadığı paradan ve varlıklarının alt alta yazılmasından ibaret. Harcamayı denetleyen Sayıştay raporları ya çok eksik ya hiç yok.
AKP’liler konu yolsuzluğa, hırsızlığa gelince pişkin bir yanıt vermenin yolunu buldular. Şunu söylüyorlar:
“Dedikleriniz doğru olsa, halk bize oy verir mi?”
Bir bakıma yolsuzlukları halkla örtmeye çalışıyorlar.
Yıllar önce bir mikrobiyologdan dinlemiştim... O günkü yazımda balık baştan kokar, deyimi vardı. Mikrobiyolog dedi ki; gerçekte balık baştan değil gövdeden kokar, ama koku baştan çıkar.
Bu, ülkeler için de böyle midir?
Toplum kirlendiği için mi kirli yönetimler ayakta durur?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Asgari ortalama ücret! 12 Aralık 2024
Atatürk bakışı gerek 11 Aralık 2024
BOP’ta yeni süreç! 10 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları