Yüksek Seçim Kurulu (YSK), seçimlerin güvenliğini sağlayan başlıca organ. Verdiği kararlar kesin. İtiraz edilemiyor. Anayasa Mahkemesi bile, “Her işe bakarım, bu işe bakmam” diyor.
Kurulun üyeleri Yargıtay’dan ve Danıştay’dan seçimle belirleniyor. 7 asil 4 yedek üye gizli oyla başkanını seçiyor. Önemli konularda yedek üyeler de kurula katılıyor.
Demokrasinin sarayda değil de rayında olduğu günlerde YSK’de görev yapmak isteyen Yargıtay ve Danıştay üyeleri kıyasıya yarışırdı. Şimdi bu kalktı. YSK’de bulunması uygun görülenler aday oluyor, başka aday çıkmıyor. Gelinen noktada bu da ortadan kalkıyor. Mevcut başkan ve üyelerin görev süreleri bir yıl daha uzatılıyor.

***

YSK Başkanı Sadi Güven, üyeler Refik Eğri, Faruk Kaymak, İlhan Hanağası, Zeki Yiğit ve Nakiddin Buğday’ın görev süreleri 23 Ocak 2019’da doluyordu. 24 Haziran 2018 seçimlerinin kendileri için son görev olduğunu düşünüp emeklilik hazırlıklarını da yapıyorlardı.
AKP 21 Aralık’ta Meclis gündemine bir torba yasa getirdi. Adı şu:
Karayolları Trafik Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi.
Bu teklifin içine YSK üyelerinin sadece görev süresi dolanlarının değil, tümünün görevinin bir yıl daha uzatılması maddesi eklendi. Böylece 2022’de YSK üyeliğinden ayrılması gereken Cengiz Topaktaş, Yusuf Aykın, Erkan Çiftçi, Muhammet Akkaya, Kürşat Hamurcu da 2023’e kadar kurumda kalacak.
Neresinden baksanız demokrasiyi gölgeleyen bir durum.
İktidar YSK üyelerini tam takım istiyor.
Anayasanın 67. maddesine göre, seçimlere bir yıldan daha az süre kala yapılacak değişiklik bir sonraki seçimde uygulanabiliyor. Seçime kalmış 3 ay, seçimle ilgili en son ve itiraz edilemez kararları verecek YSK’nin doğal süreci bozuluyor.
Teklifin gerekçesinde bir “hileye” başvurulmuş. “1997 ve 1999’da böyle bir değişilik yapıldı” deniyor. Ancak “bir yıl kala” kuralı 2001’de getirilmişti!
Değişiklik yapıldıktan sonra buna itiraz edilirse, bunu YSK görüşecek. Yani kendileri için karar verecekler.

***

Neden bu yola başvuruldu?
Öyle anlaşılıyor ki; yeni gelecek üyelere güvenemiyorlar.
Oysa Yargıtay ve Danıştay’a yeni alınan üyelerin hemen tümü son dönemdeki çok katlı süzgeçlerden geçmişti.
Mevcut YSK’de sadece Topaktaş, 16 Nisan referandumunda mühürsüz oyların geçerli olmasına karşı çıkmıştı.
Önceki gün CHP Ankara Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mansur Yavaş’la konuşurken sordum:
-İşe nereden başlayacaksınız? Şu karşılığı verdi:
-Sandık güvenliğinden!
Memlekette can güvenliği, mal güvenliği, hukuk güvenliği, sınav güvenliği hak getire...
Seçimler de görev süresi özel olarak torba yasayla uzatılan YSK’ye emanet!
Oldu olacak YSK’yi sabitlesinler. Adı da şu olsun:
Sabit Seçim Kurulu!