Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Sanata TÜSAK!

15 Nisan 2014 Salı

Hükümet, daha iktidara gelişinin ilk günlerinden başlattığı sanatla kavgasını, öldürücü bir darbe ile sonlandırmak istiyor. Bu darbenin devamında başkalaşmış bir kurum oluşturmayı planlıyor.
Bir süredir sanatla ilgili kamuoyunda tartışılan, toplumun büyük bir kesiminin kayıtsız kaldığı Türkiye Sanat Kurulu (TÜSAK) oluşturulmasına ilişkin yasanın özü bu.
AKP’nin tümüyle bitirmek ve kendine ait hale getirmek istediği kurumlara ilişkin izlediği yol şöyle: Yeni bir yasa çıkararak mevcut kurumun tümüyle ortadan kaldırılmasını sağlıyor. Böylece kimse idari yargıya gidip “benim haklarımı gasp ettiler” diyemiyor. Devamında da kafasındaki modele göre yeni yapılanmaya gidiyor.
TÜSAK böyle bir planın temelini oluşturuyor. Tamamı Bakanlar Kurulu, yani başbakan tarafından belirlenecek 11 üyeden oluşacak TÜSAK’ın devreye girmesiyle birlikte, bugün Türkiye’nin temel sanat birikimini oluşturan tüm kurumlar kapatılmış olacak. Başlıcalarını saymak gerekirse; Devlet Tiyatroları, Devlet Opera ve Balesi, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, İzmir, Çukurova, Bursa, Antalya gibi bölge senfoni orkestraları, Devlet Halk Dansları Toplulukları, Türk Halk ve Sanat Müziği Koroları fiilen sona erecek.

***

Yerine ne gelecek?
TÜSAK’a tutsak projeler gelecek...
Yasaya göre TÜSAK’ın altında tiyatro, opera, bale, müzik, plastik sanatlarla ilgili alt kurullar oluşturulacak.
Örneğin tiyatrocular bu alt kurula bir proje sunacaklar. Kabul görürse desteklenecek. Ancak iş desteği almakla bitmiyor. Eğer proje olarak kabul edilen oyunda bir replik değişikliği dahi olursa, verilen destek faiziyle geri alınacak.
Bir tiyatro grubu böyle bir ceza ile karşı karşıya kalırsa, üç yıl yeni bir proje sunamayacak.
Aynı durum sanatın tüm dalları için de geçerli.
Bitmedi... TÜSAK, yukarıda sıraladığımız kurumlara ait tam mal varlıklarını da yönetme hakkını eline alacak. Ankara’dan örnek vermek gerekirse, Şinasi Sahnesi’nin, Büyük Tiyatro’nun yönetimi de TÜSAK’a geçecek. Bu binaların kimlerin kullanımına verileceğini de aynı kurul belirleyecek.

***

Sanatçıların teşvik ve ikramiyeleri de ortadan kaldırılacak. Mevcut kadrolarda bulunan sanatçılar düz maaşla yaşamlarını sürdürürken yeni katılacak sanatçılar böyle bir güvenceden de yoksun olacak, sözleşmeli ya da proje bazlı olarak çalıştırılacak
Bir sanatçı, iktidarın beklentilerine yanıt vererek öldüğünde o kadro da ölmüş olacak. Yerine kimse alınmayacak. Zaman içinde mevcut kadrolar da tümüyle eriyecek.
Kısacası TÜSAK, sanata ve sanatçıya tuzak...
Sanat bir devletin, bir toplumun ortak hazinesidir. Hem o ülkenin tarihsel değerlerini hem de insan zenginliğini gösterir. Bu anlamda sanat öyle bir hazinedir ki piyasa değeri yoktur.
AKP dahil her iktidar, Türkiye’yi dünyaya tanıtırken mutlaka sanata da başvurur. Bu gerçek sadece bizim için değil her ülke için geçerlidir.
Sanatın yönü hep aydınlığa doğrudur. Albert Camus, “dünya aydınlık olsaydı, sanat olmazdı” diyor. Bu yüzden de aydınlıktan korkan iktidarlar hep sanattan da korkmuştur.
Aydınlığın ve karanlığın mücadelesinde tarih boyunca kazanan hep aydınlık olmuştur. Zira gece karanlığının içindeki yolculuk bile şafağa çıkar.
İktidarı bir kez daha düşünmeye, sonu belli olan bu yasayı gündemden düşürmeye çağırıyoruz.   



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Atatürk bakışı gerek 11 Aralık 2024
BOP’ta yeni süreç! 10 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları