Tek yol var: Aklın ve bilimin ışığı!

14 Ekim 2020 Çarşamba

Sevgili gazeteci arkadaşımız Fatih Ertürk, 28 Eylül’de testinin pozitif çıkmasının ardından yattığı hastaneden önceki gün taburcu olduktan sonra şu mesajı paylaştı:

Türk doktorları insanüstü bir gayretle çalışıyor. 4 doktor bizimle birlikte katta hasta yatıyordu. 5. doktor anestezi uzmanı olmasına rağmen (Dr. Serkan) Covid’lilere yoğun bakım veren servisin başındaydı, o da ben çıkarken hastalandı. Bu doktorlara laf söyleyenler vatan hainidir.

Fatih’in bu mesajını ardından şu haberi aldık:

Covid-19 tedavisi gören Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Esat Ülkü yaşamını yitirdi.

Geçen hafta aramış, şifa dilemiştik. “Atlatacağım” diyordu.

Bugün “Gündem”, “Türkiye’de bilim insanları var” dememizi sağlayanların başında gelen Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Saltık’ın. 

Yazısını aynen paylaşıyoruz...

***

AKP İKTİDARINA;

(Her kim tam yetkili ve sorumlu ise...)

Sağlık Bakanlığı öylesine şaibeli duruma geldi ki bu Bakanlığı dağıtıp yeni baştan kurmalı..

Orta düzeyde bir “sudoku oyununu” (!) bile yüzüne gözüne bulaştırdı, oynadığı sayıları tutturamadı. Oysa dürüst olmalı, verilerle hiç oynamamalı idi.

Sorunun temeli: Salgını başarıyla yönettiği algısı yaratmak ve RTE’ye yaranmak..

Sorunun bedeli: Türk halkını, Dünya Sağlık Örgütü’nü ve dünya kamuoyunu aldatmak.

Oyunun faturası: Rezil olmak ve ülkemizin saygınlığını ağır biçimde yaralamak; görünür görünmez ulusal çıkarlarına ağır biçimde zarar vermek..

Önlenebilecek ölümleri önleyememek, salgının yersiz uzaması ve çok ağır ekonomik yitikler...

Reçete:

1. Sağlık Bakanı Dr. Koca’nın derhal istifası ya da Reis = TEK ADAM = RTE tarafından azledilmesi.

2. Tarafsız ve yetkin bir hekim akademisyenin, bir halk sağlığı profesörünün tam yetki ile sağlık bakanı olarak atanması ve kadrosunu oluşturması.

3. Ulusal ve uluslararası bağımsız uzmanların daveti ile Salgın Veritabanı’nın bütünüyle saydam biçimde erişime ve yönetime açılması.

4. Yanlış, oynanmış, eksik… tüm verilerin geçmişe doğru tümüyle düzeltilmesi.

5. Türk ve dünya kamuoyundan, başta DSÖ olmak üzere uluslararası kurumlardan özür dilenmesi.

6. TBMM’de salgın hakkında genel görüşme açılması, gerekli mevzuatın ortaklaşa çıkarılması. 

7. Salgında kamu kurumlarının hatası nedeniyle ölenlerin ailelerine tazminat ödenmesi.

8. Sağlık çalışanları için meslek hastalığı hakkının geriye doğru kabulü, geride kalanlarına ölüm aylığı bağlanması ve hak edilen tazminatların ödenmesi.

9. Dr. Refik Saydam Ulusal Sağlık Kurumu’nun yasa ile bilimsel olarak özgür, yönetsel ve akçalı (mali) olarak özerk statüde yeniden açılması; insan gücü ve teknik donanımının hızla sağlanarak salgın yönetiminin bu kuruma devredilmesi.

10. Kökü dışarıda, asla yerli ve milli olmayan Sağlıkta Dönüşüm dayatmasının durdurulması, şehir hastanelerinin kamulaştırılması, koruyucu sağlık hizmeti temelli ve öncelikli kamusal sağlık sistemine dönülmesi.

***

Prof. Saltık’a ellerinize sağlık diyoruz.

İnsanlık tarihinin üç büyük felaketi var:

Savaşlar, salgınlar, açlık-kıtlıklar!

İçinde bulunduğumuz felaketten çıkışın tek ışığı, akıl ve bilim!

Ülkenizi, kendinizi bir nebze seviyorsanız Prof. Saltık’lara kulak verin!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları