Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Verilen Hükmün Hükmü Yoktur

20 Nisan 2013 Cumartesi

\n

Siz hiç, bir maçın ilkyarısının 200 dakika, ikinci yarısının 10 dakika oynandığını gördünüz mü?

\n

Ergenekon davası böyle

\n

seyrediyor.

\n

Yargılamanın ikinci yılına girerken, 2010da, mahkemenin uygulamalarına bakıp şu benzetmeyi yapmıştım:

\n

İstanbuldan Ankaraya gidiyorsunuz. 2 saat sonra bir tabela gördünüz; Ankara 200 km. Yolu yarıladık deyip gaza basıyorsunuz, bir tabela daha; Ankara 250 km.

\n

Zira dava görüldükçe uzamaya başlamıştı. İddialar çok geniş ve belirsiz tutulduğu için adı geçen her dosya mahkemeye getirtiliyordu.

\n

O günlerdeki genişlemeye bakınca, ceza davalarını iyi bilen hukukçular da dahil olmak üzere pek çok kişi, Silivri yargılamalarının 15-20 yıldan önce bitirilemeyeceğini söylüyordu. İçlerinde, Bu dava benim hukukçu olmak isteyen toruna miras kalır diyenler de vardı.

\n

***

\n

Son bir yıldır dava akordeona döndü. Bir açılıyor, bir kapanıyor. 2012 başında 4 sanıklı Şile kazıları davasının birleştirilme istemi, mevcut dosyanın katettiği aşama göz önünde tutularak, yargılamanın uzamaması için reddedilmesi düşünülürken birden karar değişikliği oldu. 2012 ilkbaharında Şile yetmedi, birinci dava, internet andıcı, ıslak imza derken toplam 22 iddianame birleştirildi.

\n

2012 başındaki hıza bakıp, bu yaz karar hedefleniyor olmalı diye düşünürken, 2012 ortasındaki birleştirmelere bakıp, anlaşılan işi uzatmaya karar verdiler yorumunu yaptık.

\n

2012 sonunda ise seyir yine değişti. 13 Aralıkta mütalaanın açıklanması beklentisiyle başlayan yeni süreç, 18 Martta 2271 sayfalık esas hakkında mütalaayı ortaya çıkardı.

\n

Savcılar mütalaayı 120 milyon sayfalık ek klasörlerin, 10 bin sayfayı aşkın iddianamelerin devamı olarak hazırladıklarını duyurdular.

\n

Aslında şunu söylemeleri gerekirdi:

\n

Biz delil değeri taşımayan dokümanları ayıkladık. Lehte delillerle aleyhte delilleri de ayırdık. Buna göre sanıklarla ilgili değerlendirmelerimizi de yeniledik. Son durum bu mütalaadır.

\n

Bunun yerine şunu söylediler:

\n

Hiçbir delili tartışmıyoruz. Tümünü var ve geçerli olarak sayıyoruz. Mütalaa bütün bunların özetidir.

\n

Özet dedikleri, 2271 sayfa.

\n

Mahkeme heyeti bunların üstüne 15 Nisan Pazartesi günü savunma hakkını müebbetlikler için avukatıyla birlikte toplam 2 saat, diğerleri için 1 saat olmak üzere sınırladı.

\n

Heyet yıllardır, hakkında yeni bir tanık çıkan ya da bilgi-belge gelen sanık bunun üzerine konuşmak isteyince genellikle söz vermiyor, şöyle diyordu:

\n

Son savunmanızı yaparken uzun uzun bunları anlatırsınız.

\n

15 Nisanda sürenin az olduğuna ilişkin şikâyet gelince verilen karşılık şu oldu:

\n

Bugüne kadar yeterince konuştunuz, biz de bir kanaat edindik.

\n

***

\n

Gelinen noktanın özeti şudur:

\n

Karar verilmiş, açıklamak için zemin oluşturuluyor.

\n

Yukarıda belli bir zaman dizini içinde aktardığımız süreçte yaşanan hukuksuzlukların, usul hatalarının sayısı dört haneli rakamları buldu.

\n

Şu değerlendirmelerin yıllardır süren yargılamalardan süzülmüş gerçekler olarak algılanmasını dilerim:

\n

Silivride Türkiye Cumhuriyetinin yasaları uygulanmıyor. Mevcut yasalar yürürlükteymiş görüntüsü altında bambaşka bir rejimin yasalarıyla yargı yürütülüyor.

\n

Hukuk devleti yargı eliyle çökertildi. Bunca usul hatası bilinçsizse yapılmış olamaz. Bu gidişe onay vermeyen hâkim ve savcılar acımasızca tasfiye edildi.

\n

Gelinen noktayı net olarak masaya yatırmak, yapılması gerekenlerin de netleşmesini sağlar. Bu süreçte en önemli gerçek, davaların toplum gözünde inandırıcılığını yitirmesidir. O nedenle Silivri üzerinden topluma verilmek istenen korku tersine dönmüştür. Dava toplum gözünde aklanmıştır.

\n

Verilen hükmün, hükmü yoktur.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Asgari ortalama ücret! 12 Aralık 2024
Atatürk bakışı gerek 11 Aralık 2024
BOP’ta yeni süreç! 10 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları