Yeni gerilim noktası: Ayasofya imamı!

02 Haziran 2021 Çarşamba

Halkı kinle beslemek, ekmekle beslemekten kolaydır.

Ama kinle beslemenin de bir zorluğu vardır:

Kin, doymaz...

Kin, besledikçe daha fazlasını ister!

Kin, kendisini kullanan kişiyi zamanla yönetmeye başlar. 

Bosna Hersek’in “bilge kralı” Aliya İzzetbegoviç’ten, altı yıl hapis yattıktan sonra ülkenin liderliğine giden yolda, “kindar” davranmasını isterler. O da şu karşılığı verir:

“O zaman kin bizim rehberimiz olur. O yolun sonu yoktur.”

Ne yazık ki, kinden ve kutuplaşmadan beslenen bir iktidar mantığı ile karşı karşıyayız.

Karşıtlıktan beslenmek, kutuplaşma üretmek, toplumu “biz ve teröristler” kampına bölmek, iktidarda kalmanın başlıca yolu olarak görülüyor.

Zira topluma verebilecekleri başka bir şey kalmadı.

***

Gelişmeler gösteriyor ki, Ayasofya yeni bir kutuplaşma noktası yaratmak için açıldı. 

Ayasofya’nın cami olarak açılması AKP iktidarı döneminin başlıca gelgitlerinden. O aşama geçti.

Açılış tarihi olarak 24 Temmuz 2020 seçildi.

Yani Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedi Lozan’ın imzalandığı gün. 

Yani İngilizlerin, “İstanbul’u ve kapitülasyonu bize bırakın” diye bastırıp Mustafa Kemal’in, “Gerekirse yeniden savaşırız” ısrarından zaferle çıktığı gün... 

Yani İstanbul’un 5 yıl süren işgaline resmen son verildiği gün.

İşte o gün pandeminin azması pahasına, Türkiye’nin dört bir yanından yüz binlerce kişi Ayasofya’ya getirildi. Açılışta konuşan Diyanet İşleri Başkanı, Atatürk’e lanet okudu. Dedi ki:

“Vakfedenin şartı vazgeçilmezdir, çiğneyen lanete uğrar!”

Sonrasında Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Profesörü Mehmet Boynukalın, Ayasofya Başimamlığı’na getirildi. Kendisine verilen görevi başarıyla yürüttü. İstanbul Sözleşmesi iptal edilince şükür tweet’i attı. Kuran ayetlerinden örnekler verip faizle mücadelenin şart olduğunu anlattı. İş amiraller bildirisinde, “Ayasofya imamı görüşünü söylüyor da” diye başlayan eleştirilere konu olunca, ayrılma hakkını kullandı. Sonrasında da “Merak etmeyin ey güruh, kaliteli pamuk aldım” diye başlayan mesajlarına devam etti. 

Boynukalın, şimdi ilahiyat fakültesinde öğrenci yetiştiriyor!

Ayasofya Camisi 28 Mayıs’ta bir kez daha gerilimin, kutuplaşmanın, kindarlığın, zalimliğin zemini olarak kullanıldı. O gün Üsküdar İTO Anadolu İmam Hatip Lisesi Hafızlık Ortaokulu’nun 136 öğrencisine hafızlık icazet töreni düzenlendi. Protokolde Erdoğan’ın yanı sıra Şentop da vardı. Bir de yabancı misafir:

Ağustos 2019’da Sudan’da düzenlenen askeri darbeden sonra kurulan Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan

(Darbeciler, Erdoğan’ın yıllardır dostu Ömer Beşir’i indirdiler. Erdoğan şimdi o darbecilerle.)

Törende konuşan eski-meyen imam Mustafa Demirkan günün, Ayasofya’nın “anlam ve önemini” ifade etti. Ayasofya’nın 86 yıl müze olarak kaldığını söyleyip devam etti:

“Onlardan daha zalim, onlardan daha kâfir kim olabilir. Bu zihniyetin bir daha ümmetin başına gelmesini mukadder buyurma...”

Ayasofya bir kez daha kinin odağı yapıldı!

***

Olayları birleştirince durum çok net ortaya çıkıyor:

En uygun, en dikkat çekici, en etki yapıcı yerde kin tohumunu saçmak ve seyre durmak!

Nerede? Ayasofya’da...

Kiminle? İmamla...

Ne zaman? İstanbul için çok önemli günde.

Kime karşı? Atatürk’e!

Kimin önünde: Cumhurbaşkanı’nın ve Meclis Başkanı’nın!

Bu toplum bu kini yutmayacak.

Üretmeye çalıştığınız kin, sizi yutacak.

Mustafa Kemal, kir tutmaz, kim tutmaz, bu millet bu anlayışı ülkenin tepesinde tutmaz!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024
Istakozgiller! 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları