Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bilim ve Din
İnsanlar dini inanışları gereği ramazanda oruçlarını tuttular ve bayramla ödüllerini aldılar. Ülkemizin giderek dini inançlarıyla yaşayan bir toplum haline gelmesinin ve her alanda dini kuralların belirleyici ve etkileyici olmasının arkasında yatan etkenleri bugün analiz etmek istiyoruz.\n
\nBu değişimin ve bilimden uzaklaşılmasının nedenini İslam dininin Hıristiyanlık gibi olmadığı, insan yaşamının her yönünü düzenleyici özellikte olduğu görüşü ile mi açıklayacağız? Yoksa yoksulluğun, gelir dağılımının bozulmasının, servet transferinin ve toplumsal sorunların halkın ilgi alanından çıkarılması için dinin bir araç olarak kullanıldığını mı söyleyeceğiz?\n
\nİsterseniz önce bilimi tanımlayalım.\n
\nBilim olgusaldır\n
\nBilim olgusaldır. Bilimsel önermelerin tümü ya doğrudan ya da dolayısıyla gözlenebilir olguları dile getirir.\n
\n“Dünya yuvarlaktır/sabit basınç altında gazlar ısıtılınca genleşir” önermeleri bilimsel önermeler olup sentetiktir ve gözleme başvurmak gerekir.\n
\n“Yeşil nesneler renklidir/2+2=4 “ önermeleri ise analitiktir.\n
\nBilim mantıksaldır\n
\nBilim ulaştığı sonuçların her türlü çelişkiden uzak, kendi içinde tutarlı olmasını ister. Birbiriyle çelişen iki önermeyi doğru kabul etmez.\n
\nBilim bir hipotez ya da teoriyi doğrulama işleminde mantıksal düşünme ve çıkarsama kurallarından yararlanır. Bilindiği gibi hipotez ve teoriler doğrudan test edilemezler. Bir teoriyi doğrulamak için gözleme başvurmak gerekir.\n
\nBilim nesneldir\n
\nYeni bir hipotez veya teorinin ortaya konması aklımıza olduğu kadar sezgimize ve hayallerimize dayanan yaratıcı bir oluşumdur.\n
\nBilim eleştiricidir\n
\nBilim, ne denli akla uygun görünürse görünsün her sav ya da teori karşısında, herkesçe kabul edilmiş olsa bile eleştirici tutumunu elden bırakmaz. Bu eleştirici özellik kendini düzeltme olanağı da vermektedir.\n
\nBilim ile din arasındaki farklar yukarıda açıkladığımız niteliklerdedir\n
\nBilim, olguları saptama ve açıklamada gözlemi ve gözleme dayalı mantıksal düşünmeyi kullanır.\n
\nDin, metafizikten farklı olmayarak, sevgi, inanç ve duygu ile karışık, olgulardan kopuk bir akıl yürütmeye dayanır. Din eleştiri kabul etmez ve dolayısıyla hiçbir değişiklik yapılamaz.\n
\nTürk toplumunda ortak \tduyu olan dini değerler \tönemlidir\n
\nBilimin henüz çözemediği evrenle ilgili sonsuz soruların cevabını insan bir yüce varlığa, yüce enerjiye, yüce yaratıcıya inanarak bulmaktadır. Hele bilimden, gözlemden uzak yaşıyorsa kendisine bütün güçlü araçlarla empoze edilen inanç sistemi kurallarına sıkı sıkıya bağlanmaktadır. Ama yaşanan çelişkiler de azımsanmayacak şekilde çoğalmaktadır.\n
\n• Ramazan boyunca iftar çadırları yoksulların doyurulmasını sağlarken yoksulluğun bir kader olduğunu da vurguluyordu. Güçlü olan yoksulu doyuracak, sevap elde edecek (öbür dünyada ödüllendirilecek) yoksul ve güçsüz olan da karnını doyuranlara ve bu olanağı verdiği için Allah’a şükredecek. Peki, yoksulluğun sebeplerini ortadan kaldıracak düzeni kim tartışacak? Yoksulu doyuranların zenginliğinin haklı kazançlara dayanıp dayanmadığını, adil servet dağılımının olup olmadığını kim sorgulayacak?\n
\n• Ramazan boyunca Sultanahmet’teki şenlik, dar gelirli insanların çoluk çocuğu ile gezmesi, az bir para ile en ünlü markaları tatması ve alması, neşe içinde dolaşarak sahura kadar keyif içinde olması ona sağlanan bir hoşluk ve halkın reflekslerini yumuşatan bir ortam olduğu kadar tüketim ekonomisine de katkıda bulunmuştur. Bu ortamı görenler, yapanların ne denli faydalı şey yaptığını ve temelinde dinsel etkenlerin olduğu, dinimizdeki “yardım elini uzatın” önerisinin sevimli bir şeklini görmüşlerdir. Dinsel iklimle amaçlanan mutluluk sağlanmıştır. Oysa bu mutluluk geçicidir. Kalıcı olan servet dağılımının adil olmasıdır. Fırsat ve cesaret eşitliğinin sağlanmasıdır.\n
\n• Vaiz veren hocalar giderek artan cesaretle dini kuralların topluma egemen olması için büyük çaba harcamakta ve beyin yıkamaya devam etmektedirler. Söylediklerinin hiçbir dayanağı olmaması, dini inançların uluorta, gelişigüzel ve dağınık biçimde empoze edilebileceğini göstermektedir.\n
\n• İftar sofraları sevgi ve şefkatin paylaşılacağı yerler olacağına, kavganın ve gösterişin alanları olmaya başlamıştır. Gösterişli ve sevgiden yoksun bu iftarlar bir çelişki değil midir?\n
\nBilim evrenle ilgili soruları binlerce yıl çözemeyeceğine göre din var olmaya devam edecektir. Ancak dini halkın mutluluğu için kullanıyorum diyenlerin büyük masum çoğunluğun dikkatini başka yöne çevirmek amacıyla kendilerine haksız güç ve kazançlar edinmelerinde kullanacakları bir silah olmamasını sağlamalıyız. Bu da bilimin esas alınması, dinin bilimin gelişmesi ve zorlukların aşılmasında bir sığınma ve Allah’la sohbet etme (tasavvuf) amacını taşımasını gerektiriyor…
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması