Kriz iş hayatını etkilemeye devam ederken piyasa oyuncularına bazı önerilerde bulunmak istiyoruz. Ancak bunlar bazı deneyimlerin sonuçları. Siz farklı yollar da uygulayabilirsiniz.

İşadamına öğütler

- 2009 yılı bütçesini gerçekçi yapın, net satışlarınızı enflasyon oranında arttırın. Geçen yıla göre satış miktarınızda düşme varsa bu düşüşü telafi edecek bir büyüme öngörün. Eğer satış adediniz düşmüş ancak birim vergi öncesi kâr aynı kalmışsa kullanacağınız toplam kârda azalış var demektir. Bu durumu önlemeye çalışın. Geçen yılın birim ürün başına düşen kârı arttırmaya ve bunun için de ürününüzün maliyetlerini aşağıya çekmeye çalışın. Kur ve vade farkı nedeniyle bunu yapamazsanız bari stoka alım yapmayın.

- Satışınızı arttıramıyorsanız, agresif satış yöntemleri uygulamayın. Bu batak alacaklar yaratmanıza neden olur. Kârlı ve tahsilatı sağlam satışlara öncelik ve önem verin. Agresif satış cironun kredi olarak kullanılmasına yol açar ki bu krizde telafi edemeyeceğiniz bir nakit darlığına neden olur.

- Yoğun kredi kullanmışsanız, krediye teminat olarak verdiğiniz çeklerin vadesi gelmeden ödemelerde aksama olup olmayacağını gözlemleyin. Ödeme aksamanız cironuzun yüzde 10’unu geçerse tehlike var demektir. Bu durumda aksayacak çeklere yeni çek yaratmak veya ona tekabül eden kısmı kapatmak için tedbir alın.

- Kullandığınız krediler dışında ileride batak veya aksayan tahsilatlarınıza karşı fonlama yapabileceğiniz bir tutar için “ihtiyat fonu” yaratmak üzere bir başka bankadan kredi almaya çalışın.

- Brüt satış kârınızı, maliyetlerinizi mümkün mertebe düşürerek arttırın; bunu arttıramıyorsanız geçen yılki tutar kadar olmasına dikkat edin. Ama mutlaka faaliyet giderlerinizi düşürün. Brüt satış kârınızın tamamını faaliyet giderlerine harcamayın. Dolayısıyla işçi çıkarmayın ama işçilik ücretlerine dengeli bir zam yapın. Reklam ve promosyon giderlerinizi gereksiz bir şekilde arttırmayın. Beyaz yakalı elemanlarınızın karşıladığınız masraflarını ciddi biçimde azaltın.Temsil ve ağırlama giderlerinizi ölçülü yapın. Gereksiz her harcamayı kısın. Harcama yapın ama gereksiz olanı harcamayın ve harcatmayın.

- Atıl gayrimenkulleriniz varsa şimdi gayrimenkul satma zamanı değil deyip tamahkârlık yapmayın. Satabiliyorsanız satın, kredi borçlarını kapatın veya likit olarak sepet yaparak tutun. Değerinin altında satılacak bir gayrimenkul sizi kredi maliyetlerinden kurtaracağı için son tahlilde zaten istediğiniz değere satılmış olacak.

- Ne yapın ne edin bir miktar parayı kenara koyun ve “Allah korusun parası” yapın. Bu en az brüt satış kârınızın yüzde 10’u olsun. Zarar etmişseniz, aldığınız borcun, kredinin yüzde 2’sini kullanmayın, ihtiyat olarak tutun.

- Çalışanlarınıza fazla mesai uygulamayın ve belli sürelerle ücretli veya ücretsiz izin verin. Ücretli izin verseniz bile işletme faaliyet göstermeyeceği için faaliyet giderlerinden tasarruf edeceksiniz.

- Kriz yönetimi oluşturun ve bu masa sürekli şirketin rakamlarını analiz etsin ve yorumlasın. Bu nedenle verileri ve raporları günlük hale getirin. Her an şirketin mali analizini yapacak hale gelin. Bugünlerde danışmanlardan ziyade kendinize güvenin, eli taşın altında olan sizsiniz.

- Şirketinize güveniyor ve değerli olduğunu görüyorsanız finansal veya stratejik ortak arayışına girin ve girişimlerde bulunun. Teklifleri değerlendirin. Bu hususta tutucu olmayın.

- Bu kriz likidite krizi yarattığından nereden ne tasarruf ediyorsanız bunu “ihtiyat fonu” olarak havuzda biriktirin veya borç kapamada kullanın.

Bankalara öğütler

- Mali tablolar güçlü olmazsa bile inandığınız veya ikna olduğunuz firmalara rahatlıkla kredi verdiğiniz kriz öncesi esnekliği göstermenizi sizden kimse beklemiyor. Ama kredi teminatı olarak kendi müşterisinin çekini vermiş değerli müşterinize tahsilatlarında aksama olacağını düşünerek sıkıştırmayın. Ödenmeyen veya beğenmediğiniz çeklerin karşılığını hemen istemeyin. Tahsilat aksama oranında ek kredi tahsis etmeye çalışın.

- Firmaları zorlarsanız elini ayağını birbirine dolarsanız, o ne satış yapabilir ne tahsilatlarını etkin takip edebilir; dolayısıyla size borcunu ödeyemez duruma gelebilir. Bu nedenle müşterinizi şimdi her zaman olduğundan daha fazla desteklemeniz gerekir.

Ekonomiyi yönetenlere öneriler

- Fon kaynakları yaratın. Sektörlere direkt fonlama yapın.

- Kamu alacaklarının ödenmemesi halinde uygulanan gecikme zammını ve faizini ciddi bir şekilde düşürün.

- IMF ile anlaşacaksanız bir an önce anlaşın. Anlaşma yoksa piyasaları beklenti içine koymayın.

Sevgili okuyucular 2009 yılı zor bir yıl. Çelik gibi bir iradeye sahip olmak şart gibi gözüküyor...

pamukm6superonline.com