Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Okur Mektupları

07 Aralık 2008 Pazar

Cumhuriyet okuru olduğum için ne kadar ayrıcalıklı hissediyorum kendimi. Ve de sizi okuduğum içindiye yazıyor Bedia Bilginer:

Bugünkü yazınıza (24 Kasım) kaynak olan 1430 romanla ilgili o İtalyan bestsellerı Türkçeye çevrilmiş midir? Çevrildiyse nasıl ulaşabilirim? Çevrilmediyse biraz daha alıntı yapıp köşenize koyabilir misiniz? Ya da o eski yazınızı bana gönderebilir misiniz? Listedeki kitaplardan şimdiye kadar okumamış olduklarımı da en kısa sürede okuyacağım. Bana ufuk açtınız. Teşekkür ederim. Cumhuriyet internet abonesi olarak yazınızı bugün bütün arkadaşlarıma ileteceğim...

Eski yazılarla sık sık nostaljituruna çıkan yazarlardan değilim. Ama bundan iki hafta kadar önce kütüphanemi temizlerken, yıllar öncesinde kaleme aldığım unutulmaz roman başlangıçlarınadair çok sevdiğim bir yazı geçti elime. Yıllara meydan okuyan ve yazı sanatının büyük ustalarının elinden çıkan o satırları okurlarımla bir kez daha paylaşmak dürtüsüne karşı koyamayıp; on beş gün önce bu köşede yeniden yayımladım.

1430 tılsımlı roman başlangıcınıbir araya getiren eski bir İtalyan best-sellerından yapmış olduğum seçki, Sağnakokurları arasında çok ilgi uyandırdı. Bedia Hanım gibi kitabın Türkçeye çevrilip çevrilmediğini öğrenmek isteyen, orijinal ismineulaşmak isteyen bir dizi başka okurun yanı sıra, yazıma kaynak olan eseri Türkçeleştirmek isteyen yayınevlerinden daha fazla aynntı talep eden telefonlar aldım...

Çok arzu etmeme rağmen herkese zamanlı ve ayrı ayrı yanıt yetiştiremediğim için, istenilen bilgileri burada toptan vermeye çalışacağım:

Unutulmaz romanların, milyonlarca okuru arkasından sürükleyebilmesindeki tılsımı; içimizin derinliklerine ulaşan o İlk titreşimde” -yani ilk satırlarda arayan- ve 1430 çarpıcı roman başlangıcını bir araya getiren eserin orijinal adı: Era una notte buia e tempestosa-yani Karanlık ve Fırtınalı Bir Geceydi!

Alt başlık da şöyle: Bir romana başlamanın 1430 yolu

İtalyada Baldini Castoldi Dalaiyayınevinden çıkmış.

Yazarları: Papi Giacomo, Presutto Federica

Son yayın tarihi 1997...

Zamanında büyük ilgi ile okumuş olduğum kitap; İtalyan edebiyatı ile dünya edebiyatından seçkileribir araya getiriyordu. Bu ilginç eserin Türkçeleştirilmesi halinde; içine Türk edebiyatını da katarak yapılacak bir uyarlamanın, Türk okuru açısından zengin bir kaynak oluşturacağını düşünüyorum...

Ve “Incredible India!”

Hindistanda olan bitenler, görebildiğim kadarıyla dünyayı daha ziyade yurtdışından izleyenCumhuriyetokurlarının ilgisini çekiyor. Rusya dizisi ardından bu sütunun sadık okurları arasına giren ve Moskovadan yazan R. Ertan Acaroğlu Incredible India!- İnanılmaz Hindistan - (Üst başlık: Denizden Gelen Terör) yazısı için; Bu yazıyı elinize sağlıkdemek için kaleme aldımdiyor ve ekliyor:

Yanılmıyorsam iki yıl kadar önce ilk kez BBCde vizyona giren Incredible Indiareklam klibinde ilk önceleri husyeleri sıkılmış gibi böğüren bir erkek sesinin etnik olduğunu sandığım şarkısı dikkatimi çekmişti. Hindistana gideceğim varsa sırf bu reklam nedeni ile gitmemdiye düşünmüştüm. Incredible India sonra CNN ve şimdi Eurosport dahil Discovery Channel ve Rus TV’lerine sirayet etti. Irkçı davranmamak amacı ile reklamı sadece seyretmemekle yetindim ama bugün yazınızın başlığını görünce, düşüncelerimde yalnız olmadığımı anladım!

Cumhuriyeti internet baskısındanizleyen yurtdışı okurlarımız böyle çok geniş bir uluslararası medya yelpazesi üzerinden dünya olaylarını değerlendiriyor. Acaroğlunu, benim gibi, Incredible Indiaklibinde rahatsız eden şey, Hindistanın global köy TVlerinde sirk reklamıgibi bir şeye dönüşmüş olması...

Sen tarih yazan bir Gandhi devrimi yaşa, topraklarında güneş batmayan imparatorluğakarşı efsa-nevi bir bağımsızlık savaşı ver... Sonra git küresel turizmi cezbetmek adına”, “Discovery Channelda ülke imajını dilim dilim sirk reklamıgibi ufala...

Incredible Indiabu nedenle bize Hindistanın son 60 yıllık tarihinde nerden nereye geldiğini anlatıyor ve bir reklam filmindençok çok fazla şey söylüyor...

Acaroğlu; ben bu ayrıntılara uzun boylu girmeden daha nereye varmak istediğimi satır aralarında yakalamış...

Bu sütunu bu özen ve dikkatle izleyen tüm okurlara teşekkürler!

nilgun@cumhuriyet.com.tr



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘Belle Époque’ bitti 8 Aralık 2024
Trump, Musk ve Zweig 1 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları