Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Avro Krizi ve 'Dördüncü Reich'

04 Ağustos 2012 Cumartesi
\n

Üçüncü Reich”, Nazi Almanyasını tanımlar.

\n

Avro kriziile ortaya çıkan yeni siyasi tabloyu tanımlamak için de artık Dördüncü Reichi fadesi kullanılıyor.

\n

Dördüncü Reichla; bu kez askeri güç yerineortak para birimi Avro gücüyleAvrupaya dayatılan Alman hegemonyası kastediliyor...

\n

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghinin düş kırıklığı yaratan beyanları İtalyanın önde gelen gazetelerinden Il Giornalede, Dördüncü Reichmanşetinin atılmasına yol açtı.

\n

‘Merkel diz çöktürdü!’

\n

Manşet altında da Hitler selamı veren iri bir Angela Merkel resmi görülüyor.

\n

Merkel Avrupaya diz çöktürdüdenen haberde şu satırlar dikkat çekiyor: Almanya kazandı. İtalya, Avrupa, Avro kaybetti. Boş vaatlerle oyalanan (İtalya Başbakanı) Monti; Merkel boyunduruğuna giren (ECB Başkanı) Mario Draghi kaybetti. Dönemeç addedilen Merkez Bankası doruğundan çıkan kararlar, Merkez Bankası yetkilerinin sıfırlanması; kriz ülkelerinin egemenliğinin yitirilmesi ve bu ülkelerin Brüksel, Berlin dayatmaları ile daha çok özveri altına girmeleri demek. Tablo karşısında spekülatörler bayram etti. Borsalar düştü. İtalya bundan böyle fiilen Avrupanın değil Dördüncü Reichın parçası.”

\n

Almanya gerçekten birDördüncü Reichmı oldu?

\n

Her şeyden önce şunu belirtmek lazım: Çizmede Dördüncü Reichmanşetini atan Il Giornale”, eski Başbakan Berlusconinin gazetesi. Gelecek yılın seçimleri için adaylığını ilan eden medya patronu politikacıya ait olan bu gazete, krizi -Merkele boyun eğen- işbaşındaki Başbakan Montinin ayağını kaydırmak için de hiç kuşkusuz bir fırsat olarak da kullanıyor. Felaket çığırtkanlığının dozunu olabildiğince abartılı ve yüksek tutuyor.

\n

Beri yandan dramatik ifadelerin baş döndürücü hızla sloganlaştığı, sloganların hızla gerçek algısınadönüştüğü çağdayız.

\n

Gerçek ile propaganda kolayca birbirine karışabiliyor. İsli, puslu şartlarda söylenenlerin gerçek ya da propaganda olması çok fazla bir şey değiştirmiyor. Öyle ya da böyle İtalya gibi Avrupanın derin kriz ülkelerinde bir Dördüncü Reichalgısı yerleşiyor.

\n

Almanlar uğursuz çağrışımları olan Reichtanımından tabii nefret ediyor. Ama eski kıtanın temel bir güç paylaşımı dönüşümündengeçtiğini onlar da teslim ediyor.

\n

Tanınmış Alman sosyoloğu Ulrich Beck örneğin, Avro bunalımını su üstüne çıkaran borç krizinin Avrupada yeni bir güç mantığıyarattığınısöylüyor:

\n

Borç veren ve borçlu ülkeler arasında emperyal bir fark belirdi. Borç verenler, borçlu ülkeleri yönetmeye başladı. En güçlü ekonomi Almanya, Avrupanın denetimini eline aldı. Çoktaraflılık, tektaraflılığa dönüştü. Eşitlik yerini hegemonya; egemenliğin yerini egemenlik kaybı; saygının yerini başkalarının demokratik vakarına kayıtsız kalmak aldı…”

\n

Az buz laflar değil bunlar.

\n

Almanyanın eline bakanülkelerde bu emperyal farkişte şimdi buruk biçimde hissediliyor.

\n

‘Biz fakirleşirken Almanlar zenginleşiyor’

\n

Sadece değişik siyasi hesaplar içinde olan Berlusconi gazetelerinde değil İtalyan basını genelinde, Almanyaya karşı belirginleşen bir bilenme duygususeziliyor. Basındaki birinci sayfa yorumlarını her sabah aktaran gazeteciler örneğin, Almanyanın -özellikle Güney Avrupa ülkelerini ezen- krizden etkilenmek şöyle dursun zenginleşerek çıktığınıbelirtiyor: Almanya sadece kendi çıkarlarını göz önüne alır ve gitgide zenginleşirken biz fakirleşiyoruz. Almanya, AB ortaklarına dayanışmarefleksi göstermediği gibi AB entegrasyonunun araçlarını kendi çıkarları için kullanıyor!

\n

Almanyanın Avrupa Merkez Bankası(1920’lerden kalma!) enflasyon travmasınakarşı sadece enflasyonla mücadele aracıolarak kullanmasını; İtalya, İspanya gibi ülkeler başta olmak üzere diğer Avrupalı ortaklar kabul etmek istemiyor. Genç nüfusun hemen yarısının işsizler ordusuna yazıldığı bu ülkelerde Avrupa Merkez Bankasının aksine büyüme projelerinin finansmanıiçin kullanılması isteniyor.

\n

Bu nedenlerden ötürü Avro krizi”, salt bir Avro kriziolmaktan çıkıyor ve ortaklığı mayınlayan bir AB krizinedönüşüyor.

\n

AlmanyadaBild”, İspanyada da El Paiste yayımlanan son değerlendirmesinde eski İngiltere Başbakanı Tony Blair de bunu söylüyor:

\n

Bu artık Avrupa için bir varlık krizidirbeyanında bulunan Blair ardından şunu ekliyor:

\n

Şimdiki halde edinilen izlenim Avrupanın gerisi reformlara doğru kör topal yol alırken Almanyanın da diş gıcırdatarak da olsa, kendisinden istenilen taleplere yavaş yavaş cevap vereceği şeklindedir. Ancak piyasalarda spekülasyon devam ediyor ve Avroyu kurtarmanın bedeli her geçen gün artıyor... Avrupanın krizleri eskiden öyle ya da böyle mutlaka çözülürdü. Ama bu kriz farklı. Bu hepimiz için (alışık olmadığımız) yeni bir tecrübe. Geçmişle kurabilecek tek paralel ise 30lu yıllar!

\n

Reich tabiri kullanılsın ya da kullanılmasın herkesin ortak korkusu: demokrasilerin iflas ettiği ’30’lu yıllar!

\n

Üstelik bu korku eskiden olduğu gibi kapı arkasında fısıldanmıyor. Manşetlere taşınıyor, Blair gibi kaçın kurası politikacılar tarafından telaffuz ediliyor.

\n

Elden kemerlerinizi bağlayın!demekten başka bir şey gelmiyor.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘Belle Époque’ bitti 8 Aralık 2024
Trump, Musk ve Zweig 1 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları