Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
'Avrupa Hiç Bu Kadar Uzak Olmadı!'
Neler oluyor?
\nOlayların hızına artık yetişemiyoruz.
\nBaşbakan’ın “yeni Nasır”, “yeni Selahattin Eyyubi” nidalarıyla Arap halkları tarafından kucaklandığı, New York’ ta ABD Başkanı tarafından bir maç süresine sığacak uzunluktaki dakikalar boyunca ağırlandığı, Cumhurbaşkanı Gül’ün “hasta adam Avrupa’ya” nispet yapar edayla Almanya’da “Türkiye tek başına Avrupa kadar etkindir!”sözleriyle racon kestiği sırada tam; başkentte bombalar patlıyor.
\nAnkara’nın göbeğinde, Bağdat manzaraları yaşanıyor…
\nBütün bu gürültü, patırtı, pohpohlama ve karmaşa arasında Türkiye nereye yuvarlanıyor?
\nHangi sulara yelken açıyor?
\nİçerden bakarken bazen ormanı çok net göremiyoruz. Dış gözle, büyük fotoğrafı saptamak bazen daha kolay olabiliyor.
\n“Repubblica” gazetesinde dün bu bağlamda önemli bir yazı yayımlandı.
\n‘Türk devi veda ediyor’
\n“Türk devi Avrupa’ya veda ediyor” başlığıyla birinci sayfadan gösterilen ve Marco Ansaldo imzasıyla içerde; “Sultan Erdoğan”, “Osmanlı Türkiyesi dünyaya meydan okuyor!” başlıklarıyla “üç sayfa” devam eden yazıda kısaca; “Türkiye’nin Avrupa ile ipleri attığı” söyleniyor. ve “Türkiye’nin Avrupa macerasının sona erdiği” vurgulanıyor.
\nAvrupa basınında ilk kez bu denli kesin ifadelerle sürecin sonuna gelindiğinin betimlenmesi ve yaşanan yol ayrımına -tarih, gün vererek- “mim” konulması açısından dikkat çekici bulduğum yazıyı burada bazı bölümleriyle aktarmak istiyorum:
\n“Eylül ortası İstanbul hâlâ güneşli ve sıcak. İki kıtayı bölen Boğaz’daki deniz trafiği sakin ve düzenli biçimde devam ediyor. Oysa Avrupa ile Asya hiçbir zaman birbirine bugün olduğu denli uzak olmadı. AB kapılarında beklemekten usanan Türkiye’nin -Londra’da eğitim almış, Suudi Arabistan’da iktisatçı olarak bulunmuş olan- Devlet Başkanı Gül ilk defa; ‘Bizi yük olarak gören ve istemeyen tek bir Avrupa ülkesi varsa, AB üyeliğinden vazgeçebiliriz!’ dedi. Gül’ ün bu deklarasyonu… kimseyi şoke etmedi. Tersine Türkiye’de (işlerin bu noktaya gelmesinden dolayı) belli bir coşku bile var. Çünkü Ankara çok uzun zamandan beri beslediği Avrupa rüyasını bir yana bırakırken yeni ufukları keşfedebilmek adına ellerinin serbest kalmasını istiyor… Yeni Türkiye Avrupa bahsini kapatırken pek çok tehlike ve çok sayıda korku arasında dünyaya açılıyor…”
\nAvrupa, ABD, İran… \t\t‘hepsi kaygılı’
\nTürkiye’nin dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri arasında bulunduğunu hatırlatan İtalyan gazetesi; “sürecin, Avrupa tarafından artan bir güvensizlik ve kuşkuyla izlendiğini” not ederken; “Türkiye ile Arap dünyası arasındaki psikolojik yakınlık ve Ortadoğu’da birden, hızla altüst olan dengelerin sadece Avrupa’yı değil, gerçekte ABD ve İran’ı da çok kaygılandırdığını” ekliyor. “Ancak… okun artık yaydan çıktığını, gelişmelerin kolayına kontrol edilemeyeceğini” belirtiyor.
\n“On yıllardır içerdeki düzene hâkim olan laikler ve askerleri; Erdoğan ile Gül’ün birlikte alt etmeyi başardıklarını” söyleyen ve “Avrupa ile kaybedilen yarış; Türkiye’yi çepeçevre çevreleyen yörede ortaya konan yeni bir bahisle kazanılmak isteniyor. Söz konusu bahis, Türk iş dünyasına neredeyse küçük bir Çin gözüyle bakılan Afrika’ya dek ittiriliyor” diyen gazete arkadan -özetle!- şu gözlemleri ilave ediyor:
\n‘Rahatsız edici aktör’ Türkiye
\n“Tüm bunların yanı sıra ülkede… İslamcılığın alttan alta giderek yol aldığı görülüyor… Alkol tüketimine yüksek vergiler uygulanıyor… Gazete bürolarına genç İslamcılar dolduruluyor. Makyajlı ve ölümcül derecede ince uzun topuklar giyseler de; kadınların yarısı başörtülü. Baskı, korku, sansür kıskacında onlarca gazeteci, yazar hatta tercüman… kendini bundan böyle tehdit altında hissediyor ya da hapsi boyluyor… Laikliğin Türkiye’de karşıtlığını yapan Erdoğan’ın, Arap Baharı’na laiklik götürmeye çalışması çok ironik… Avrupa, bilinçli şekilde kendinden uzak tuttuğu, gözleri önünde büyüyen bu rahatsız edici aktör Türkiye ile şimdi yüzleşmek zorunda… Gül son kertede Avrupa’yı uyarıyor. Ama çok gözlemciye göre, Türkiye fırsatı artık sona erdi.”
\nTürkiye’nin Avrupa ile geri dönüşü olmayan biçimde köprüleri atmasını, bu denli net ifadelerle ortaya koyan başka yazı okumadım. Artı yalnız AB değil, “yırtıcı” olarak tabir edilen Türkiye’nin “yeni ataklıklarından”; Batı’nın yanı sıra İran’ın duyduğu “tedirginliği”, Türkiye’nin dönüşümüyle birlikte çarpıcı biçimde özetleyen değerlendirmeler üzerinde söylenecek çok şey var. İlk fırsatta devam etmek üzere.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yavru kedi kuryenin dikkati sayesinde böyle kurtarıldı
- Özgür Özel’den Kemal Kılıçdaroğlu’na olay yanıt
- 13 gündür aralıksız hapşırıyor
- Okullarda temizlik yapmak isteyen CHP'li belediyelere en
- Karekodlarda 'Sanal tuzak' uyarısı
- Ebeveynler dikkat!
- Uzmanlar tek tek anlattı
- Felçli kedisi için yürüteç yaptı...
- NATO Toplantısında Yapay Et Konuşuldu! Gıda Krizi Kapıda
- Kronik hastalıklardan kurtulmak mümkün: Su diyeti
En Çok Okunan Haberler
- Başını kesip surlardan aşağı attı, sonra intihar etti
- Yeniden gözaltına alınan şahıslar tutuklandı!
- Garipoğlu'nun otopsisine giren doktor ve savcı konuştu
- Ünlü hamburger zincirinden 'sağlık' skandalı!
- Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
- Apple ‘Sinan Ateş’ için ne diyecek?
- 'Bu alçakları mahkûm ettireceğim'
- Çölün ortasında bulundu, içinden servet çıktı!
- 'En güçlü Erdoğancılar bile...'
- 'Genel Başkanımıza namussuzca ithamlar...'