Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Breivik'in Kurbanı Gizem'i Hatırlarken

31 Temmuz 2011 Pazar
\n

Annesi, Gizemin ölümüne son ana dek inanmadı, inanamadı.

\n

Güldener Hanımı anlamamak mümkün mü?

\n

Gazetelerdeki resimlerinde bile Gizem çok canlı; pırıl pırıl, ışık, enerji saçıyor. 17 yaşındaki genç kız, gördüğümüz tüm fotoğraf karelerinde yaşam dolu gülüşüyle gözlerimizin içine bakıyor. İri, kahve gözleri; yanağındaki tatlı gamzeleriyle, resimlerden fırlayıp hayata geri dönecekmiş gibi duruyor.

\n

Bu denli sağlıklı, cıvıl cıvıl bir evladın ölümüne bir anne nasıl inanır?

\n

Tanrı sabırlar versin.

\n

Doğan ailesi, kızlarını yarın Davutoğlunun da katıldığı bir törende, yaşadıkları kent Trondheimda toprağa verecek ve yaşamlarının gerisini, bu dinmez acıyla geçirecek.

\n

Gizemin mutlu olduğunu söylediği Trondheima Doğanlar vaktiyle kimbilir hangi cennetdüşleriyle gitmişti?

\n

Oslo ve Bergenden sonra Norveçin en büyük üçüncü kenti olan Trondheimı gördüm. İki yıl önce, bir Norveç gezisinde geçmiştim.

\n

Aşağı yukarı tam bu zamanlar, yaz ortasıydı. Gece yarısı güneşidedikleri olguya nerdeyse yakın uzunlukta, bitmek bilmeyen muhteşem yaz günleri ve büyük fiyorduyla anımsıyorum Gizemnin şehrini

\n

Trondheimsfjordadı verilen görkemli bir fiyort içindeki kent; yüksek teknoloji, üniversite ve araştırma merkezi olarak nam salmıştı. Yazları uzun günleri ile olduğu kadar, kışları sonsuz geceleriyle biliniyordu. Sabahları yaklaşık 9 civarında günün ağardığını, öğleden sonra 15:30- 16 sularında karanlığın çöktüğünü anlatmışlardı.

\n

Uzun kış gecelerinin en büyük tesellisi; Aurora Borealisadı verilen Kuzey Işıklarıidi. Gökyüzünün özellikle aydınlık göründüğü gecelerde, doğa -kutup coğrafyalarından başka hiçbir yerde görülmeyen!- masalsı bir ışık şöleni yaratıyor; gökkubbe, yeşilden, mavi, mor, sarı, turuncuya çalan ışık bulutlarıyla gerçek ötesi bir görünüm alıyordu.

\n

Ancak anlaşılan o ki bu Aurora Borealisdışında, tekdüze Norveç gecelerinin çok başka keyifleri yoktu. Aylarca yalnız beş-altı saat gün yüzü gören Norveçliler, kolay bunalıma giriyor; insanlar kışları mutlaka sonsuz karanlıklardan kaçışiçin yurtdışında tatil yapmanın yollarını arıyordu.

\n

Cennet cehennem bir arada

\n

Norveçte en çok ilgimi çeken şey bu olmuştu: Güçlü, cömert doğa; refah, bolluk ve petroldahil en değerli doğal kaynakların esirgenmediği muazzam zenginlikler içinde alttan alta hep kendini hissettiren bir saklı cehenneminvarlığı vardı.

\n

Öyle ki Norveç folkloru bile mükemmel cennet içindeki bu cehennemden payını almıştı

\n

Gittiğimiz her yerde, her vesileyle aktarılan troll öyküleribuna tipik örnekti

\n

Söylenceye göre; kimi cüce”, kimi dev; koca burunlu, uzun kuyruklu yarı insan/yarı doğaüstü yaratıklar olan ve her yerde önümüze çıkabileceği varsayılan trollları ürkütmeye gelmezdi.

\n

Karanlıklar dünyasında ağaçlar ve kayalıklar arasında; fiyort yamaçları ve mağaralarda yeraltında biteviye gizlenerek -kendilerini gizleyerek!- yaşadığına inanılantrollların; öfkelenmeleri halinde ne yapacakları belli olmazdı.

\n

Bazı trolllar çok acımasızdı.

\n

Bazıları, iyitabiatlı olsalar da umulmadık biçimde gaddarlaşabiliyordu.

\n

Trolllerin kendileri de kötü kaderden muaf olamıyordu. Sürpriz biçimde gün ışığına yakalanmaları halinde onlar da oracıkta hemen, oldukları yerde taşkesiyordu.

\n

Rehberimiz, fiyortlar içindeki çok sayıda kayalığı; sular üzerinde yükselen ufak adacıklarıyarı şaka, yarı ciddi bir tonla- Bakın bu eski bir trolldü!diye bize anlatmıştı.

\n

‘Kötülük aptal değildir!’

\n

Breivik, deli değil belki ama işte böyle dipsiz karanlıklardan çıkan çift doğalıbir kuzey kültürünün ürünü.

\n

Breivikin, öz babası oğlu için Avrupada çok politikacının yaptığı gibi, münferit, meczuptanımlarını kullanmıyor; lafı eveleyip gevelemeden teröristdiyor.

\n

76 yaşındaki emekli diplomat Jens Breivik, Fransada La Depeche du Midigazetesine verdiği demeçte Ben artık bir daha Norveçe geri dönememdiye konuşuyor: Bu teröristle benim hiçbir bağımın olmadığını yazın. Terörist olan oğlumun adını anmak istemiyorum…”

\n

Breivik için, öz babasının saptamasına en yakın tahlil; Avrupa basınında AlmanyadaBerliner Zeitungdan geliyor:

\n

Almanyanın etkili yayın organı Breivikten söz ederken; O, toplumun merkezinden çıkan bir teröristdiyor ve ekliyor; (Breivik) dışlanmış bir outsiderdeğil. (Ahkâm üzerinden) böyle birine dönüştürülmemeli. (Breivik) kurban değil. O özgürce terorizmi seçen biri. Osloda olan sadece teamüden yapılmış bir şey değildi. (Gerçekleştirilen terör eylemi) aynı zamanda büyük bir entelektüel yatırımın ürünü olan sofistike bir plandı. Kötülük, aptal değildir. Kötülük, en azından, bizden daha aptal değildir. Eğitim, bizi kötülüğe karşı korumaz.

\n

Dünyanın en büyük kültür birikimlerinden birine sahip olan Almanyanın vaktiyle Hitler faşizmini nasıl üretmiş olduğunu insanlık çok sormuştu.

\n

Bu sorunun yanıtını iyi bilen bir Alman gazetesi, Breivik için işte düşünülebilecek en yalın tespiti, en özlü sözlerle dile getiriyor.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘Belle Époque’ bitti 8 Aralık 2024
Trump, Musk ve Zweig 1 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları