Küreselleşmenin enkazı

05 Nisan 2020 Pazar

“Bu pandemi tipik bir tarih kazası” diyor Berlusconi yıllarının liberal ekonomi bakanı Giulio Tremonti ve sözlerine I. Dünya Savaşı’na yol açan   “Saraybosna gibi tıpkı” diyerek devam ediyor: 

“Saraybosna (Avusturya-Macaristan İmparatorluğu velihatı Arşidük Ferdinand’ın öldürülmesiyle) kıvılcımı çaktığında, kimse bunun eski Avrupa’nın sonunu getiren bir Dünya Savaşı yaratacağını beklememişti. Ne ki öyle oldu. Saraybosna ile (20. yüzyıl başındaki gelişme ve iyimserlik dönemi) belle-epoque/altın çağ kapandı. Şimdi Covid-19 da günümüzün bir nevi Saraybosna’sı. Saraybosna da olduğu gibi tıpkı bu salgın da altın bir çağı, küreselleşmenin altın çağını bitirdi. Pazar ekonomisine kutsallık atfeden 20. yüzyılın son ideolojisi ‘piyasacılığa’ son verdi. Pandemi elbette bilim tarafından alt edilecek. Ama yaşanan trajedi küreselleşmenin sınırları ve zaaflarını göz önüne koydu. Sokağa çıkma yasağı bitip, dışarı çıktığımızda kendimizi büyük bir enkaz önünde bulacağız.”

Bu sözlerin liberal ekonominin İtalya’daki en büyük gururlarından birisi tarafından telaffuz ediliyor olması, çok şaşırtıcı ve çarpıcı. 

“Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler”ci Berlusconi düzeninin bir numaralı ismi dahi bunları bugün söylüyorsa, varın gerisini siz hesap edin... 

Doktorlar şokta

Bir buçuk aydır Tremonti’nin “yeni Saraybosna” olarak nitelendirdiği salgının pençesinde inim inim inleyen İtalya’da gerçekte nasıl bir enkazla karşı karşıya olduğumuzu anlamak için, sokağa çıkma yasağının sona ermesini beklememize gerek yok. 

Sağlık sektöründeki enkaz her gün, her saat gözümüzün önünde: Covid-19 hastaları için hastanelerde yeterli yatak sayısı yok, yeterli yoğun bakım ünitesi, yeterli hemşire, yeterli doktor, yeterli ventilatör/solunum cihazı yok... 

Bunları geçtik. Korona kurbanı hastalara bakan doktorları koruyacak en basit donanım araçları -koruyucu tulum, gözlük, maske- yok. Niye? 

Maske üretimi çünkü küreselleşme nedeniyle Çin, Hindistan gibi ülkelere bırakılmış. Bu ülkeler kendi salgın tedbirleri veya bürokrasi gibi nedenlerle maske ihracatını askıya alınca, sağlık çalışanları maskesiz kalıyor. 

Bu sebeple en ön saftaki doktorlar sapır sapır dökülüyor. 

Benim bu yazıyı yazdığım saatlerde koronaya kurban verilen doktor sayısı 77’yi bulmuş idi. “Yazıyı yazdığım saatlerde” diyorum çünkü yarın bu rakkamın  artacağını biliyorum... 

Sadece İtalya değil, Almanya dışındaki tüm gelişmiş Batılı ülkeler, süper güç ABD başta olmak üzere İngiltere, İspanya ve Fransa da korona krizinde bugün aynı “enkaz”la yüz yüze. 

New York Times’da “Doktorlar Vasiyetlerini Yazıyor” başlıklı okuduğum inanılmaz bir makalede (28-29 Mart) kelle koltukta görev yapan Amerikalı doktorların yaşadığı şok anlatılıyor: 

“ABD’li doktorların günün birinde araç gereç temini için sosyal medyadan medet umacağını, yalvar yakar olacağını kim düşünebilirdi?” diyor yazı ve ekliyor:

“Birinci Dünyanın tıp ortamında belli malzemelerin var olduğu düşünülür. Bu, musluğu açtığınızda suyun akmasını beklemek kadar doğaldır. Yokluklarla karşılaşmak doktorlar için şimdi çok büyük bir şok.”

Her yer İtalya oldu

Yalnız doktorların değil hepimizin yaşadığı duygu, pandeminin başından beri bu. 

Korkudan çok devamlı bir dümur hali içindeyiz. 

Akşam TV’de haberleri izlediğimizde, Batı’daki tüm kriz merkezlerinin her geçen gün İtalya’laştığını görüyoruz. 

Ülkelerin salgınlarla baş etme direncini ölçen “Dünya Sağlık Güvenliği Endeksi/Global Health Security Index”e bakıldığında sözüm ona yüz üzerinden 83.5 puanla 195 ülke içinden 1. sırada olan ABD ve onu 77.9 puanlamayla hemen 2. sırada izleyen İngiltere-şok... şok... şok- dünyanın gözleri önünde dökülüyor.  

Aynı listede 68.2 puanla 11. sırada bulunan Fransa ve 65.9 puanla 15. sırada olan (salgının Avrupa’daki yeni merkez üssü!) İspanya da, 31. sıradaki İtalya’dan artık farksız; hatta daha beter halde.

Covid-19 tüm bu sıralamaları anlamsızlaştırmış ve son otuz yılda, tasarruf, özelleştirme... şu bu nedenlerle hastanelerindeki yatak sayısını yarıya indiren İtalya ile eşitlemiş durumda. 




Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kılıçdaroğlu vakası 14 Nisan 2024
31 Mart’ın bahsi 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları