Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Mehmet Altan Geç Kalmadı mı?
Yandaş medyada yıllarca “başyazarlık” yapan Mehmet Altan da sonunda ışığı gördü. Şimdi artık iktidara “biat kurallarından” bahsediyor. Cızz...\n
\nAşılmaması gereken “kırmızı çizgilere” dikkat çekiyor. Birinci kırmızı çizginin “eleştiri yapmamak” olduğuna parmak basıyor. Otosansürden yakınıyor. Deniz Feneri misali “tabulardan” dem vuruyor. Ve bunların üstünü “Yapılan icraatları alkışlamak da yetmiyor” diye tamamlıyor, basın mensuplarından illa ki “Ne yapılıyorsa ilk defa yapılıyor. Bu yapılanlar yeni bir Türkiye yaratıyor. Bu sayede dünya bize hayran kalıyor” propagandasının beklendiğini belirtiyor. \n
\nNe diyelim!\n
\n“Yetmez ama evet”çi tayfa yavaş yavaş uyanıyor. \n
\nSabah şerifler hayır olsun. Günaydın! \n
\nSınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, geçen hafta dünya basın özgürlüğü endeksinde Türkiye’yi 179 ülke arasında sondan 31. sıradaki 148. basamağa indirdi. Paraguay (80) gibi yakın zamanlara dek Güney Amerika’nın en azılı diktatörlükleri listesinde başı çeken ülkeler, Gana (41), Burkina Faso (68) Kenya (84), Gabon (101), Çad (103) gibi ırak, egzotik Afrika coğrafyaları, Nepal (106), Brunei Sultanlığı (125), Bangladeş (129) gibi azgelişmiş Asya toprakları düzenli olarak yayımlanan endekste üstümüzdeki sıralarda yer alıyor. \n
\nBasın özgürlükleri konusunda dünyanın en ürkütücü ülkeleri arasında başı çeken Putin Rusyası (142) bile altı sıra üstümüzde kalıyor. \n
\nAynı listede Türkiye geçen yıl da parlak konumda değildi. Ama son bir yıl içinde tam on sıra birden yitirerek basın ifade özgürlüklerinde böylesine biçare yere oturdu.\n
\nReferandum yol ayrımı oldu\n
\nTürkiye adına büyük bir dönüm noktası olduğu zamanla çok daha açık görülen “12 Eylül 2010” referandumu arifesinde Mehmet Altan gibi “Yetmez ama evet” safında yer alan isimlere her fırsatta; “Yapmayın, etmeyin! Verdiğiniz bu can alıcı destek zaten baskıcı ve otoriter olan rejimi büsbütün sertleştirecek. Baskıcı rejim size artık ihtiyacı kalmadığını görünce sizleri de birer birer eleyecek. O zaman Hanya’yı Konya’yı anlayacaksınız. Ama iş işten geçmiş olacak. Sonuçta hepimiz zararlı çıkacağız!” uyarılarını çok yaptık. Ama ne fayda. Kendilerinden menkul bir kibirle bu arkadaşlar, “Dediğimiz dedik. Çaldığımız düdük!” tavırlarından zerre ödün vermediler. Sonuç ortada. \n
\n12 Eylül referandumu, Türkiye için çok dramatik bir dönüm noktası; yol ayrımı oldu. \n
\n2010 sonrası dönemde, demokrasinin can damarı sayılan basın özgürlüklerinde ülkemiz birer ikişer basamak değil.. böyle cehennem sarmalına düşer gibi baş aşağı on basamak geriledi. \n
\nMehmet Altan gibilerinin şimdi şikâyet etmeye hakkı var mı?\n
\nBence yok. Ancak hâlâ hiçbir özeleştiri yapmak ihtiyacı duymadan konuşma ayrıcalığını kendilerinde görüyor ve muhalif kesimlerin yıllardır bıkıp usanmadan dile getirdiği tespitleri, tekerleği keşfetmenin şehvetiyle gündeme getiriyorlar... \n
\nGeçti Bor’un pazarı... \n
\nAltan gibi liberal aydınların eleştirilerine artık hiç ihtiyaç yok. Türkiye’deki basın özgürlüklüklerine yönelik baskılar, bundan böyle dünya âlem herkesin dilinde. En son ünlü yazar Paul Auster’in açıklamalarını gördünüz. \n
\nNe diyor Auster? \n
\n“Hapisteki gazeteciler yüzünden Türkiye’ye gelmeyi reddediyorum. Kaç kişi oldu? 100’ü geçti mi? Neler oluyor Türkiye’de? Demokrat yasaları olmayan ülkelere gitmiyorum davet alsam da. Aynı sebeple Çin’den gelen davetleri de geri çeviriyorum. Bu hükümetleri protesto ediyorum.”\n
\nFranco diktatörlüğü döneminde aydınlar “faşist rejimi protesto” adına İspanya’ya ayak basmazlardı. \n
\nGörüldüğü üzere şimdi baskıya karşı bu simgesel tavrı Çin ve Türkiye gibi ülkelere ayak basmamak suretiyle gösteriyorlar. \n
\nAnglosakson medyası \t\tkrediyi çekti\n
\nEh, özgürlükler skalasında “Rusya’nın altına” inerseniz.. olacağı budur. \n
\nYadırganacak bir şey yok. Ama hal böyle olunca rejimin kara kutularının “Ah, vah!” diye ortalığa saçılması haber değerini yitiriyor. \n
\n“Economist”, “Financial Times” gibi Anglosakson basınında köşe taşı sayılan yayın organlarından her gün başka biri; “Erdoğan otoriterleşiyor” ihtarları yapıyor. En son İngiltere’den “Independent” gazetesi, “Türk Kaplanı Kavşakta” başlığıyla yayımladığı değerlendirmede; “Erdoğan giderek otokratlaşıyor” yorumunu yaptı. \n
\nGeçen hafta daha BBC’nin “Doha tartışmaları” programında gündeme gelen “Türkiye Arap ülkelerine model olabilir mi?” oturumunda izleyicilerin katılımıyla yapılan oylamada açık farkla “Türkler kendi kırık dökük demokrasisinin sorunlarına baksın! Türkiye Arap dünyasına iyi değil, kötü bir modeldir” sonucu çıktı. \n
\nKüresel köyün dört bir yanında milyonların izlediği bir programdan söz ediyoruz. \n
\nTürkiye örneğini “İslam demokrasisi” adı altında allayıp pullayan ve Ortadoğu ülkelerine model diye arz eden Anglosakson dünyasının yıldız yayın organları bile, AKP rejimi ardındaki sınırsız krediyi çektiler. \n
\nAtı alan Üsküdar’ı geçtikten sonra, Mehmet Altan çıkmış rejim eleştirisi yapıyor. \n
\nGeç kalmadı mı? \t
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı