Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Mısır'da İslam, Ordu ve 'Sandık'
“Yasemin Devrimi” Tunus’ta Bin Ali’yi alaşağı ettiğinde, ünlü yazar Ala el Asvani; “Kahire’de de ‘rejimle hesaplaşmak’ saati geldi!” demişti.
\nKahire’nin lüks bir semtindeki komşular üzerinden “yerleşik Mısır düzenini” anlattığı “Yakupyan Apartmanı” kitabıyla dünya çapında üne kavuşan Mısır’ın popüler yazarı Ala el Asvani, Tunus’ta geçen yılki olaylar patlar patlamaz derhal “Eli kulağında” diye konuşmuştu: “Tunus’ta olanlardan sonra Mısır da her an patlayabilir… Halk günden güne fakirleşiyor. Ama buna karşın yaşananlar hakkındaki bilgileri her gün artıyor. Rejim kontrolündeki medyaya karşın, yabancı TV’leri, interneti takip ediyor; fikir sahibi oluyorlar. Mısır halkını birbirine düşürmek pahasına koltuğa yapışmakta ısrar eden rejimin içyüzünü görüyorlar… ‘Baskı’ ve ‘böl-yönet’ taktikleriyle, iktidarına meşruiyet kazandırmaya çalışan rejimin… kirli yüzünün farkındalar…”
\n“Yasemin Devrimi”nin giderek Mısır’ı da içine alarak genişleyeceğini... El Asvani işte böyle herkesten önce görmüş ve “Kahire’de devrimin eli kulağında olduğunu” yukarıdaki sözleriyle duyurmuştu.
\nTahrir Meydanı, kanlı seçim arifesinden itibaren yeniden dolup taşarken; dünya TV’leri bu defa hemen El Asvani’ye koştu ve kendisinden ileriye dönük kehanet/değerlendirmeler istedi...
\n‘Hedef: Mübareksiz \t\tMübarek rejimi!’
\nBBC’de Asvani ile yapılmış böyle çok uzun bir röportaj izledim. İlk günden beri Tahrir gösterilerinin içinde bulunduğunu anlatan Mısırlı yazar, süreçte tamı tamına “üç kez” öldürülmek tehlikesiyle yüz yüze geldiğini söyledi. Meydandaki psikolojiyi; “ben-biz farkını yok ediyor” diye özetledi: “Kitleler arasında insan korkuyu unutuyor. Farkına varmadan yalnızca ‘biz’ oluyor” diyerek ekledi: “Normal şartlarda tehdit olarak görülen/algılanan şartlar, tehdit olmaktan çıkıyor…”
\nZamanla karşıt devrime dönüşen Arap Baharı’nın düş kırıklığını yaşamak ve görmekle birlikte, Asvani “devrime” inancını yitirmemiş. Ünlü edebiyatçının sözleri bu açıdan çok ilginç:
\n“Askerle aramızda bir yanlış anlaşma oldu” diye söze devam eden yazar; “Devrimi askerler, ‘Mübareksiz bir Mübarek rejimi’ kurmak için bir açık ‘darbeye’ dönüştürdü. Halbuki biz Mübarek’i devirmeyi devrimin bir ilk aşaması olarak görmüştük. Onlar ise Mübarek’i devirmeyi, Mübarek rejiminin Mübareksiz olarak devam ettirilebilmesi için meğer göze alınması gereken bir nihai hedef olarak görmüşler…” diyor.
\n“Statükoculuğun” felsefesini “Her şeyi; aslında her şeyin olduğu gibi kalması amacıyla değiştirmek” olarak özetleyen bir başka ünlü yazar Tomasi di Lampedusa’nın yarım asır önce söylemiş olduğu gibi tıpkı, Mısır’ın ünlü edebiyat adamı Al Asvani de Mübarek’in devrilmesinden bu yana geçen son on ayda yaşananları, “Mübareksiz Mübarek rejiminin devamı” olarak özetliyor…
\nTantavi’nin başkanlık ettiği askeri konseyle ABD, bu amaçla süreç içinde resmen el ele verdiler.
\n“Tahrir’deki eylemciler arasında yer almamak” ve “Tahrir’e çıkmamak” konusunda, askeri cuntayla zımni bir anlaşma içinde olduğu anlaşılan seçimlerin favori gücü “Müslüman Kardeşler” de hatta öyle anlaşılıyor ki, aynı oyunun parçası.
\nPerde arkasındaki bu büyük güçlerin “al gülüm, ver gülüm” paslaşmaları çerçevesinde; Müslüman Kardeşlerin de beklenildiği üzere sandıktan muzaffer çıkmaları halinde… Enver Sedat döneminde İsrail’le imzalanan ve bölgede ABD statükosunun temel direği olan “Camp David” anlaşmalarına dokunmamaları gerekiyor.
\nÇift düzlemli mücadele
\nMısır’ın “aylar alan” nev’i şahsına mahsus “seçim süreci” zarfında kısacası, “reel politik güçler” bir yanda böyle “Mübareksiz Mübarek rejiminin devamını” sağlayabilmenin ve “hâkim pozisyonlarını” sürdürmenin mücadelesini verirken “Tahrir’de” garibanlar da…“meydanı tekrardan ele geçirmenin” ve ele geçirdikleri meydandan “yeni siyasetler üretmenin/dikte etmenin” çabası içinde.
\nHalihazırda Mısır’da böyle çift düzeyde/çift düzlemde sürdürülen bir “yeni dengeler savaşı” var.
\nSonucu -yazık ki!- belli olan savaşın, kaybetmeye mahkûm görünen “Tahrir cephesinde” Asvani gibi uzağı gören aydınlar hâlâ ne arıyor peki?
\nEl Asvani, her şeye rağmen Mısır’ın köklü geçmişi ve halkına inanmayı sürdürüyor:
\n“Bu topraklar neler gördü? Neler geçirdi?” diyor ve -mealen!- ekliyor: “Biz cuntadan kurtulmak, demokrasiye kavuşmak istiyoruz. İslamcılık… doğru evet bir tehdit ama siyasi İslamın bu topraklarda uzun boylu tutunabileceğine ben şahsen inanmıyorum. Bu olasılık eğer güçlü olsaydı, Mısır çoktan şimdiye kadar siyasi İslam güçlerince alt edilirdi.”
\nEl Asvani’nin umutları -bu kıyasıya mücadelede- bakalım daha ne kadar yaşayabilecek? Göreceğiz.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama