Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Titanik mi Dediniz?
Cenova’nın “Galata” müzesinde birkaç yıl önce harika bir sergi gezmiştim.
\nSergi; adını İstanbul’un “Galata” semtine veren, eski Ceneviz Limanı’nın antreposundaydı.
\nCeneviz tacirlerinin eski dönemlerde “silahhane” olarak kullandığı antrepo, ünlü İspanyol mimar Guillermo Vazquez Consuegra tarafından elden geçirilmiş, Cenova’nın “Avrupa Kültür Başkenti” ilan edildiği 2004’te “Galata Deniz Müzesi” olarak halka açılmıştı.
\n“Transatlantik gemileri” sergisi de büyük açılış için düzenlenmişti.
\nSabahtan akşama tüm günümü geçirdiğim müzeden, zaman ve mekân içinde benzersiz bir deniz yolculuğu yapmış olmanın duygusuyla ayrıldığımı hatırlıyorum.
\n19. yüzyıl ortalarında “düzenli yolcu taşıyan” ilk büyük buharlı gemilerin serüveni ile başlayan sunum, okyanus aşırı yolculuklara eşlik eden büyük “serüven” ve “düş dünyalarını” anlatıyordu…
\n‘Yukarıdakiler aşağıdakiler’
\nGemiler teknolojik ilerlemeyle iri “transatlantiklere” dönüştükçe, okyanus ötesi yolculuklar “yukarıdakiler ve aşağıdakiler” haline dönüşüyordu.
\n“Yukarıdakiler”, 20. yüzyılın yeni teknolojileriyle (elektrik-jeneratör, sıcak su) donatılan birinci sınıf kabinlerde seyahat ederken; Avrupa kıyılarından “yeni dünyaya” eldorado vaatleriyle hareket eden göçmenler, teknoloji harikası muhteşem gemilerin alt bölümlerinde fare gibi istiflenmiş biçimde seyahat ediyordu…
\n“Galata”daki sergi, bu ayrı dünyaları multimedya araçlarıyla düşünülebilecek en canlı yöntemlerle tasvir ederken, izleyenler \to dönemlerin transatlantikler dünyasını neredeyse birebir yaşamış gibi oluyordu.
\n“Titanik” ve “Andrea Doria” gibi şahane gemilerde okyanusa gömülen talihsiz insanların öyküleri bu arada bir bir anlatılıyor; unutulmaz transatlantiklerin ayırt edici tüm özellikleri, iç dekorasyonlarına ve yansıttıkları sosyal akımlar, modalara dek aktarılıyordu…
\nAynı zamanda bir “sosyoloji çalışması” da olan bu “Galata sergisi”; 20. yüzyılda altın çağını yaşayan “transatlantik yolculuklarının”, ancak 1960’lara dek ulaşabildiğini, okyanus aşırı “büyük jumbo jet” taşımacılığının ortaya çıkmasıyla “düş gemilerinin” tarihe gömüldüğünü belirtiyordu.
\n“Galata”nın büyük gemiler ve transatlantikler sergisinde, İtalya’da karaya oturan ve günümüzde “yeni Titanik” olarak manşetlere çıkan gemilere ancak dipnot gibi yer verilmiş; serginin son kısmında sadece “kruvaziyer seferlerinin” 2000’lerle bu çok katlı gemiler sayesinde yeniden popülerlik kazandığından söz edilmişti…
\nToscana açıklarındaki Giglio Adası sahillerinde ölü bir balina gibi karaya oturan 4200 kişilik “Costa Concordia” enkazına baktıkça şimdi, o unutulmaz “Galata sergisini” hatırlıyorum…
\nKıyıya selam vermek sevdası uğruna ayna gibi sularda kayalara oturan bu tuhaf deniz gökdeleninin hikâyesi ile “Galata müzesi” salonlarında izlediğim gemi yolculukları arasında uçurum kadar büyük farklar var…
\nDüş, serüven, tutku, boy ölçüşme heyecanıyla yaşanan geçmişin deniz yolculuklarına karşın; günümüzün bu dev “kruvaziyerleri” deniz üstünde yüzen birer “otel”/“eğlence merkezi tema parkları” olarak algılanıyor.
\nDeniz de “eğlenceye” katık edilebilir sanılıyor…
\n‘Concordia’ Nuh’un Gemisi gibi
\nKaptan, bu anlayışla kaptanlıktan çıkıyor. Müşterileri eğlemekle mükellef “yüzen birer otel müdürüne” dönüşüyor. Kayalıklara teğet geçmek daha eğlenceli(!) olacaksa, ötesi düşünülmeden rota kıyıya kırılıyor!!
\nKaptan.. kaptan değilse… gemiler de artık gemi değil.
\nBirer şehir gibi hepsi!
\n“Giglio” kayalıklarına saplanıp kalan “Costa”… üst üste konmuş üç “Titanik” gibi tam: Deniz yüzeyinden 61.5 metre yüksekliğinde. Uzunluğu 290 metre. 18 asansör, 1500 kabin, 13 bar, 5 restoran, 4 yüzme havuzu, diskotek, gece kulübü, kumarhane, tiyatro, sinema, cimnastik salonu, internet kafe, alışveriş merkezi, güzellik salonları… içinde akla gelebilecek her şey var.
\nKarı-koca, çocuk… haftası 1300 Avro’ya gelen “her şey dahil” bu yeni şablon, bildiğiniz “tatil köyü” formülünün denize uyarlanması aslında.
\n“Tatil köyü” formatı böyle kruvaziyer adı altında denize indiğinde, sahici bir gemide bulmayı bekleyeceğiniz “denizciler”, “garson” ya da sıradan müstahdemlere dönüşüyor…
\nÇinli, Filipinli, Hintli, Perulu.. dünyanın dört bir yanından gelen personel ortak dil konuşmuyor. Ortak bir “deniz kültürü” paylaşmıyor...
\nBu nedenle, absürd kaza anında; yol gösterici kesin bir anons dahi yapılamamış. Nuh’un Gemisi’ni andıran “Costa” personelinden kimileri yolculara “güverteye gidin” demiş, kimi “kameralarınıza dönün” direktifi vermiş. Artık nasıl rasgeldiyse!
\nDenizleri bile teslim alan küreselleşmenin geldiği son nokta bu. \t
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- 500 bin TL'nin aylık getirisi belli oldu
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Suriye'de herkesin konuştuğu ölüm listesi
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Erdoğan'dan işgale 'isimsiz' tepki
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama