Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Trump doktrini
Dünya diken üstünde.
Trump’ın yemin töreni için geri sayım yaklaştıkça tedirginlik artıyor. Biden’dan oval ofisi devralmak için gün sayan 47. başkanın ısınma turlarındayken savurduğu salvolar hamaset mi, değil mi?
Cidden korkmalı ve kaygılanmalı mıyız? Batı’sından Doğu’suna gözlemciler bunu konuşuyor.
2016 seçiminde Trump’ın Beyaz Saray’a çıkmasına doğrudan katkıda bulunan Ruslar bile tedirgin. Bizzat müdahalelerine bu kez gereksinim duyulmadan, “büyük Amerika’cı” MAGA’cıların güçlü desteğiyle 2. kez başkanlığa seçilen Trump’ın özellikle “Grönland adası bizimdir!” mahiyetindeki açıklamaları Moskova’yı kıllandırmış görünüyor.
Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov -özetle- “hayli dramatik buldukları gelişmeleri Tanrı korusun duygusuyla” izlediklerini ve “şükürler olsun ki henüz beyandan öteye gitmeyen ifadelerle” karşılaştıklarını belirtiyor.
Yayılmacı hırsların ne hesapsız maceralara yol açabileceğini, elbette en iyi Ruslar bilir. “Kırım’ın ilhakı” ve “Ukrayna’nın işgali” ile yakın tarihte bu sayfayı unutmayalım ki önce onlar açtı.
Rüzgâr eken işte sonra böyle fırtına biçiyor.
ORMAN YASALARINA DÖNÜŞ
Avrupa’nın ana akım liderleri de teyakkuzda. En keskin tavır, Fransa dışişleri bakanı Jean Noel Barrot’tan geliyor. “AB üyelerinin egemen sınırlarına tecavüze, kimden gelirse gelsin izin vermeyiz” diyor Barrot ve ekliyor: “Ne var ki güçlünün yasasının hâkim olduğu bir döneme girdiğimiz de kesin!”
Bunu, “orman yasaları dönemi” olarak da adlandırabilirsiniz.
Almanya’dan Scholz da beri tarafta keza “sınırların dokunulmazlığından” dem vuruyor. “Sınır dokunulmazlığı ilkesinin ister Doğu -Kızım sana söylüyorum, Rusya sen anla hesabına- ister Batı namına tüm ülkeler için geçerli olduğunu” söylüyor.
İngiliz Başbakanı Keir Starmer, İspanya’dan Pedro Sanchez, sade Trump’ın son bir haftada yaptığı açıklamalara değil, başkanın “mütemmim cüzü” Elon Musk’ın girişimleri ve manipülasyonlarından duydukları rahatsızlığı da dile getiriyorlar.
FAŞİZM UNUTULDU
En birebir ifadeler İspanya’nın sosyalist başbakanı Pedro Sanchez’den yükseliyor.
Franco diktatörlüğünün sona erişinin 50. yılını, 2025’te bir dizi etkinlikle kutlamaya hazırlanan Sanchez; “Faşizm unutuldu!” demekten geri kalmayarak sözlerini şöyle sürdürüyor:
“20. yüzyılda kaldığını düşündüğümüz faşizm, bundan böyle Avrupa’nın 3. büyük siyasi gücü. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un ve bizim nicedir işaret etiğimiz üzere, dünyanın bir numaralı zengini Musk açıkça nefreti körüklüyor ve kurumlarımızı hedef alıyor. (Şubatta sandık başına gidecek) Almanya’daki seçim sürecine müdahil oluyor, Nazizmin mirasçıları namına halktan destek istiyor.”
Bir yanda Trump’ın, arka planda Amerikan emperyalizmini şekillendiren 19. yüzyıldan kalma “Monroe doktrini”nden ilham bulduğu söylenen genişlemeci tahayyülleri... Diğer tarafta Musk-Zuckerberg gibi, 21. yüzyılın “Gerçekler sansürdür”, “Trollük özgürlüktür” bayrağını açan yeni Orwell’cileriyle karşı karşıyayız. Trump Panama Kanalı’nı, Kanada’yı ve Grönland’ı ABD’ye katmak, Meksika Körfezi’ni “Amerika Körfezi”ne evşirmeyi istiyor.
Musk ve Zuckerberg de eşzamanlı olarak -zamanında Goebbels’in oynadığı role- rejimin büyük propaganda ağalığına soyunuyor.
Zuckerberg, sahibi olduğu Facebook, WhatsApp platformlarında -misal-henüz daha yeni “fact-checking/ doğruluk denetimi” mekanizmasına son verdiğini açıkladı. Musk da algoritmalarla oynayarak yapageldiği üzere küresel sağın tekno liderliğini ve kuklacılığını üstlenmekte.
PARADİGMA DEĞİŞİKLİĞİ
Buna -moda deyimle- “paradigma değişikliği” diyorlar.
Paradigma değişikliği yani “yeni yalanlar dönemi”, “mega milyarderler”, “orman kanunları” dönemi.
Paradigma değişikliğine itiraz eden Avrupalı liderler ne yazık ki alabildiğine dermansız ve güçsüz. Yeni dünya düzenini, ülkeleri içinde kucaklayan aşırı sağ partiler ve liderlerle kuşatılmış durumdalar.
İspanya’da “Franco’nun yıkılışını” görünüşte yalnız Sanchez’in sosyalistleri kutlayacak. Aşırı sağ ve araziye uyum sağlayan muhafazakârlar, bu büyük demokrasi bayramına katılmıyorlar.
Şubatta Almanya’da yenilgiye uğraması beklenen Scholz keza, bu ürkütücü Trump-Musk dünyasına karşı, olabildiğince güçsüz bir duruş sergiliyor. Fransa’da “büyük küresel sağ harekete karşı atik tetik olmayı” öneren Macron, 2024’te yenilgi üzerine yenilgi aldığı için topal ördek konumunda.
Özetle 2. Dünya Savaşı sonrası Avrupa’sının bel kemiğini oluşturan Fransa ve Almanya liderliği zayıf ve çaptan düşmüş halde.
Demokratik kazanımları savunacak -Sanchez dışında- tok bir ses pek yok ortada.
Gemisini kurtaran kaptan.
Trump’ın 2. başkanlık dönemi, belirsizliklere gebe yeni bir dünya düzeni ve distopyanın kapısını aralıyor.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
İmamoğlu ve İBB’yle ilgili 560 milyar iddiasına yanıt
-
Mustafa Balbay sert eleştirdi
-
Mezhep çatışması değil insanlık suçu
-
Emekliye bayram ikramiyesi ne kadar olacak?
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
En Çok Okunan Haberler
-
Erdoğan'dan 'İmamoğlu' gözaltısına 'rötarlı' yanıt
-
Valilikten 'ön seçim'e yasak kararı!
-
İşte il il ‘İmamoğlu’ protestoları!
-
Bir metro hattının yönetimi İBB'den alındı!
-
Bakan Tunç'tan tepki çeken paylaşım!
-
AKP'li isimden skandal paylaşım: ‘Bir emrinize bakarız'
-
'Sınıfı 'Tayyipçiler' diye basmışlar'
-
‘Hulusi Akar’ın kızı ile bire bir aynı durumda’
-
Hukukçu Hüseyin Hatemi'den 'diploma' yanıtı
-
Bir soruşturma daha başlatıldı!