Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Türkan Saylan'a Mektup

20 Mayıs 2012 Pazar
\n

\n

Cumhuriyetin Ankara bürosunda geçen yıl okurlar ve sevgili Utku Çakırözerle birlikte sizi anmıştık. Bu defa size bir mektup yazmak istedim…\n

\n

Siz bizi bırakalı üç yıl oldu. \n

\n

Üç yıl bir yana son yıl içinde dahi çok şey değişti…\n

\n

Aklınıza bu kadarı hiç gelir miydi bilmiyorum ama artık 19 Mayısı kutlamak bile örneğin meseleye dönüştü. İzinle kutlanan ulusal bayramlarımız birer travma halini aldı… \n

\n

Bunların ve sürecin kırılma noktasını, 12 Eylül 2010 referandumu olarak koyabiliriz…\n

\n

Ancak Başbakanın; İstanbul kadar Saraybosna kazanmıştır; İzmir kadar Beyrut kazanmıştır; Ankara kadar... Şam kazanmıştır; Diyarbakır kadar Ramallah, Nablus, Cenin, Batı Şeria, Kudüs, Gazze kazanmıştır. Türkiye kadar Ortadoğu, Kafkasya, Balkanlar, Avrupa kazanmıştırdediği ve bir sultan edasıyla yaptığı balkon söylevisonrasında ipler tamamen koptu…\n

\n

12 Haziran seçimleri arkasından bir şeyler iyice zembereğinden boşaldı sanki…\n

\n

İktidar karşısında denge-fren mekanizmasıadına hiçbir şey kalmadığından eğitimden, sanata yaşamımızı yönlendiren zaman ayarlarınakadar her şeye tepeden tırnağa el atıldı. \n

\n

Türkiyenin yeniden kurgulanması bundan böyle hedef alındı. \n

\n

Bilgisayar dilinde buna biliyorsunuz resetlemekdiyorlar. \n

\n

Bizi Erdoğan liderliğinde artık resetliyorlar. \n

\n

Türkiye ‘resetleniyor’\n

\n

Bu resetleme” (“karşı devrimmi demeli?) etabına siz yetişemediniz… \n

\n

Başbakan alenen kendi suretine göre yeni bir Türkiye yaratıyor. \n

\n

Başkan olup 2024 yılına kadar -12 yıl daha!- başımızda kalmayı hedefleyen Recep Tayyip Erdoğan; kindar ve dindar nesiller yetiştirmeyikendisine açık açık misyon biçti. Evli çiftlerden üç çocuk isteyen RTEnin görüşleri doğrultusunda ortaöğretim çağındaki ufak kızların başlarının bağlanması için dahi her türlü önlem hazırlığına girişildi. Öyle ki; liseli kızlara emzirme odalarının yapılması bile gündeme geldi. \n

\n

Bilim insanı, bilim kadını, bir doktor, anne ve yaşamının uzun yıllarını genç kızları yetiştiren idealist eğitim projelerine-Kardelenlere!- vermiş biri olarak bugünleri görseniz, kahrolurdunuz. \n

\n

Belki de iyi ki görmediniz. Biz hepsini görüp her gün kahroluyoruz. Ama elimizden resetbutonunu durdurmak adına hiçbir şey gelmiyor. Olanları sadece elleri kolları bağlı çaresiz bir savrulma ve korku duygusuyla izliyoruz. \n

\n

Korku derken insanlar aralarında konuşmaya bile artık korkuyor Türkan Hanım. \n

\n

Size yapılan Ergenekon baskını, gerçekte korku imparatorluğununişaret fişeği olmuştu… \n

\n

O da farklı bir kırılma noktasıydı…\n

\n

12 Eylül referandumu ile 12 Haziran seçimleri; denge-fren mekanizmalarını devre dışı yapan bir kırılma olduysa… \n

\n

Cumhuriyete hizmet için her fedakârlığı göze alan sizin kadar örnek bir aydına yöneltilen linç kampanyasıda son yıllarda yaşadığımız korku ikliminikörüklemekte alabildiğine etkili oldu. \n

\n

Başınıza gelenlerden sonra insanlar;Türkan Saylana da bu yapılırsa, kime ne yapılmaz?diye düşünür oldular. Ve büsbütün içlerine çekildiler. \n

\n

Evinize Ergenekon baskını düzenlendiğinde Türkiyede her şeye rağmen devasa bir tepki olmuş; TVler, gazeteler konuyu günlerce manşetlerden indirmemiş, gündem yapmıştı… \n

\n

O günlerden sonra bu türden tepkilerin başka örneğini görmedik çünkü medyamız da değişti. \n

\n

Say ve Coşkun’un yalnızlığı\n

\n

Size yapılan çürütme kampanyası ve iftiraları kalemlerine dolayan köşe yazarlarının çoğu nicedir yerinde yok. \n

\n

Kimi patronlarına yapılan baskılar nedeniyle işlerini yitirdi, kimi Balbayın 1172 gündür tutuklu bulunduğu Silivrideki ekibe eklendi, kimidurumdan vazifeçıkarıp hizaya girmeyi seçti.\n

\n

Bugün Türkiye demir parmaklıklar ardında tutulan gazetecilerin sayısı açısından Çini ve İranı arkada bırakan bir ülke konumunda. Başlı başına bu ürkütücü rekorbile, gazetecilerin kendi kendilerine otosansür uygulamalarına yol açıyor. \n

\n

Haklarında soruşturma açılan Bekir Coşkun ve Fazıl Say bu yüzden medyada sizin gördüğünüz dayanışmayı göremediler ve büyük oranda yalnız bırakıldılar…\n

\n

Coşkun bunu bizzat kendisi; Üç beş kişi kaldık dışarda/ Okurlarımızdan başka hiç kimsemiz yok/ Gazeteler, televizyonlar, meslektaşlarımız./ Cemiyetimiz bile geçiştirip de savunmaz oldu bizidiye yazdı. \n

\n

Sahi unutmadan onu da söyleyeyim... \n

\n

Bekir Coşkuna La Fontaine masalı”; Fazıl Saya da Twitter’da paylaştığıHayyamdizeleri yüzünden soruşturma açıldı… \n

\n

Olur ya, belki Hayyama, La Fontainee rastlarsınız… \n

\n

Türkiyenin bu garipileri demokrasiöykülerini bir zahmet onlara da anlatırsınız... \n

\n

Üç yıl değil... aradan asır geçmiş gibi sevgili Saylan…\n

\n

Bilin ki sizi çok özledik.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘Belle Époque’ bitti 8 Aralık 2024
Trump, Musk ve Zweig 1 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları