Mafya babalarının yakalanması da hep böyle olur…

Yıllar boyu “kaçak yaşayan” en azılı mafyoziler, Sicilya’nın kuş uçmaz kervan geçmez dağlarında bayırlarında değil, Palermo’nun ortasında günün birinde yakayı ele verirler. Zaman aniden “olgunlaşmıştır”. “Baba” , nasıl olduysa… birdenbire devre dışı kalmış/bırakılmış; yakın çevresi tarafından “satılması” kolaylaşmıştır...

“Baba”nın hareketlerinden birinci günden itibaren haberdar olup da varlığına göz yuman yetkililer; ani bir çeviklikle “kuş uykusundan” beklenmedik biçimde uyanır ve çok seri bir operasyonla “suçluyu” ele geçirirler…

2000’lerin başında dünyaya korku salan Usame bin Ladin’in ele geçirilmesi de biraz buna benzedi…

Bu azılı terör liderinin adını dahi neredeyse unutmuştuk…

Gözümüz tam başka bir coğrafyada, Kaddafi ailesine yağdırılan bombalar üzerindeyken Pakistan’ın Abbottabad kentinden Bin Ladin’in “ölü olarak ele geçirildiği” haberi geldi…

“Abbottabad da neyin nesi? Neresi?” derken, İngiliz sömürge imparatorluğunun askerlerinden olan “Sir James Abbott”tan adını alan kentin, İslamabad’ın burnunun dibinde olduğunu öğrendik…

Bu kadarla kalsa iyi….

Yerkürenin en tehlikeli teröristi, Pakistan’da bir harp akademisinin yakınında \t\tyaşıyordu...

Yüksek duvarlarla aşılmaz bir kale gibi korunan ev, 2005 yılında Pakistan ordu mensuplarının gözleri önünde inşa edilmişti. 1 milyar dolara çıktığı söylenen “dev yapı”nın; telefon, e posa gibi temel hizmetlerden yoksun olması -ABD istihbaratı doğrudan bu konuyla ilgilenene dek- her nedense kimsenin özel olarak dikkatini çekmemişti!!

Bin Ladin’in Veziristan Dağları, Tora Bora Mağaraları’nda değil de Pakistan başkentinin yanı başında sayılabilecek lüks bir evde; -Obama’nın başkanlık yarışı ve Arap dünyasını yeniden dizayn eden isyanlara denk gelen bir zamanlamayla imha edilmesi, izaha muhtaç unsurlarıyla daha çok konuşulacak…

Sosyal ağlara anı anına yansıdı

Ev o denli göz önünde ki civardaki bir blogcu, ABD’nin Bin Ladin operasyonunu “twitter”da anı anına tanıklık ederek dünyaya duyurabiliyor…

Sahip Athar isimli 33 yaşındaki Ladin’in “komşusu”; 1 Mayıs’ı 2 Mayıs’a bağlayan gecenin ilerleyen saatlerinde sinir bozucu bir helikopter sesinden rahatsız oluyor.

“Sabahın saat 1’inde Abbottabad’ın tepesinde bir helikopter dönüp duruyor. Bu çok tuhaf!” diye yazıyor ilk “twit”inde Athar…

Bunu; “Şimdi dev sinek kovucumu sallamadan git başımdan helikopter!” diyen ikinci “twit” izliyor…

“Hemşeri twit”çiler bu noktada devreye giriyorlar…

“Abbottabad’ın neresinde yaşıyorsun?” diye üstüne düşenlere Athar; “Celal Baba toplantı merkezine yakın oturuyorum” yanıtını veriyor….

Üzerinde helikopterler uçuşan esrarengiz evin sade bir askeri akademiye değil, koca bir toplantı merkezine de yakın olduğu böylelikle ortaya çıkmış oluyor.

Athar “twit”lerine sonra, “Camlar şakırdıyor”, İki helikopterden biri düştü!” diyerek devam ediyor. Arkadan; “Şimdi de piyasaya bir uçak çıktı!” diye yazıyor…

Sosyal ağlarda yazışan Pakistanlılar, Athar’ın bu “twit”leriyle, Abbottabad’da çok sıra dışı bir şeylerin cereyan ettiğini anlıyorlar. Twit’ler dünyaya yayılırken Obama TV’lerde “Ladin’i ölü ele geçiren operasyonu” ilan ediyor…

İnternet ve sosyal medya böylelikle, bu arada gazeteciliği devre dışı bırakmış oluyorlar.

İnternet ortamında gelişmelere anı anına tanıklık eden sosyal ağlara karşın, medya ancak Obama’nın resmi açıklamasından sonra olaya müdahil olabiliyor.

BOP; çatışmadan diyalog evresine

Sanal âlemde naklen izlenebilecek kadar ortada olan ünlü teröristin evine bunca yıl kimler girdi çıktı; 11 Eylül’den bu yana geçen on yılda Ladin’i kimler, nasıl korudu… bu soruların yanıtını hiçbir zaman muhtemelen öğrenemeyeceğiz.

“Neden şimdi?” yani “konjonktüre” ilişkin sorulara gelince, Bin Ladin’in ortadan kaldırılması şüphesiz bir dönemin bitişine ve yeni bir dönemin, başlangıcına işaret ediyor.

Bu yeni evrede Obama; Afganistan’dan yenilgiye uğramadan, “misyonunu tamamlamış” bir süpergüç havasıyla çekilmeyi planlıyor.

İslam dünyasıyla Bush’un girdiği “cihad/haçlı seferi” havasından artık giderek çıkılarak; sözüm ona “Arap baharının demokratik reformları”(!) çerçevesinde bir “diyalog ruhu” yakalanıyor….

Bush yıllarında “Bin Ladin ve terörle savaş” parametreleriyle biçimlendirilen Büyük Ortadoğu Projesi açısından ne var ki değişen fazla bir şey yok…

BOP devam edecek…

Washington terör alarmlarına rağmen; “çatışma” yerine, bundan böyle yeni dönemin kilit stratejisi “diyaloğu” öne çıkararak BOP’u şekillendirecek.