Bir Güzel Atılımdı...

18 Ağustos 2013 Pazar

“Ortakçının Oğlu, Talip Apaydın” kitabını yeniden okurken birden geçmişe döndüm. Sayın Fevziye Özberk’in değerli yapıtı beni aldı, kırk elli yıl gerilere götürdü. Hüzün duydum! Neler özlemiştik, neler beklemiştik.
Halkevlerini, Köy Enstitülerini anımsayalım. Gerçekten masala döndü
Hasan Âli Yücel’lerin, Tonguç’ların Sabahattin Eyüboğlu’ların çabaları. Bir güzel atılımdı. Yeni bir devir açma başlangıcı. Köy çocuklarını aydınlatma yolunu açmak, halk eğitiminin kaynağı olan Halkevlerini kurmak...
Hiçbiri yok artık! Nerdeyse yarım yüzyıldır yok.
İstemediler, ağalar, zenginler, eşraf, cahiller!.. Daha doğrusu işlerine gelmedi. Bir dizi eylemle hemen karşı çıktılar. Bugün yaşları yetmişe yaklaşmış ya da geçmiş aydınlarımızın büyük bölümü o tek partili eğitimin ağırlıklı olduğu bir dönemde yetişmişlerdir. Sonra demokrasi denilen bir yönetime geçtiler. Eğitimde birlik olmayacaktı.
Atatürk devrimlerine dayalı bir eğitim öğretim gide gide ortadan kaldırıldı. Bunu sözüm ona çok partili demokrasi denen bir kargaşayla yaptılar. Bir zamanlar Meclis’te toprak kanunu çıkartmak için uğraşan iyi niyetliler vardı. Herkes okusun, yetişsin, dünyayı ve ülkesini öğrensin, yurt yönetimine egemen olsun...
Bu ülkede hiçbir zaman bir toprak yasası çıkartılamadı.
Ecevit gibi ilerici kişilerin dilindeki “Toprak işleyenin, su kullananındır” ilkesi de uçtu gitti. Ekmek yine iş becerenlerin, su da öyle. Yani yaşam denen güzelliğin kapıları belli güçlerle kapatılmış. O gün bugün, yani elli yıldır her şey eski yerinde...
Bir de marşı vardı emek gücünün... Köy Enstitülü gençlerin gururla söyledikleri.
“Sürer eker biçeriz güvenip ötesine
Milletin her kazancı milletin kesesine
Toplandık baş çiftçinin Atatürk’ün sesine
Toprakla savaş için ziraat cephesine
Biz ulusal varlığın temeliyiz, köküyüz.
Bu yurdun öz sahibi, efendisi, köylüyüz.”
“Köylü efendimizdir...” Öyledir ama bir çeşit boş edebiyat gevezeliği... Köylü köylü kaldı, patronlar patron... İktidarlar, partiler, liderler geldi geçti ve geçmekte, ama köylünün yani halkın dertleri aynı kaldı, özlemleri havaya uçtu...
Nedeni de hep para babalarının, her şeyin başında, ülkeyi yönetmekte direnişleri. Bakın, hangi parti, hangi siyasetçi halkın yararından yana? Söylerler, söylev çekerler, ama bomboştur içi. Her şey oluruna varır. Türk köylüsü
“suya, toprağa” kavuşmak savaşımını sürdürmektedir hâlâ. Üstelik de bir türlü başarılı sonuca varamadan.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yağmurda Bir Gün 20 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları