'Sahiplenme'nin İzdihamı

11 Kasım 2012 Pazar

Anıtkabirin, kimilerini şaşırtan, kimilerini ürperten ama milyonları umutlandıran en geniş katılımlarla ziyaret edilmesi ne anlama geliyor?

\n

Yanıtı çok açık. 29 Ekimde ve 10 Kasımdaki izdihamın temel nedeni, cumhuriyeti ve Atatürkü inadına sahiplenmek değil midir?

\n

Peki neden?

\n

Yanıtı tartışmasız egemen siyaset...

\n

Eğer iktidar partisi, devrimci cumhuriyetimize ve Atatürk ilkelerine bağlılık yerine bu değerlerimizden uzaklaşanları -hatta reddedenleri- barındırmasaydı, böylesi bir tarihsel sahiplenme duygusu milyonları neden sarmalasındı ki?

\n

Eğer egemen siyaset, cumhuriyetin birikimlerini ve ulusal kaynakları pazarlamak yerine korumayı amaçlasaydı; eğitimde bilimselliği terk etmek yerine yeni kuşakların çağdaş düşüncelerle yetişmelerini hedefleseydi; kentleşmede emlak rantına odaklanmak yerine toplum ve çevre yararına bir imar düzenini sağlasaydı; ülkeyi tarımda ve hayvancılıkta ithalata tutsak etmeseydi; yatırımlarda rezidans, AVM vb. yerine üretime ve fabrikalara öncelik verseydi aynı tarihsel sahiplenme kimin aklına gelebilirdi?

\n

29 Ekimde ve 10 Kasımda 7den 70e ayağa kalkan milyonların özlemi aynıdır: Yedi düvele karşı destansı bir Kurtuluş Savaşıyla kazanılmış cumhuriyeti ve ulusal onurunu kuşaktan kuşağa yaşatmak...

\n

Şu, işleri güçleri cumhuriyeti sorgulamak olan, egemen siyasetçe şımartılmış sözde demokratlara insanın sorası geliyor; Bu özleme katılmak, sizin de esenliğinizin ilk koşulu değil mi?

\n

Söz Özakman’da

\n

Son yıllarda Atamızın özel yaşamını kurcalamak moda oldu. Rakısından gönül ilişkilerine bulunabilecek tüm bahanelerle işte Atanız demeye getiriyorlar.

\n

İster iyi niyetli görünsün, ister maksatları açık olsun, onun tarihsel kişiliğini zedelemeye niyetlenenlere en iyi yanıtlardan birini Turgut Özakman vermiştiİşte Ulu Önderin özel ve resmi kişiliğinin özeti:

\n

Zarif, nazik, terbiyeli, dâhi, belleği çok güçlü, dikkatli, çalışkan, ateş altında korkusuzca duran, iyimser, düzenli, temiz giyinen, savaşta bile her gün tıraş olan/yıkanan, görev anında ciddi, genelde neşeli, bazen muzip, güzel ve etkili konuşan/yazan, sanatsever, kadınlara saygılı, insancıl, kitap okuyan, onurlu, vefalı, duygulu, şefkatli, utangaç, sohbetten hoşlanan, doğa âşığı, çocukları seven, halkın arasına karışmaktan hoşlanıp mutlu olan, halkına güvenen, ahlakça demokrat, çağdaşı liderlerin aksine demokrasiyi öven, bütün komşularıyla ve dünya milletleriyle barışık, güzel dans eden, zeybek oynayan, türkü, şarkı söyleyen, kendisiyle alay etmesini de bilen bir bilge, yurdu dolaşan bir önder, kendinden sonra da işleyecek bir rejim kurmuş, ileri görüşlü, sahici bir devlet adamı, öğretmen, öncü, devrimci, askerlik sanatına katkıda bulunmuş büyük asker; rahatı değil, milletinin yararı için suikast ve iftiralarla dolu çetin bir geleceği göze almış bir sosyal kahraman, insan, adam gibi adam görgü tanıklarının ortak olarak anlattıkları Atatürk bu.(Cumhuriyet, 13 Aralık 2008)

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları