Alsancak'ta'AVM Davası'

03 Şubat 2013 Pazar

Giderek “kara sevda”ya dönüşen “AVM aşkı”nın sadece altyapı sorunlarının değil, kent ve yaşam kültürümüzdeki tahribatı nedeniyle de geleceğimizi kararttığını sayısız kez yazmışızdır… Kimi okurların “pehlivan tefrikasına döndü” eleştirilerine aldırmadan şu iki gerçeği yineleyip duruyoruz:
1- Bizim çarşımız, pazarımız, bin yıllara uzanan kent geleneğimiz ve tarihten gelen
“sosyal dayanışma” kültürümüzdür; çünkü “alış-veriş”te alanla veren, aynı zamanda karşılıklı ilişkinin “tanıdık” kıldığı “hemşeri”lerdir… AVM ve süpermarketlerde ise emeğinizle kazandığınız paranızı kiminle paylaştığınızı bile bilmezsiniz.
2- Çarşı ve pazarlar kent dokusuyla bütünleşir, yaşamı zenginleştirir, kimlikli çevreler yaratır; AVM’ler ise kent dokusunu parçaladıkları gibi yarattıkları noktasal yoğunluklarla trafik dahil tüm altyapı dengelerini altüst ediyorlar…
Aynı gerçeklere, esnafımız üzerindeki
“ölümcül rekabet”leri ile uluslararası sömürü ağıyla bütünleşmiş “tüketim hangarları” olduklarını da eklediğimizde, bunları “şımartan” ve “çoğaltan” politikanın neye hizmet ettiği ortada değil midir?
En büyük darbe
Kente, çevreye, yaşama, kültüre ve
“halk ekonomisi”ne böylesine düşman AVM’lerden biri daha İzmir’in gündeminde... işi gücü kamu mallarını “yüksek rant olanakları sağlayarak pazarlamak” olan Özelleştirme İdaresi, Alsancak Limanı’nı “Kruvaziyer” limanına dönüştürerek satmayı hedeflediği planına “Türkiye’nin en büyük! AVM”sini de yerleştirdi.
İzmir’in köklü ve ünlü mağazalarının bulunduğu Alsancak’la birlikte tarihi
Kemeraltı çarşısına da en insafsız darbeyi indirecek yaklaşık 100 bin m2’lik AVM’nin kalkınmaya değil, “soygun”a hizmet edeceğini haykıran meslek odaları ile İzmir Büyükşehir Belediyesi ise bu “karabasan”dan kurtulabilmek için yargıya gitti.
Büyükşehir Belediye Başkanı
Aziz Kocaoğlu diyordu ki; “bizim aynı bölge için hazırladığımız Yeni Kent Merkezi projesinde AVM yok, tersine tarihi kentin ayağa kaldırılması var. Turistler AVM için değil, kent yaşamına katılmak için geliyor. Doğru olan Alsancak’ı, Kemeraltı’nı yaşatmak, asırların çarşılarını öldürmek değil!” (Yeni Asır-27 Ekim 2012)
Meslek Odaları da özetle şunları ekliyor:
“Limana AVM yapılırsa Alsancak düğümlenir, kent felç olur. Turistlerin kentteki esnafla değil limandaki soyguncularla alışverişini hedefleyen bu plan mimarlık ve şehirciliğin ötesinde insanlığa da aykırıdır.”
Danıştay ‘dur’ dedi
İşte bu “hukuk mücadelesi” sürerken İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin davasında Danıştay “yürütmenin durdurulması”na karar verdi… Yüzde 68’i ticarete ayrılan bir “sözde” liman planı için yargının haklı bulduğu başvuruda özetle denilmişti ki: “Kruvaziyer gemileri yolcularının İzmir’i gezmek yerine limandaki AVM’yle yetinmelerini özendiren plan turizm amaçlı olamaz.”
İzmirlilerin Alsancak davaları, artık gemi azıya alan AVM hırsından kentlerimizi kurtarabilmek için yaşamsal bir hukuk dayanağı oluşturuyor.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları