Kozak Yaylası’nın ünlü dağı ve antik komşusu Kaz Dağı için “özel yasa” istendi

Ayvalık’taki İsmet İnönü Kültür Merkezi’nin dili olsaydı da sorsaydı: 2007’de 25 belediyenin kurduğu “Kaz Dağı ve Madra Dağı Belediyeler Birliği”nin böylesine “yaşamsal” buluşmasında, salon dolu dolu olmaz mıydı?\n

Bir izleyicinin dert yandığı gibi, “üye” belediyeler 10’ar kişiyle katılsalardı, hemen tümü kendi olanaklarıyla Ayvalık’a gelmiş onca birikimli uzmanı boş sıralar yerine en az 250 kişi dinleyebilirdi.\n

Gerçi, ev sahibi Ayvalık Belediye Başkanı Hasan Bülent Türközen, Burhaniye Bel. Başk. Fikret Akova, Dikili Bel. Başk. Osman Özgüven, Bergama Bel. Başk. Mehmet Gönenç ve Küçükköy Bel. Başk. Mesut Ergin, 12-14 Ekim’deki “Madra Dağı Ulusal Çalıştayı”na katılarak önemli değerlendirmeler yaptılar. \n

Ne var ki aynı birliği “Madra sevdası”yla kurmuş öbür belediye başkanlarının yokluğu nasıl açıklanabilirdi? 10 oturumla gerçekleşen Çalıştayın “çay araları”nda da ister istemez bu soru konuşuldu… \n

Ana Tanrıçanın Dağı\n

İzmir’le Balıkesir sınırlarında, denizden yaklaşık 1350 m’ye dek yükselen dağımızın adı, ana tanrıça Kybele’ye en eski çağlarda söylenen “Ma” ile onun erkeği anlamındaki “madra” sözcüğünden geliyor.\n

Fıstık çamlarıyla ünlü “Kozak Yaylası”nı kucaklayan dağ, İzmir’in Bergama ve Dikili; Manisa’nın Soma ve Balıkesir’in Ayvalık, Burhaniye, Havran ve İvrindi ilçeleri ile belde ve köylerini sarmalıyor. \n

Madra’nın antik yerleşimlerinden Perpere, yüzeydeki sur, hamam, lahitler ve tiyatro kalıntılarıyla yıllardır arkeolojik kazı bekliyor. Sikkelerindeki üzüm motifi ile şarap tarihinin gizemli merkezleri arasında yer alan kent, Bergama Kırallığı’nın sayfiye merkezi ve MÖ 5. yüzyıldan sonra Bizans Pikoposluğu’nu ağırlamış. Bilge Umar’a göre adının anlamı “Koca Su Pınarının Ülkesi.”\n

Benzer şekilde Trarion da antikçağda öylesine ün yapmış bir kent ki Amasyalı tarihçi Strabon zenginliğini övmekten kendini alamıyor..\n

Madra Dağı, bu özellikleriyle yaklaşık 300 bin insanımıza tarım, hayvancılık ve kültür turizmi için en bereketli alanları, uygarlık hazinelerini ve eşsiz su kaynaklarını armağan ediyor. Ne var ki son zamanlarda giderek artan madencilik ve taşocakları faaliyetleri yüzünden eşsiz doğa ve kültür zenginliği hızla yok oluyor.\n

Sonuç Bildirgesi\n

İşte bu olumsuz süreci durduracak önlemlerin toplumsal bilince çıkarılması amacıyla gerçekleşen çalıştayın sonuçlarını, Orman Mühendisleri Odamızın emektar eski başkanı ve birlik danışmanı Salih Sönmezışık açıkladı... Yaklaşık 30 bildiri ve tartışmalardan çıkan saptamalar ve dilekler özetle şöyle:\n

“Madra Dağı ormanları; Aliağa ve Foça’daki, bacalarından zehir saçan ağır sanayinin neden olduğu kirlilik baskısı altındadır. Son yıllardaki altın işletmeciliği ve taşocağı faaliyetleri ise canlı yaşamını tehdit etmektedir.\n

Dağın kültür değerleri ile flora ve fauna envanterinin daha fazla gecikmeden yapılması zorunluluktur. Havzanın tümünün ‘Kozak Fıstık Çamı Tabiat Parkı’ ilan edilmesi gerekmektedir.\n

Dağın batı ve güneyindeki, bilim çevrelerinde Granit Tor Topoğrafyası olarak adlandırılan oluşumlar ‘jeopark’ olarak koruma altına alınmalıdır.\n

Dağ ve çevresinde tarım, köy, çiftlik, yayla, doğa sporları ve yaban hayatın gözlenmesi ile botanik turizmi geliştirilmeli; pansiyonculuk desteklenerek yöre insanları ile uyumlu doğa ve kültür turizminin yaşama geçirilmesi, geliştirilmesi ve desteklemesi gerekmektedir.\n

Bütün bunlar bir ‘Madra Dağı Yasası’ ile güvenceye alınmalıdır.”\n

(Çalıştayın tüm bildirileri Kaz Dağı ve Madra Dağı Belediyeler Birliği sitesinden izlenebilir.)\n

\n\n