Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Akdeniz’de bir heyula dolaşıyor! - Ferruh TUNÇ
Dünyada ve ülkemizde, düşün ve sanatın içtenlikli ve incelikli dilini bastıran yapay, gürültülü bir “reel politik” dili yürürlüktedir. Bu dil, kendi karşıtı kesimlere bile, ancak kendi sığlığı hizasında bir retoriği dayatabilmiştir. Böyle bir durumda, düşün ve sanat insanlarının kendilerine özgü dilleri ve özgün yaratılarıyla; savaşın ülkeler arası ihtilafların çözümü olmadığı, barışın feda edilemez uluslar üstü insani bir hak olduğu gerçeğini dile getirmeleri malumu ilamdan daha büyük önem taşımaktadır. Bu, sanatçıya, ihtilafta teknik olarak kimin haklı veya haksız olduğuna ilişkin, ulusunun çıkarlarına ya da kişisel yargılarına kör olmayı önermekten başka bir şeydir. Önerilen; savaşın ve ona yol açacak dil, araç ve yöntemlerin şiddetle kınanması ve kullanımdan çekilmesine yönelik, daha çok da savaşlar kapıya dayanmadan, reel politika dilinden çok daha ikna edici, değerli, ilkeli ve kalıcı olan düşünce ve sanat dilinin devreye sokulmasıdır. Bu konuda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın iki büyük evladı Nâzım Hikmet ve Yannis Ritsos; duruşları, tutumları, eserleriyle ölümsüz örneklerdir. Yunanistan ve Türkiye; sömürgecilik ve emperyalizmin işgal ve dayatmalarından, halkları birbirine kırdırma stratejilerinden çok çekmiş, emperyalist merkezlerin sömürgeleştirme ve işgal çabalarına karşı modern dünyada onurlu, eşit ve saygın var olma uğraşlarında Soğuk Savaş’ın en trajik, en sancılı, en güç ve bunun yanında en umut verici deneyimlerini ortaya koyabilmiş ülkelerdir. Aynı dönemlerdeki başarısızlıklar, acılar, hezimetler bu ülkelerin kendi kardeşleriyle olan kavgalarıyla oldukça ilgilidir. Her iki halkın da bunun bedelini bazen işgal ve sömürü, bazen tehdit ve şantaj, bazen de kendi içinde kamplara ayrılıp çatışarak çok pahalıya ödedikleri acı gerçeklerdir.
KÜLTÜREL BİRİKİM
Yunanistan ve Türkiye; refah, özgürlük, adalet ve barış yolunda gidecek yolları ve savaş gibi saçmalıklarla heba edemeyecekleri önemli tarihsel kazanımları olan ülkelerdir. Daha önemlisi, şiir ve düşün dilinin kaynağı olan evrensel vicdanın emrettiği barışın meşalesi olabilecek olgunluk ve yeterliğe sahip insani -umalım ki siyasi de- birikimleri de vardır. Bizler, refahın ve özgürlüğün yalnız kendi kampımızda, kendi toprağımızda olmasıyla yetinmeyecek soylulukta kültürel birikimi olan ülkelerin ve halkların evlatlarıyız. Din, kültür ve ulusal tarihlerimizden çatışma yerine ortak yarar, dayanışma, barış, kardeşlik çıkarabilecek güçte aydınlara, sanatçılara sahibiz.
‘HAKİKAT ÖTESİ’
Görmezden gelemeyiz; Akdeniz’de bir heyula dolaşıyor! Akdeniz, önce orada kıyısı olan ülke halklarının, sonra da dünya insanlarınındır. Evrensel sağduyu ve akılcı hukuk, barışın güvencesi olacak adil çözümlerin görüşmeler yoluyla bulunabileceğini söylemektedir. Yeter ki “hakikat ötesi” bu çağda, söz konusu araçlar da kendilerinin birer taklidine dönüşmüş olmasınlar. Hakikat ötesine kaçan hakikati asıl yerine çağırmak, en çok sanatçıların sorumluluğundadır. Pek doğal olarak, hâlâ kendisi olmaktan çıkmamış olduğunu umduğumuz gerçek barışı da...
FERRUH TUNÇ
ŞAİR
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı