Merhum Korgeneral Vural Avar’ın cenazesine ilgisiz kalan komutanların bir siyasi parti başkanının siyasi konuşmasını alkışlamaları düşündürücü ve üzücü.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Fırtına obüsleri teslim törenindeki konuşması sırasında ana muhalefet partisi başkanına yönelik siyasi sözlerinin komutanlar tarafından alkışlanması bir skandaldır. TSK geleneklerine uymayan bir davranıştır. Olayın kendisinden ziyade bu davranışa neden olan etkenlerin üzerinde durulması daha önemlidir.

TSK’YE VURULAN DARBELER

Komutanların siyasi bir konuşmayı taraf tutarcasına alkışlamaları ordunun siyasete bulaştığının açık göstergesidir. Bunun da altında yatan temel faktör AKP’nin iktidara gelir gelmez “askeri vesayeti ortadan kaldırmak” sloganı ile başlattığı ve 15 Temmuz hain darbe girişimini fırsata çevirerek yoğunlaştırdığı TSK’ye vurulan darbelerdir. 

TSK’ya vurulan bu darbeler, “yeni bir darbe girişiminin önlenmesi” veya “askerin sivil siyasetçe kontrolü” amaçlarını aşmış, iktidarın kendi ordusunu oluşturma çabasına dönüşerek doğrudan TSK’nin gücüne ve saygınlığına zarar verici boyuta ulaşmıştır.

TSK’ye vurulan darbelerin en tehlikeli sonucu orduya siyasetin girmesidir. Bir orduya siyasetin sokulması o orduya yapılabilecek en büyük kötülüktür. Türk ve dünya harp tarihi bunun acı örnekleri ile doludur.

TSK’nin üst düzey komuta yapısının anayasaya aykırı olarak değiştirilmesi, askeri liselerin kapatılması, harp okullarının ve harp akademilerinin TSK dışında örgütlenmesi, kumpas davalarla komuta kadrosunun şekillendirilmesi, askeri sağlık ve adalet sistemlerinin kaldırılması, Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) ve Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) yapı ve işlevlerinin bozulması ve bunlara benzer pek çok tedbirlerle TSK’ye ağır darbeler vurulmuştur. Bu darbelerin sonucunda TSK’nin temel değerleri olan karşılıklı sevgi ve saygıya dayalı disiplin anlayışı, vefa, silah arkadaşlığı gibi kavramlar da bozulmuştur. Bunun son göstergesi bir FETÖ kumpası olan 28 Şubat davası sanıklarının uğradığı haksızlıklara ilgisiz kalınmasıdır. Merhum Korgeneral Vural Avar’ın cenazesine ilgisiz kalan komutanların bir siyasi parti başkanının siyasi konuşmasını alkışlamaları düşündürücü ve üzücüdür.

‘PARTİ DEVLETİ’

AKP iktidarının temel yanlışı devlet ve hükümet kavramlarını karıştırmasıdır. Cumhurbaşkanı XIV. Louis’nin dediği gibi “Devlet benim!” anlayışındadır. Cumhurbaşkanının aynı zamanda bir siyasi partinin de başkanı olması tehlikeyi daha da büyütmekte ve faşist rejimlere benzer “parti devleti” anlayışını doğurmaktadır. Bu durumda devletin olması gereken kurumlar partinin kurumları haline gelmektedir. 

Bunun en son ve çarpıcı örneği alkış skandalında görülmüştür. TSK hükümetin veya partinin ordusu değil, devletin ordusudur. İktidar geçici, devlet kalıcıdır. Bugün kendilerini AKP’nin ordusu olarak gören komutanlar yarın iktidar değiştiğinde ne yapacaklardır?

Devlet kurumlarının parti kurumu haline getirilmesi TSK’nin yanında bazı mülki amirler, yargıçlar, polis ve diğer kurumlar için de geçerlidir. Bu durum anayasada belirtilen Cumhuriyetin demokratik hukuk devleti olma niteliklerine açıkça aykırıdır. Anayasanın ihlalidir.

“Devlet eşittir hükümet”, “Hükümet eşittir parti” dolayısıyla “devlet eşittir parti” anlayışına son verilmeli, özellikle ulusal güvenliğimizin teminatı olan TSK bu anlayışın dışında kalmalıdır.

DR. CİHANGİR DUMANLI

EMEKLİ TUĞGENERAL