Olağanüstü bir gelişme olmadığı takdirde 2023 baharında yapılacak olan seçimler, “Futbol sadece futbol değildir” sözü gibi, sadece bir seçim değildir. Peki nedir?

1) İslam ülkelerinde balonu sönen İhvan’ın, Türkiye’deki güç ve itibarının ölçülmesidir.

2) Yoksulluğu yüreğinin derinliklerinde hisseden yurttaşların sandığa yansıyacak siyasi iradelerinin, yaşadıkları sefaletle uyumluluğunun test edilecek olmasıdır. 

3) Türkiye’nin meşruti bir monarşi ile mi ya da demokrasi ile mi yönetileceğinin anlaşılacak olmasıdır.

4) Daha açık tanımı ile Türkiye’nin, Cumhuriyetin kuruluş felsefesinin temelini oluşturan devrim yasaları ile mi veya şeriat düzeni ile mi yönetileceğinin referandumu niteliği taşımasıdır.

5) Erdoğan’ın “Ortalığı emperyalist uşaklarına bırakmayacağız” çıkışı ile sandık yenilgisini yumrukla zafere çevirmek niyeti taşıyıp taşımadığının hukuk planında açıklığa kavuşacak olmasıdır.

ULUSAL YAZGININ DÖNÜM NOKTASI

AKP, “Atı alanın Üsküdar’ı bir daha geçmesi” için siyasi, idari ve hukuki planda olağandışı önlemler alıyor ve hazırlıklar yapıyor. Muhalefetin seçimleri alacağı genel kanı olsa bile, iktidarın maraza çıkaracağı maalesef yüksek bir olasılıktır. İşin asıl vahim yanı ise yaşanan acı örneklerde de görüldüğü gibi, seçimlerin ve sonuçlarının adil ve tarafsız yargı güvencesinden yoksun olacağı ve iktidarın da hukuk ve demokrasi gibi bir kaygısının bulunmamasıdır. Yeni Osmanlıcı, Abdülhamit’i Atatürk’e alternatif olarak sunan, Cumhuriyeti reklam arası olarak gören ve bir biçimde ortadan kaldırmayı amaçlayan, bunda mesafeler de kat eden iktidar, “davası”nın son ve en tehlikeli raunduna hazırlanıyor. Altılı masanın seçim güvenliği ile ilgili ciddi hazırlıklar yapması kamuoyunu bir ölçüde rahatlatıyor olmakla birlikte, gelecek seçimleri “Kaybedecek çok şeyimiz var” şeklinde niteleyen ve devleti bütünü ile teslim almış olan Erdoğan’ın, ne pahasına olursa olsun iktidarda kalma kavgasına hazırlandığı çok açık. “Ortalığı emperyalist uşaklarına bırakmayacağız” sözünün başka ne anlamı olabilir ki?

İRFAN VE TUFAN

İktidarın, Çankırı’nın küçük bir kasabası Dodurga’da kazandığı belediye başkanlığını Erdoğan, “Anadolu irfanı” olarak niteledi ve kamuoyuna bu “başarıyı” gelecek seçimlerin ölçüsü olarak sundu. Bu irfan anlayışına göre iktidar partisine verilen oylar seçmenin sağduyusunu, muhalefetin aldığı oylar da seçmenin sapkınlık ve cehaletini ifade ediyor olmalı! Bu anlayış AKP’nin özetidir. Bir kasabadaki sonucu, Türkiye geneli için ölçüymüş gibi sunmak, saptırma ve istismarların büyük organizasyonu AKP’nin siyaset yöntemine çok yakışmaktadır.

Tarihimizdeki nice badireleri başarı ile atlatan, emperyalizmin nefret ettiği Atatürk’ü, dünyanın yoksul ve mazlum ülkelerinin niçin çok sevdiğinin ve anıtlarını diktiğinin bilincinde olan büyük Türk ulusunun, Ata’sının emaneti olan Cumhuriyeti her güçlüğe ve tertibe karşın sahipleneceğini düşünmek, gelecek seçimlerin güvencesi olacaktır.

GANİ AŞIK

ESKİ CHP KAYSERİ MİLLETVEKİLİ / EMEKLİ MÜFTÜ