Olaylar Ve Görüşler

Ankara’ya geliş yolu

27 Aralık 2019 Cuma
Osman Selim Kocahanoğlu
Araştırmacı Yazar 

Kasım ayındaki Sivas Kumandanlar Toplantısında Heyet-i Temsiliye’nin Ankara’ya taşınması kararlaştırılınca, 20. kolordu kumandanı Ali Fuat Paşa, 12 Aralık 1919’da Ankara’ya dönmüştü. Ali Fuad Paşa, He­yet-i Tem­si­li­ye­nin yer­leş­me­si için ha­zır­lığını ta­mam­layınca durumu Sivas’a bil­dirmişti. Bunun üzerine Mustafa Kemal ve arkadaşları Sivas’tan ayrılmaya karar verdiler. Sivas valisi Reşid Paşa bol mönülü bir veda yemeği vermişti...

Mus­ta­fa Ke­mal ve ar­ka­daş­la­rı 18 Aralık 1919 Perşembe sabahı üstü açık üç otomobille soğuk kış günü Sivas’tan ayrıldılar. Kafilede şunlar bulunuyordu: Mustafa Kemal, Rauf Bey, Alfred Rüstem, Mazhar Müfit, Hakkı Behiç, İbrahim Süreyya, Cevat Abbas, Hüsrev Gerede, Dr. Refik Saydam... Saatte 20 km. yol alınabiliyordu. 19 Aralık 1919 Cuma akşamı Kayseri’de, 150 kişilik atlı millis tarafından Kumarlı köyünde karşılandılar. Şehir bayraklarla süslenmişti. Mustafa Kemal İmamzade Raşit Ağa’nın, diğerleri Nuh Naci Bey’in evinde ağırlandılar. Mustafa Kemal Kayseri ahalisi için bir teşekkür beyannamesi yayımladı. 

İki gün Kayseri’de kalan Mustafa Kemal ve arkadaşları, Mucur üzerinden 22 Aralık’ta Hacıbektaş’a geldiler. Burası Alevi-Bektaşi kitlesinin inanç merkeziydi. Çelebi Cemaleddin Efendi milli davayı destekliyordu. Mustafa Kemal daha Amasya günlerinde Konya’daki 2. Ordu Müfettişi Cemal Paşa’ya şu telgrafı çekmişti: 

“....Tokat ve Amasya bölgesinde hayli kabarık Alevi nüfusu bulunmakta ve bunların çoğunun Hacıbektaş’taki Babaya bağlı oldukları görülmektedir. Milli harekete bağlılıkları görülen bu kitlenin kazanılması için dergâh yetkilileri ile temasa geçilmesi ve Müdafaai Hukuk Cemiyetlerini takviye edecek şekilde birkaç mektup yazdırılarak Sivas’a gönderilmesini faydalı buluyorum...” 

 Buradan anlarız ki Mustafa Kemal, Samsun’a çıkar çıkmaz Milli Mücadele’nin sosyal tabanını da harekete kazanmayı düşünüyordu. Müfettişlik unvanı ve yaveri şehriyalik kordonu mücadelenin sadece göstermelik kılıfıdır. Hacıbektaş Dergâhı da zaten o günlerde Milli Mücadeleyi destekleyen bir beyanname yayımlamıştı. 

Mustafa Kemal Hacıbektaş’a geldiğinde Çelebi postunda Cemaleddin Efendi, Dede postunda Salih Niyazi Baba oturuyordu. Çelebi Efendi’nin cumhuriyetçi tavrı, Niyazi Babanın içkili sofrası ve masonların loca merasimleri hakkında geniş bilgisi dinlemeye değerdi. Kırklar meydanı ve Balım Sultan türbesi ziyaret edildi. 

Mustafa Kemal’in konvoyu Kırşehir üzerinden 27 Aralık 1919 Cumartesi günü Ankara’ya ulaştı. Ali Fuad Paşa ve Va­li Ve­ki­li Yah­ya Ga­lip Bey tarafından kar­şı­la­ndılar. Her tedbir alınmış, kaza ve köylere haber yollanmıştı. Yahya Galip Bey Haymana Kaymakamı Cemal Bey’i (Bardakçı) Ankara’ya çağırıp güvenliği sağlaması için polis müdürü yapmıştı. Ankara’nın nüfusu 15-20 bin civarındaydı. 

Dikmen Keklikpınarı’nda Mustafa Kemal Paşa’yı karşılayanlar arasında Bektaşi, Rufai, Bayrami ve Mevlevi dervişleri vardı. Mü­da­faai Hu­kuk re­isi müf­tü Rı­fat Efen­di de oradaydı. Kamaları bellerinde Oğuz boyunun Alperenleri sayılan seymenler de ordaydı. Çubuk’ta Kınık, Kargın, Çavundur; Elmadağ eteğinde Bayındır, Kırbız, Kusunlar; Ayaş’ta Kayu, Göler; Hüseyingazi Dağı eteğinde Peçenek, Yazır, Dodurga, Bala’da Avşar, Gölbaşında Eymür ve köylerinden gelmişlerdi. Her köy bir Oğuz boyunu temsil ediyordu. 

 Ankaralılar istasyondan hükümet dairesine kadar yollara dökülmüş, “Kongre Paşası”nı alkışlıyorlardı.. Halk arasında Kongre Paşası deniliyordu. Karşılama galeyana dönüşmüş, mil­li müf­re­ze­le­rin sayısı bi­ni geç­miş­ti. Mus­ta­fa Ke­mal Ankara’ya gelişini 27 Ara­lık 1919 ta­ri­hli tamimle mahalli teşkilata duyurmuştu: 

“... Si­vas’tan Kay­se­ri ta­ri­kiy­le An­ka­ra’ya ha­re­ket eden He­yet-i Tem­si­li­ye, bü­tün gü­zer­gâ­hın­da ve An­ka­ra’da bü­yük mil­le­ti­mi­zin har ve sa­mi­mi te­za­hü­ra­tı va­tan­per­ve­ra­ne­si için­de bu­gün mu­va­sa­lat ey­le­di. Mil­le­ti­mi­zin gös­ter­di­ği ese­ri vah­det ve azim, mem­le­ke­ti­mi­zin te­mi­n-i is­tik­ba­li hak­kın­da­ki ka­na­at­le­ri, la­ye­te­zel­zel bir su­ret­te tar­sin edi­ci ma­hi­yet­te­dir. Şim­di­lik, He­yet-i Tem­si­li­ye­nin mer­ke­zi An­ka­ra’dır. Tak­di­mi hür­met ey­le­riz efen­dim...” 

 Haftalık vilayet ga­ze­te­si 29 Aralık 1919 tarihli sayısında şu haberi vermiştir: 

“...An­ka­ra’nın sa­ha­if-i ta­ri­hi­ye­si için­de hiç­bir va­ka, hiç­bir ha­re­ket ta­sav­vur ede­mi­yo­ruz ki, bu­gün­kü te­za­hü­rat ka­dar ru­hu mil­let­ten doğ­muş ol­sun! Bu şe­kil ve iti­bar ile de, biz bu te­za­hü­ra­tın sa­mi­mi­yet ve me­tâ­ne­ti­ni Mü­da­faa-i Hu­kuk-u mil­li­ye­nin ru­hu te­şek­kül ve te­cel­li­sin­de­ki ul­vi­yet­te, azim ve he­defin­de­ki kud­si­yet ve cid­di­ye­tin­de bu­lu­yo­ruz. Ka­ti­yen an­lı­yo­ruz ki, bu mil­let ar­tık in­san­ca, as­rı ha­zı­rın in­san­lık na­mı­na ka­bul et­ti­ği her tür­lü hu­ku­ka sa­hip ola­rak ya­şa­mak, böy­le ya­şa­mak için de sed­di ra­hı ama­li ola­bi­le­cek me­şak ve me­ha­li­ki hal ik­ti­ha­ma, ru­hu mil­li­sin­den do­ğan la­ye­zal se­bat me­ta­net­le tar­sin edi­ci ma­hi­yet­te­dir...” 

27 Aralık 1919-23 Nisan 1920 arasında geçen 118 günlük süre Heyet-i Temsiliyenin Ankara günleri sayılır. Yapılan seçimlerde Müdafaai Hukuk ve İttihat-Terakki yanlıları büyük başarı kazanmıştı. Mustafa Kemal Erzurum mebusu seçildiği halde 12 Ocak 1920’de açılan Meclis’e katılmayıp Ankara’da kaldı. Yanında sadece Hakkı Behiç kaldı.(Kanaatım Rauf Bey Hakkı Behiç’i gözcü olarak bırakmıştır). Rauf Bey ve Hüsrev Gerede İstanbul’a gittiler. Osmanlının bu son meclisi Misakı Milli kararı (17 Şubat 1920) dışında ciddi bir varlık gösteremedi. 26 Mart işgalinde İngilizler tarafından basılınca, 18 Mart 1920 tarihinde tehir-i müzakere kararı alarak dağıldı. Rauf Bey ile bazı mebuslar Malta’ya sürülünce, Sultan Vahdeddin de Meclisi resmen kapatma fırsatı buldu... 

Sivas Kumandanlar Toplantısı’nda Mustafa Kemal, toplanacak meclisin Anadolu’ da bir yerde çalışmasını savunmuş, Karabekir buna karşı çıkmıştı. İngilizlerin 16 Mart işgaliyle, İstanbul’un Meclis çalışmaları için güvenli bir yer olmadığını hususu gerçekleşmişti. Mustafa Kemal dağılan meclisin Ankara’da toplanması için 19 Mart 1920 tarihli bir beyanname yayımladı. Yeniden seçimler yapılacak, Ankara’da yeni bir meclis toplanacaktı. Kapanan Meclisin üyeleri de gelip katılabilecekti. 

Ankara’da TBMM’nin açılacağı duyulunca İstanbul ve Saray destekli isyanlar başlatıldı. İsyanlara daha çok saraya yakın olan Abaza ve Çerkezler rağbet etmişti. Abaza ve Çerkezlerden mürekkep dört bin kişi 13 Nisanda Düzce’yi basarak hapishaneyi boşaltmış, süvari birliğinin silahlarını toplamış, fırka kumandanı Atıf Bey şehit edilmişti. Manyas ve Biga çevresinde Ahmet Anzavur çetesi Bursa’yı tehdit ediyordu. Bolu / Hendek isyancıları Ankara’ya yaklaşıyordu. Saraydan yönetilen isyanların amacı TBMM’nin açılışını engellemekti. Mustafa Kemal bir yandan Meclis’in toplanması ile uğraşırken, diğer yandan isyanlarla uğraşıyordu...  







Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları