Olaylar Ve Görüşler

Bedrettin Cömert: 80 Yaşında Gençliğinin Baharında - Ahmet ÖZER

12 Temmuz 2020 Pazar


geleceksin değil mi / geliyorsun değil mi / gelmelisin mutlaka / bırak şimdi gülmeyi de evet de / haydi bedri evet de!/(…)

Şair Hasan Hüseyin, “Sonuçsuz Bir Telefon Konuşması” başlıklı şiirinde; canı, ciğeri, sesi, soluğu, sevgisi, coşkusu Bedrettin Cömert’i; kurşunlanan bir bedeni, şiir yazan bir yüreği, dal gibi bir boyu, dil bilen bilinci önde tutarak ölümünün 1. yılında (11 Temmuz 1979) dörtnala bir hüzünle dizelere döküyordu.

60’lı yıllardan 80’lere uzanan süreçte nice değerimiz, eli kanlı katillerin kör kurşunlarına hedef olmuş, yerleri bir daha doldurulamayacak bu güzel insanlar, birer birer toprağa düşmüştü. 11 Temmuz 1978’de, 38 yaşında yaşamı sonlananlardan biriydi Bedrettin Cömert. Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Doçenti, saygın bir bilim adamıydı.

27 Eylül 1940’ta, Samsun / Vezirköprü’de doğmuştu. 11 Temmuz 1978’de onu gencecik yaşında kurşun yağmuruna tuttular. Yaşasaydı, 80 yaşında olacaktı.

Yaşatmadılar! Ancak onun hep genç kalacağını düşünemediler!


Şair Hasan Hüseyin-Eleştirmen Bedrettin Cömert
(Kaynak: 70. Doğum Yıldönümünde Bedrettin Cömert, Dil ve Sanat, s.29)



VEZİRKÖPRÜ- SİVAS-ROMA

Cömert, doğduğu coğrafyada başladığı ilköğrenimini Kangal ve Gürün ilçelerinde sürdürdü. Ortaokulun son yılıyla, lise dönemini, Sivas Lisesi’nde öğrenim görerek tamamladı. Parasız yatılı bir öğrencinin sanata yolculuğu o yıllarda başlar. Şiir ve düzyazı alanındaki sevdası, başlangıçta Sivas’tayken Varlık dergisiyle tüm yurda yayılır. Hasan Hüseyin’le de o yıllarda tanışır.

Bir ustadan çırağına akıl, bilinç, sevgi, ilgi, kültür ve sanat rüzgârları estikçe; yaşamın güzelliği daha da anlam kazanır. Bedrettin Cömert, girdiği sınavı kazanıp devlet bursuyla İtalya’nın yolunu tutar. İlk iki yılını Perugia Yabancı Üniversitesi’nde İtalyanca ve Latince öğrenerek geçirir. Ardından Roma Üniversitesi İtalyan Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne girer. 1965’te Maria Agostina ile evlenir. 1966’da ilk oğlu dünyaya gelir. İtalya’da üniversitede kalması için yapılan öneriyi benimsemez, 1970’te Türkiye’ye döner. DTCF’de kendine yer bulamaz.

Hacettepe Üniversitesinde asistanlığa başlar. 1971’de yeniden gittiği Roma’dan, doktora sahibi olarak döner. 1972’den 1978’e değin akademisyen kimliği bir yana, pek çok kültür ve sanat dergisinde değişik gazetelerde şiirleri, yazıları, çevirileriyle yer alır. 1973’te ikinci oğlu dünyaya gelir. Öldürüldüğü gün, ağır yaralanan eşi Agostina, yaşam koşulları ortadan kalkınca çocuklarıyla Türkiye’den ayrıldı, 27 Kasım 2001’de yaşamını yitirdi. Uğursuzlar çetesi bir güzel aileyi perişan etti.

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ’NDE BİR AKADEMİSYEN

Hasan Hüseyin onun için “Bedrettin Cömert ozandı, eleştirmendi, sanat tarihi ve estetik öğretmeniydi, dilciydi, felsefeciydi, çevirmendi, polemikçiydi vb…Ama onu böyle anlatmaya kalkışmak yanlış olur çünkü o, bunların hepsiydi. Bütün bunların oluşturduğu bir bütündü.” diye yazar.

Hasan Hüseyin, Cömert’i uzaktan da olsa İtalya’da öğrenim gördüğü yıllarda adım adım izler, yönettiği Forum dergisinde pek çok ürününe, İtalyanca’dan yaptığı çevirilere yer verir. Daha da önemlisi bu değerli gence yazdığı pek çok mektupla ona alabildiğine destek olur.

Cömert, yurda dönüp Hacettepe Üniversitesi’nde görev yaptığı yıllarda Kormazgillerin evinin değişmez konuğu, o evin özbeöz evlatlarından biri konumundadır. Bir söyleşimizde Azime Korkmazgil, onun için '…O, evimize yıllarca bir oğul sıcaklığıyla gelip gitmiş, kimi geceler söyleşi bitmemişse bizimle sabahlamış, dostluktan ötesi varsa işte öyle bir yakınımız olmuştur. (…)' demişti.

VARLIK’TAN MİLLİYET SANAT’A DİL VE ESTETİK DUYARLIK

1959’dan 1968’e değin şiir, yazı ve çevirileriyle Varlık’ta yer alan Bedrettin Cömert, 1968’de artık Forum yazarıdır. Çünkü Forum, o sıralar ustası Hasan Hüseyin’in elindedir. Cömert dergide daha çok çevirileriyle öne çıkar. Forum’la birlikte, Halkın Dostları, Ant, Gelecek, Türk Dili, Barış, Yansıma, Soyut, Toplum, Yenigün, Yeni Ulus, Yeni Ufuklar, Sana-Edebiyat Dergisi, Yeni Ortam, Yeni Halkçı, Politika, Cumhuriyet, Milliyet, Türkiye Yazıları, Oluşum, Sesimiz ve Milliyet Sanat,’ta… kimi İtalyan dergilerinde ürünleri yayımlanır.

Daha önce yayımlanan kitaplarına Hasan Hüseyin’in derlediği ve Haziran 1979’da Evrensel Yayınlarında çıkan Kalmasın Ellerim Sizlerden Uzak kitabı eklenir. 168 sayfalık şiir kitabının ilk 54 sayfası, Hasan Hüseyin’in acıdan bir beden ve başı bulutlarda bir ruha dönüşerek büyük bir emekle gözü gibi sevdiği evladına ağıt yakarak biçimlenir.

Bu değerlendirmenin son paragrafında, Hasan Hüseyin’in “Bedri... Sevgili kardeşim, Silinmez bir iz bıraktın önümüzde. Yaşadığımız sürece aramızda olacaksın. Bizden sonrakiler de seni aralarında bulacaklar. Güzel anın önünde sevgi ve saygıyla eğiliyorum, canım kardeşim.” sözleri yer alır.

Hasan Hüseyin, kendisinden 13 yaş küçük, bu değerli sanatçının, saygın eleştirmenin, bilim adamının anısı önünde sevgi ve saygıyla eğilmeyi görev bilirken, onun kaybıyla bu ülkenin bilim, sanat ve kültür dünyasında ne büyük bir boşluk oluştuğunu vurgulamak istiyordu.

Bedrettin Cömert’in yazılarının kimilerinin başlığı vererek onun sanat alanındaki emeğinin, estetik bağlamdaki görüş ve önerilerinin ufkunun ne denli emek yoğunluğu taşıdığını vurgulamak isterim: "Hasan Hüseyin’in Temmuz Bildirisi, “Hasan Hüseyin Şiirine Giriş", “Saat 21-22 Şiirleri”, “Nâzım Hikmet’in Gerçekçilik Anlayışı”, “ İdeolojik Gerilemenin Sanatta Sonuçları”, “Cemil Sena’nın Estetik Çabaları”, “Şiirde Duygu”, “Yaratmanın Yalnızlığı”, “Hikâyeciliğimiz Üstüne”, “Şiirde Müzik”, “Edebiyatta İçerik”, “Balabanın Resimleri”, “Yurdumuzda Marksçı Yazın Eleştirisinin Durumu”, “İkinci Yeni Akımının Şiirimizdeki İşlevi”, “Yaratmanın Kıskançlığı ve Eleştirel Nesnellik”, “Sanatta Yanlış Devrimcilik” …

Sağlığında ve ölümü sonrasında yayımlanan kitapları, gencecik yaşın pırıl pırıl ürünleridir: Croce’nin Estetiği, Mitoloji ve İkonografi, Sanatın Öyküsü (E. H. Gombrich’ten) Estetik, Giotto’nun Sanatı, Kalmasın Ellerim Sizlerden Uzak(şiirler) Eleştiriye Beş Kala, (Önsöz Hasan Hüseyin), Sanat-Edebiyat Üzerine (Basıma Hazırlayan: Özgen Seçkin)

Bir yazısında “…Dilin olmadığı yerde düşünce de söz konusu değildir. Dil; bilincimizin gerçeklik kazanmasının, bütün bilinç olgularının biçime kavuşarak dışımızdaki başka bir özneye aktarılmasının tek güvencesidir…” diyerek düşünce ufkumuzu açan Bedrettin Cömert’i, ölümsüzlerimiz arasında yer alan bir değerimiz olarak görüyor, 80. Yaşını kutluyor, anısına saygılar sunuyorum.

AHMET ÖZER
ŞAİR-YAZAR





Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları