Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Beyaz atlı şövalye kırk haramilere karşı...
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlık Seçimi yinelenecek. Aslında seçim yapılmış ve seçimi AKP kaybetmişti. Ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi AKP yönetimi için öylesine büyük bir pastaydı ki kaybedilmesine katlanılamazdı. Onun için seçimin bitiminde ilk şaşkınlıkları geçtikten sonra itirazlara başladılar. Önce birçok yerde oyları tekrar tekrar saydırdılar. Olmadı bu kez savcı, polis aracılığı ile seçmenleri sorguladılar. Bu da yetmedi bu kez kargaları bile güldürecek şeyler söylediler. “Hiçbir şey olmamış olsa bile mutlaka bir şeyler oldu” dediler. Sonra başta Bay Erdoğan olmak üzere seçimin “mundar” olduğunu söylediler. Seçimlerde yolsuzluk, usulsüzlük olduğunu söylediler. YSK’ye baskılar yaptılar. Ve hiçbir yasal, hiçbir haklı gerekçe olmaksızın Yandaş Seçim Kurulu’ndan seçimin yinelenmesi kararını çıkardılar.
Şimdi de hiç söylemedikleri şeyleri söylemeye başladılar. Oyların çalındığını söylüyorlar. Tipine bakıp AKP’li olduğunu anladıkları kişilere başkanlık pusulasını vermediler diyorlar. Bunu Bay Erdoğan söylüyor, Bay Binali söylüyor. Bay Erdoğan, Türkiye Devleti’nin Cumhurbaşkanı’dır. Bay Binali geçmişte bakanlık, başbakanlık ve TBMM Başkanlığı yapmış birisidir. Bu görevlerde bulunanlar nasıl olur da böylesine gerçekdışı böylesine iftira kokan bir şeyi dile getirmiş olabilirler. Devlet adamı yalan söylemez. Devlet adamı halkını kandırmaya çalışmaz. O zaman adama sorarlar kim çalmış, nerede çalmış, nasıl çalmış açıklayın. Ancak bu gerçekdışı söylemlerin hiçbir açıklaması, hiçbir kanıtı yok. Bunca çırpınışı görünce, bunca telaşı, iftirayı, yalanı görünce bunun nedenini düşünüyoruz. “Bir yerel seçim için bunlar yapılır mı?” diyoruz. Ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin olanaklarını, kaynaklarını öğrenince bu haksız, hukuksuz çırpınışın nedenini anlıyoruz. Anayasaya göre tarafsız olması gereken, bu yolda ant içmiş olan bir Cumhurbaşkanı bir il belediye başkanlık seçimi için nasıl böyle koşturabilir.
İBB’den aktarılan paralar
Ekrem İmamoğlu seçimi kazandıktan sonra 18 gün belediye başkanlığı yaptı. Önce belediyenin kaynaklarının nerelere aktarıldığını bilgisayar kayıtlarına girip kamuya açıklamak istedi. AKP’li iki meclis üyesi hemen idare mahkemesine başvurarak yürütmeyi durdurma kararı aldılar. Böyle bir konuda bir idare mahkemesi nasıl yürütmeyi durdurma kararı verebilir şaşırtıcıdır. Ancak güneş balçıkla sıvanmaz, mızrak çuvala sığmıyordu. Gerçekler bir bir ortaya çıkıyordu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden Bay Erdoğan’a yakın vakıf ve derneklere trilyonlar aktarılıyordu.
Hepsi dinci ve olumsuz geçmişleri ile bilinen dernek ve vakıflara aktarılan paranın miktarı akıllara durgunluk verecek derede idi. Çocuklara tecavüz iddiaları ile gündeme gelen Ensar Vakfı’na, Erdoğan’ın oğlu Bilal’in başkanlık yaptığı Okçuluk Vakfı’na, Türgev’e, Tügva’ya, İlim Yayma Cemiyeti’ne, imam hatip derneklerine, ortak yanları Bay Erdoğan’a yakın olan dernek ve vakıflara trilyonlar aktarılmıştı. Belediye yapılan yolsuzluklar bunlarla da bitmiyordu. Yolsuzlukla suçlandığı için görevi bırakmak zorunda kalmış AKP’li bir bakanın özel şoförüne on üç yıldır belediyeden maaş ödeniyordu. Yüzlerce araç belediye adına kiralanmıştı, bunlara her yıl milyonlar ödeniyordu. Bir genel sekreterin üç makam aracı vardı. Belediyede çalıştığı görülen, ancak çalışmayan yüzlerce AKP’liye belediyeden maaş ödeniyordu. Uygulanmayan projeler için 226 milyon TL. harcanmıştı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden dinci vakıf ve derneklere 2018 yılı ve öncesinde ödenen para toplamı 847.592.858.27 TL olarak görülüyor. Bu para yandaşlara çekilen peşkeşin boyutlarını göstermesi bakımından çok önemlidir. Böylece AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni yitirmemek için yaptığı haksız, hukuksuz, yalan ve iftira dolu itirazlarının ve çırpınışlarının gerekçesi ortaya çıkıyor. Bu tür kurumlara belediyeden aktarılan arsa, bina ve varlıklar bu rakamın dışındadır. Bunca yalanın, bunca hukuksuz çırpınışın nedeni bu ranttır.
23 Haziran’da ‘dur’ diyeceğiz
Ekrem İmamoğlu göreve gelince bunlara el koymuştu. Belediyeden hiçbir dernek ve vakfa bundan sonra hiçbir bağış yapılmayacak diyordu. Yolsuzlukların hortumlarını kesmişti. Bu paraların İstanbul halkının hizmetinde kullanılacağını söylüyordu. Onun için göreve gelmesi engellenmeliydi. Geçen günlerde İmamoğlu, AKP’ye yakın bir televizyon kanalında kendisi ile yapılan bir söyleşide tam bu yolsuzlukları açıklamaya başladığında bize ayrılan süre bitti diyerek yayın kesilmişti. Böylece beyaz atlı şövalyenin kırk haramilere karşı olduğu açıkça ortaya çıkmıştı. İstanbul seçmeni 23 Haziran’da belli ki halkın parasının çalınmasına ve yandaşlara peşkeş çekilmesine ‘dur’ diyecektir.
EROL ERTUĞRUL
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Colani’nin arabası
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Erdoğan'dan Suriyeliler açıklaması
- 'Bıyık altından gülüyorsunuz'