Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bir bumerang olarak kültürel yozlaşma - Canel ARSEL
Kültürel yozlaşma öyle bir kısır
döngüdür ki bir süre sonra buna
sebep olanları bile bir bumerang
gibi gelip vurur. Sosyokültürel
çürümüşlüğün temel sayrılıklarından
birisi de bu yozlaşmanın toplumun
tüm kılcallarına kadar sirayet
etmesidir. Yazınsal yaratıcılıklara,
resim, heykel, müzik gibi toplumun
soluk almasının en kıymetli kültürel
olgularına saygı göstermeyen
egemenler ve avaneleri iyi bilmelidir ki
bütün bu yaratımların olmadığı hiçbir
ulus dünya ölçeğinde kendisine saygın
bir yer edinemez.
Büyük önder Mustafa Kemal
Atatürk’ün “Sanatsız kalan bir milletin
hayat damarlarından biri kopmuştur”
düsturundan kopup, “Tükürürüm ben
böyle sanatın içine” diyen, heykele
bakıp “ucube”” diyebilen bir anlayışa
geldiğimiz günlerden geçiyoruz ne
yazık ki.
Şimdi, Anadolu’nun otantik ezgilerinin sosyokültürel yaşama kattığı zenginliğe ilişkin kısa saptamalar yapalım: Bu coğrafyanın kadim uygarlıkları, süreç içinde müziğimize, toplumsal, kültürel zenginliğimize öyle değerler katmıştır ki bugün geldiğimiz noktada onca yaşanmış öyküden çıkan ve büyük bölümü didaktik özellik taşıyan şiir ve türkülerimizin, şimdi nasıl bir sözlü arşiv görevini, paha biçilmez bir budunsal hafıza görevini yerine getirdiğini görmekteyiz. Tarihe mercek tuttuğumuzda, Kul Nesimi’ler,Yunus Emre’ler,Pir Sultan Abdal’lar, Âşık Veysel’ler, Mahzuni Şerif’ler, Âşık Daimi’ler, Reyhani’ler, Davut Sulari’ler ve adları saymakla bitmeyecek bilinen bilinmeyen nice kahramanların, bu dokunun oluşmasına bir tuğla bıraktığına tanık oluruz.
Diğer taraftan ne yazık ki Anadolu’nun toplumsal imbiğinden süzülüp gelen ezgileri, şiirleri, edebi eserleri, dönem dönem baskılarla, sansürlerle de karşılaşmıştır. Öyle ki 17. yüzyılda Osmanlı dönem şairi Kul Nesimi’den alınmış sözlerle yakılmış “Haydar Haydar” olarak bilinen türküde geçen “Sofular haram demişler bu aşkın şarabına. Ben doldurur ben içerim günah benim kime ne” sözlerine, bugün bile tahammül edemeyen bir geriliğe ve karanlığa saplanmış kafalarla mücadele etmektedir çağımızın aydınları. Bu tipik bir örnektir sadece.
Oysa Anadolu’nun otantik ezgilerinin uluslararası arenada bile ciddi saygınlığı vardır. Elbette bütün bu yaşanmışlıklar ve yaşananlara karşın doğanın diyalektiği, kurallarını işletmeye sürdürüyor ve sürdürecektir. Bütün karartmalara, baskılara, yasaklara karşın, toplumsal ilerlemenin lokomotifi olan tüm sanatsal üretimler, kardelen gülleri direnciyle yeniden boy verecektir. Elbette zemheri ayazı günler ve geceler oldu, olur, fakat günün sonunda yine baharlar gelir. Filiz veren fidanlar, devasa çınarlara döner. Çünkü sosyokültürel devinim, suyun akıp yatağını bulması gibi mutlaka bir yerden yeniden dirimsel yolculuğuna devam eder. Yine güneşli günlerde sınırsız gelincik tarlaları kırmızı beyaz şiirler, türküler okur.
CANEL ARSEL
SANATÇI
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev