6 Şubat 2023 gecesi Cumhuriyet tarihimizin en büyük depremini yaşadık. 50 binden fazla insanımızı yitirdik. Önceden önlemlerin alınmamış olması, deprem sırasındaki organizasyon bozuklukları can kayıplarımızı artırdı. Kızılay depremzedeler soğukta çadır beklerken çadır dağıtmıyor, çadırları satıyordu. Bunları yüreğimiz burkularak öğrendik. Resmi yardım kuruluşları yandaşlaştırılmıştı. Bu durum kayıplarımızı acılarımızı artırdı. Bu aksaklıkların nedeni yirmi yıldır ülkemizi kötü yöneten AKP’dir. 

Yirmi yıldır çağdaş okulları kapattılar, imam okulları açtılar. Başta vali ve kaymakamlar olmak üzere kamu kurumlarının başına imam okulu çıkışlıları getirdiler. Din kuralları referans oldu. Ekonomide bile dinsel kuralları öne çıkardılar. Nas diyerek faizleri düşürdüler. Ekonomik açıdan iflas noktasına getirildik. Bir ülkenin onuru parasının değeri ile ölçülürken ülkemizin parası pul oldu. Yoksulluk toplumu sarıp sarmaladı. Yoksul ve aldatılmış halka yardım diyerek ulufeler dağıttılar. Cumhuriyet tarihimizde görülmemiş yolsuzluklar yapıldı. Devleti yönetenler açık biçimde yolsuzluklara bulaştı. Tüm bunlar halkın gözleri önünde yapıldı. Kimseler umursamadı. Yolsuzluk hırsızlık değildir diyerek din adamlarından fetvalar alındı. Yirmi yıl yolsuzluk, yoksulluk, adam kayırma olağan sayıldı.

Yargıyı kullanarak herkesi susturdular. Güzel yurdumuzu göçmen diyerek Suriyelilerle, Afganlılarla doldurdular. On milyondan fazla göçmen tüm yurdumuzu sardı. Vatandaşlığı para ile sattılar. Göçmenler oy kullandılar. Yaşanan güvenlik olayları katlanılamaz boyutlara vardı.

Cumhuriyetin ordusuna kumpas kurdular. Generaller uydurma suçlamalarla cezaevlerine konulurken Hizbullahçılar cezaevlerinden salıverildiler. Ülkemizin kozmik odası Fethullahçılara açıldı. 

Bu koşullarda seçimlere girdik. Sorumluların etkisiz kalacağını sandık. Ülkemizin güzel geleceği için emek verenlerin öne geçeceğini umduk. Hizbullahçılar Meclis’e girdiler. CHP’li olmayan kırk milletvekili CHP’nin sırtından milletvekili oldular. Sonuçlar kimseyi çok şaşırtmamalı, kimse kızmamalı, kimse umutsuzluğa kapılmamalı. Sonuçlarda herkesin payı var. Önce şunu görmeli: Ülkemizin yarısı laik, demokratik, sosyal hukuk devletinden yanadır, bu çarpık düzene karşıdır. 

Unutmamalı ki bu ulus geçmişte dünyanın en etkin emperyalistlerine Çanakkale’yi dar etmiştir. Bu ulus Mustafa Kemal’in komutasında Kurtuluş Savaşı’nın kazanan ulustur. Bu ulus Mustafa Kemal’in önderliğinde devrimleri yapmıştır. Böyle olumsuz sonuçlarda yılgınlığa kapılmak yerine eksiklerimizi gidererek başarıya koşmanın yollarını arayıp bulmalıyız. O olsa ne yapardı diye düşünmeliyiz. 

Mustafa Kemal küsseydi, yılsaydı, bugün bu güzel ülkemiz olabilir miydi? Bugün Aydınlanmacıların karşılaştıkları sorunlar, dün Mustafa Kemal’in karşılaştığı ve aşarak yok ettiği sorunların yanında bir hiçtir. Bu Cumhuriyet bize emanet. 

Ulusumuza inanarak, ulusumuzun aldatılmasına engel olarak, bıkıp usanmadan çalışarak, geriliklerle, karanlıklarla savaşarak zafere ulaşmalıyız. Gelecek kuşaklara karşı görevimiz budur. 

AV. EROL ERTUĞRUL