100 yıl önce ulusal özgürlük savaşımıza önderlik ederek dünyanın gelmiş geçmiş en büyük liderleri arasına giren Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adı, üstün başarıları nedeniyle birçok ülkede aynı zamanda özgürlüğün ve çağdaş yaşamın simgesi olmuştur. 

Washington’dan Sidney’e, Budapeşte’den Yeni Delhi’ye, Amsterdam’dan Wellington’a birçok kentin önemli meydanlarında bulunan Atatürk heykelleri aynı zamanda ülke yöneticilerinin çağdaşlığa verdikleri önemi ve uygarlık yolunda yürüdüklerini simgelemektedir. Yabancı ülkelerde açılan Atatürk kültür merkezleri, meydanları, bulvarları, okulları da Türkiye’de gerçekleşen yenilikleri konu almaktadır.

TÜRKLERİN ANAYURDU ANADOLU

Son dönemlerde arkeolojik kazılarda yapılan DNA test ve araştırmalarında elde edilen bilimsel verilerden binlerce yıldır Türklerin yaşadığı yer olduğu anlaşılan Anadolu ve Trakya topraklarında doğan her çocuk, dünyanın yüksek medeniyetlerinden sonra 100 yıl önce inşa edilen çağdaş Cumhuriyetimizin içine doğmaktadır. Bu onuru yaşamak ve ona layık olabilmek için gerekli ilkeler yurdumuzu düşmanlardan kurtaran başta büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve etnik kimliği ne olursa olsun aynı yurdu ve yaşamı paylaşan yurtsever büyüklerimiz tarafından titizlikle belirlenmiş, onlar sayesinde binlerce yıl süren savaşlar topraklarımızda son bulmuş, 1923 yılında Cumhuriyetimizin kuruluşu ile birlikte “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesiyle uygar toplumumuzun tohumları atılmıştır.

Bugün baskı altındaki tüm toplumlara örnek gösterilen ülkemizin bu büyük onurunu koruyabilmemiz için yurtsever atalarımızın anayurdumuzu paylaşmak isteyen yabancı ülkelere karşı verdikleri zorlu özgürlük mücadelesini çocuklarımıza anlatmalı ve en iyi şekilde öğretmeliyiz. Dedelerimizin canları pahasına kazandıkları bağımsızlığımızı, yeraltı ve yerüstü zenginliklerimizi, binlerce yıllık kültürel birikimlerimizi gündeme taşıyarak yurttaşlarımızın önce kendilerini, sonra da ailelerini, insanları, ülkelerini, hayvanları, doğayı ve yaşamı içtenlikle sevmeleri sağlanmalıdır. Osmanlı İmparatorluğu’nun zaferden zafere koşturup topraklarını genişlettikten sonra toplumsal yeniliklere kapalı olması nedeniyle küçülerek yıkıldığı, bilimsel gerçekler ışığında yurttaşlarımıza açıklanmalıdır. 

ATATÜRK’ÜN İZİNDE

Cumhuriyetimizin kurucu kadroları Kurtuluş Savaşı sonrası büyük bir özveri ile çalışarak, hem ekonomik hem de kültürel kalkınmamızı sağlayıp Osmanlı İmparatorluğu’nun geride bıraktığı borçları ödemiş ve bizlere geçmişimizle gurur duyabileceğimiz, dünyanın gıpta ile baktığı uygar bir Cumhuriyet emanet etmişlerdir. Ne mutlu bizlere ki binlerce yıllık ana yurdumuzda barış ve erinç içerisinde yaşayabiliyor, güzel sanat dallarıyla ruhumuzu yüceltebiliyoruz. 

Toplum olarak yaşadıklarımızı sorgulayarak çağdaş Cumhuriyet değerlerimizi kaybetmemek için birlik ve beraberliğimize her zamankinden daha fazla özen göstermeli, olumsuzluklardan ders çıkararak uygar bir toplum olabilme yolunda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde daha hızlı adımlarla el ele yürümeliyiz.

ERDEN BİLGEN

TROMPET SOLİSTİ