Vatandaşın, içinde bulunduğu durumun hesabını soramama hali, kendini yönetenleri, kendi ile eşit görmemekten kaynaklanıyor. İnsanlarımız “yeni bir ortaçağa” resmen yönlendirildi. Kimin haddine bir şey sormak? İşte bu düşünce biçimi gelişmeyen, sanayileşmeyen, okullaşmayan ve okumayan toplumlarda “Ben bilmem ağam bilir”in yansımasıdır. Ağa yedirir, içirir ama sömürür de ceza da verir. Size “reis” kelimesi neyi hatırlatıyor? Aile reisi! Baba figürü! AKP, toplumun bilinçaltındaki korku ve alışmışlıklarını kullandı. “Sen kimsin reis kim?” diyor AKP. Reisin temsilcileri de tabii onun kadar yüksek mertebede. Vurur, çakar, tekmeler, hapse atar, tehdit eder!

KORKUSUZ BİREY

Halkımızın büyük bir kesimi, ailede olmayan eşitlik ve demokrasi yüzünden ezilmeye, susmaya o kadar alışmış ki... İşte size bir bağlantı, kadın hakları, eşitlik... Hesap soran bireyler, kendine güvenen gençler yetişirse, kendi yollarından mı yürümeyi tercih ederler yoksa kuzu kuzu anne babanın izinden mi yürürler? Reisi çok mu takarlar yoksa alternatifleri de incelerler mi? Kadın hakları, sadece kadın hakları değildir. Toplumun bireylerinin eşitliği, iç huzur, gelişmişlik, yenilikçilik demektir.

Ben, ailemden ve devletten korkarak hayatımı yaşıyorsam, çalışan olarak vergimi devlete ödedikten sonra elimde bir şey kalmıyorsa, işsiz olarak babama veya kocama, hayatımı idame ettirmek için mecbursam; devlet, belediyelerin alanlarına, konserlere, sanata, üniversitelere, bilim insanlarına müdahale ediyorsa; tehlike çanları çalıyor demektir. Artık hizmet ve yönetim anlayışından çıkılmış demektir. Hesap sorabilmek için ailede güçlü, iş hayatında güçlü, korkusuz birey gerekiyor bize. 

DÜNYEVİ ÇÖZÜM

Ulu önder Atatürk, kurduğu, laik Cumhuriyeti emanet ettiği partiye, Halk Fırkası adını verdi. Halkın partisi, hiçbir özel veya özellikli bir grubun değil, hiçbir mezhep veya dinin güdümünde değil; aydınlığın, insanlığın, vicdanın ve gelişimin izindedir CHP. Hesap sorulmasından korkmaz, hesap verir. Kemal Kılıçdaroğlu, geçen cumartesi günü, bunu bütün dünyaya ve Türkiyemize tekrar çok ama çok net bir şekilde anlattı. Yürünecek yol, bilim insanlarının yoludur, dünyevi her sorun dünyevi çözümle halledilir. CHP ülkenin çıkarları için koşacak, terleyecek insanların yoludur. CHP neferleri, halkın hizmetkârıdır, Cumhuriyetin muasır medeniyetler seviyesine çıkması için hem fedakârlık hem de bazı kişisel emellerden feragat eden insanlardır. 

AKP, yapılan her şeyi, gökyüzüne oradan da genel başkanına bağlarken, halkı, bir reis, bir baba korkusu ile çevreledi. Kimsenin hesap soramadığı, hesap sormanın unutulduğu, yöneticilerin ve siyasilerin yarım Arapça konuşarak halkın bir kısmına “hava attığı” bir parti artık AKP! Ve karşısında halkın partisi Halk Partisi duruyor. CHP bütün gücüyle, her neferi ile sokaklarda ve sosyal medyada eğitime katkı sağlıyor ve halka erişiyor. Teknoloji çağında, elinde akıllı telefonla, halk, duyuyor, öğreniyor. Eğitim, sadece okula mahsus değil artık.

DR. AYFER YAZKAN KUBAL