Olaylar Ve Görüşler

Meslek Örgütleri Susturuluyor - Mustafa ÖZYÜREK

07 Mayıs 2020 Perşembe

Cumhurbaşkanı Erdoğan, adli yılın açılış töreninin külliyede yapılmasını protesto edip törene katılmayan baro başkanlarına sert tepki göstermişti. Hatırlanacağı gibi Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu’nun katıldığı töreni, Ankara, İstanbul, İzmir gibi çok üyeli barolar başta olmak üzere çok sayıda baro boykot etmişti.

Katılmayan barolar, yüksek mahkeme başkanı ve üyeleri ile hâkim ve savcıların, Erdoğan’ın ayağına gitmesinin yargının bağımsızlığı ile bağdaşmadığını ifade etmektedirler. Bazı yüksek yargı mensupları da töreni aynı gerekçe ile boykot etmişlerdi.

Töreni boykot eden barolara kızan Erdoğan Barolar başta olmak üzere örgütlerin seçiminin ‘temsili demokrasi’ olduğuna inanıyorum” dedi. Temsili demokrasiden ne kastedildiği açıklanmadı. 

ERDOĞAN ISRARLI 

Bir süre, Erdoğan’ın meslek odalarının seçim yöntemini değiştirmeyi gündemden çıkardığı zannedildi. Son günlerde Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’a Ankara Barosu cevap verince raflarda bekleyen taslak gündeme geldi. Barolar Birliği Başkanı, değişiklik yok” diye açıklama yaptı. Ancak Erdoğan ısrarlı olunca her kesim sesini kesti.

Anayasal kuruluşlar olan mesleki birlik ve odalar, yöneticilerini demokratik seçimlerle belirlemektedir. Seçim yöntemi ile ilgili meslek mensuplarının yani avukatların, mühendislerin, doktorların vb. seçim yönteminden şikâyetleri duyulmamıştır. Ama olsun, meslek mensuplarının düşüncesinin bir önemi yok. Her konuda olduğu gibi meslek odalarının ve birliklerinin seçim yönteminin belirlenmesinde de Erdoğan’ın isteği önemlidir.

NİSBİ TEMSİL TÜRMOB’DA UYGULANIYOR

Erdoğan’ın temsili demokrasi” ile kastettiği seçim yöntemi 2008 yılında, mali müşavirler odalarında ve üst birlik TÜRMOB’da yasal düzenleme ile nisbi temsil” olarak uygulanmaya başlandı. O yıllarda başta İstanbul, Ankara, İzmir olmak üzere bazı odaların ve TÜRMOB’un tutum ve açıklamaları iktidarı rahatsız ediyordu. Seçimlere katılan hükümet yanlısı gruplar, özellikle çok üyeli odalarda ve TÜRMOB’da bir varlık gösteremiyorlardı. Bu grupların baskısı ile hükümet, 3568 sayılı meslek yasasında değişiklik yapan bir tasarı hazırlayarak Meclis’e sundu. Yirmi yıl önemli bir itiraz görmeyen, meslek mensuplarının büyük çoğunluğunun kabullendiği seçim yöntemi değiştirilerek nisbi temsil uygulanmaya başlandı.

Tasarının görüşüldüğü 2008 yılında parlamentoda görev yaptığım için hem Plan ve Bütçe Komisyonu’nda hem de Genel Kurul’da nisbi temsilin sakıncalarını anlatmaya, antidemokratik hükümlerini değiştirmeye çok emek sarf ettim. Plan ve Bütçe komisyonu’nda başta CHP’li milletvekilleri olmak üzere diğer muhalif üyelerin de çabaları ile AKP’lilere de tasarının sakıncalarını, bir ölçüde gideren bir yöntemi kabul ettirdik ve Plan ve Bütçe Komisyonu’nda oybirliği ile kabul edilen bir raporla TBMM Genel Kurulu’na havale ettik. Hükümet, oybirliği ile kabul edilen komisyon metnini değiştirip kendilerinden gelen tasarının ilk şeklini esas alan bir önerge verdi. Hükümetin verdiği önerge, komisyon metnine olumlu oy veren AKP’li milletvekillerinin de katılımı ile kabul edildi. Emir yüksek yerden gelmişti. Komisyonda ak diyenler Genel Kurul’da emir üzerine kara demişti.

TÜRMOB ve odaların seçiminde uygulanan nisbi temsilin, diğer meslek örgütlerinde de uygulanacağı, Bakanlar tarafından o tarihte ifade edilmişti. Nedense nisbi temsil bugüne kadar sadece TÜRMOB ve bağlı odalarda uygulandı, yaygınlaştırılmadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Barolar başta olmak üzere meslek örgütlerinin seçiminin temsili demokrasi olduğuna inanıyorum” sözü emir kabul edilerek tasarı hazırlıkları başlamıştır.

Nisbi temsilin sakıncaları, TÜRMOB ve bağlı odalarda on yılı aşan uygulamada ortaya çıkmıştır. Nisbi temsil, öncelikle örgütlerde uzlaşma” arayışını ortadan kaldırmıştır. Seçimlerde beklediğini bulamayan gruplar, uzlaşmak yerine seçime ayrı girip belli sayıda yönetim kurulu üyesi ve delege çıkarmayı amaçlıyorlar. Mayıs 2019’da yapılan İstanbul Mali Müşavirler Odası seçimlerinde 9 liste yarıştı. Sadece üç liste yönetim kuruluna üye seçtirebildi. Bu dağınıklık yönetim kuruluna da yansıdığı için icraat yapmakta zorlanıyorlar.

Bazı odalarda seçimdeki dağınıklık sonucu, tek yönetim kurulu üyesi çıkaran guruba başkanlık verildiğine tanık oluyoruz. Özetle, seçim yönteminde başlayan dağınıklık, odaların ve birliklerin çalışmasında ve üyelerine hizmette büyük sorunlar çıkmasına neden oldu.

Nisbi temsil yöntemi, seçimlerde antidemokratik sonuçlar doğuruyor. TBMM’nin, 1 Mayıs 2008 günkü 98. birleşiminde yaptığım konuşmada, şu örneği vermiştim: 1000 üyenin katıldığı 5 yönetim kurulu üyesi seçilecek bir oda seçiminde 2 liste yarıştığını, A listesinin 800 oy, B listesinin 200 oy aldıklarını varsayalım. Blok halinde oy kullanıldığı için 800 oy alan listede her üye aynı oyu almasına rağmen bir adayın seçilemeyip diğer listeden bir adayın seçilmesi son derece antidemokratik sonuç doğurmaktadır.

Nisbi temsil yönteminin uygulanması meslek örgütlerinde uyumu ve uzlaşmayı ortadan kaldırmakta ve üyelere hizmeti aksatmaktadır. Başta barolar olmak üzere tüm meslek örgütlerinin nisbi temsili yaygınlaştıracak yasal düzenlemelere karşı tüm demokratik mücadele yollarına başvurmaları gerekir. Bilelim ki nisbi temsil gelirse meslek örgütlerinin sesi soluğu kesilir.

MUSTAFA ÖZYÜREK
22. ve 23. Dönem Milletvekili




Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları