Olaylar Ve Görüşler

‘Müjdeli’, ‘şükürlü’ toplum - Neval Oğan BALKIZ

09 Ocak 2023 Pazartesi

2022 yılı Dünya Sefalet Endeksi’nde dünya birincisi olan Türkiye’de, açlıkla, yoksullukla ve korkuyla kuşatılan toplumun geniş kesimini oluşturan memur ve emekli maaşlarına “yüzde 25 oranında zam” reva görüldü ve “müjde” diye duyuruldu! Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı, bilimselliği ve metodolojisi ile sorunlu, gerçekliği ve güvenilirliği ile tartışmalı olan açlık ve yoksulluk sınırı rakamlarının ve asgari ücretin dahi çok altında bırakan bir artış sağlayacak oran ile halk “müjdelenmiş” oldu! 

AKP, sınıfsal olarak kimin (sermayenin) iktidarı olduğunu, emek sömürüsünün örgütlü halini oluşturan bir ekonomi/piyasa yapılanmasının, doğanın, kaynakların yağmalanmasına dayalı bir rant düzeninin kurumsal yapısı olduğunu, bir kez daha ortaya koydu.

Yüzde 25 zam oranı, anayasaya, devletin “sosyal devlet” niteliğine, anayasal ve yasal düzenlemelerle güvenceye alınan insan haklarına ve özellikle yaşam hakkı, sosyal ve ekonomik haklara, sosyal adalet ilkesine, ekonomik demokrasi kuramına, Türkiye’nin sosyoekonomik gerçekliğine bütünüyle aykırıdır. Toplumu sürekli bir yoksulluğa hatta açlığa mahkûm eden, sosyoekonomik eşitsizliği derinleştiren, kalıcı eşitsizlikleri daha da ağırlaştıran ve yaygın hale getiren, sınıfsal ve sınıf üstü özellikleri ve sonuçları olan, farklı bağlamlarıyla bir koşullar bütünüdür. Aynı zamanda genel bir halk sağlığı sorununu yaratan ana unsurudur. 

SEFALET ARTIŞI 

AKP’nin yarattığı ve yönettiği bu koşulların Türkiyesi’nde; 

  • Nüfusun yüzde 1’i, yani 840 bin kişi GSMH’nin yüzde 54’ünü alıyor!
  • Bizlerin içinde olduğu geriye kalan 83.2 milyon kişi ise GSMH’den geri kalan yüzde 46’yı paylaşıyor! Üstelik, bu yüzde 46 içinde, tüm kamu (sağlık, eğitim, adalet vb.) harcamaları da yer alıyor!
  • 2023 yılında AKP’nin, sermayeden/zenginlerden almaktan vazgeçeceği, zenginlere muafiyet getirdiği vergi miktarının 994.4 milyar olacağı belirtiliyor.
  • Cengiz, Kolin firmalarına krizden etkilenmemesi için 1.5 milyar TL’lik teşvik verildiği biliniyor.
  • Köprü işleten firmalara yüzde 150 artış sözü verilmiş olduğu açıklanıyor. Ve 2018 yılından beri verginin toplanması ve harcanmasına ilişkin “vergi harcamaları raporunun” dahi çıkmadığı, bu analizlerin yapılmadığı ülkemizde, halka açlık sınırının altında, sefalet koşullarında yaşayın deniliyor.

DEVLETİN YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Anayasanın başta “Devletin temel Amaç ve Görevleri” başlıklı 5. maddesi ve diğer benzer maddeleri devlete, yurttaş olarak her birimizin insan onuruna yakışır bir yaşam sürme, maddi ve manevi varlığımızı geliştirme (başta beslenme, barınma, ısınma, biyopsişik, moral ve entelektüel yönde gelişme, eğitim, sağlık, çalışma, insanca yaşam sağlayan ücret, emeklilik vb.) koşullarını sağlama görevi ve yükümlülüğü getirmiş olduğu bir ülkede yapılıyor bu! “Aman, aç kalın ama asla ‘şükürsüz’ kalmayın” çağrılarına, haklarını bilen yurttaşlar olarak, insan onuruna yaraşır koşulları sağlayacak bir toplumsal yapı ve siyasal yönetim biçimi oluşturarak yanıt vereceğiz!

NEVAL OĞAN BALKIZ

HUKUKÇU/AKADEMİSYEN



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları