6-9 Ağustos 1945 tarihlerinde ABD, atom bombası ile Hiroşima ve Nagazaki’de yaşayan insanları katletti. 

Onları katleden düşünceyi, savaşı ve nükleer bombayı lanetlemek için, 80 yıldır yüz binlerce Japon yurttaşının katledilenlerin mezarları başında, değişik uluslardan milyonlarca insanın yaptıkları toplantılarda dile getirdikleri barış çağrılarına, ABD ve İsrail yönetilerinden, sistematik bir soykırıma dönüşen Gazze katliamı yanıtını aldılar...

Bilinmesi gereken tarihsel ve bilimsel gerçek; savaşın, iktidar boyutundan ülkeler ve devletlerarası bir çatışmaya dönüşmesinin kapitalizm sonucu oluşan sömürgecilik ve emperyalizm ile yoğunlaştığıdır... Savaş, artık sömürü ve soygun içeren sürekli bir sanayi kolu durumuna geldi...

İnsanlıktan uzak bir zalimlikle, çok kez birçok ülkenin silahsız, savunma olanağından yoksun halklarına karşı, en gelişmiş silahlarını kullanarak, emperyalistler koskoca kıtaların halklarını köleleştirdiler...

20. yüzyılın başında Asya’nın ve Latin Amerika’nın büyük bir bölümü, bütün Afrika ve Avustralya sömürge, yarısömürge ve bağımlı ülkeler haline getirilmiş, emperyalizmin sömürge sisteminin ayakları üzerine oturtulmuştur.

Bu gözü dönmüş sömürü ve sömürgecilik sistemi sonunda, milyonlarca insanın ölümü ile sonuçlanan, dünya savaşları denilen emperyalist devletler arası I. ve II. pazar ve hammadde paylaşım savaşına neden olmuş, 1945 Ağustos’unda ise ABD’nin sivil Japon halkının yaşadığı Hiroşima ve Nagazaki’ye atom bombası atma çılgınlık ve acımasızlığını yaratmıştır... Bu savaşlar sonrası tüm bağımsızlık savaşlarının karşı tarafı olmuştur bu emperyalist yapılanma... Bu nedenle “Savaşların anasıdır emperyalizm” ve de temel nedenidir...

Bu aynada, abanoz tacirleri, koloni valileri, temerküz kampları, gaz odaları, atom bombası, Hiroşima, Nagazaki, Kore, Vietnam, Kamboçya, Afganistan, Irak, Faşizm, Hitler, Musolini, Pinoche, askeriyönetimler,yargısız, infazlar, kayıplar, işkenceler, bitmeyen savaşlar ve milyonlarca insanın ölümü, yaralanması, sakatlanması vardır...

Bu nedenle savaşı içinde taşıyan, insanlık dışı sömürü ile soygun sistemine ve emperyalizme karşı elbirliği içinde mücadele etmek gerekiyor. Bu mücadele, hem bu zamana kadar öldürülen savaş kurbanlarına hem de gelecek nesillere karşı yapabileceğimiz en büyük insanlık görevi olacaktır...

Tüm dünyada 6-9 Ağustos’larda, değil nükleer silahların, tüm silahların kaldırılmasını haykırmaya devam edeceğiz.

Savaşsız bir dünyada yaşayacağız. Ve şeker de yiyebilecek, yaşayacak çocuklarımız...