Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
SELÇUK KOZAĞAÇLI Avukat, Silivri Kapalı Hapishanesi - Yeni yılda neler ‘gerekli’?
‘Artık bir faydası yok, hiçbir şeyi değiştiremiyoruz, gitmelerinin bir yolu yok’ diye mi düşünüyorsunuz? Nelerden vazgeçtiniz, artık işe yaramıyor ‘gereksiz’ diye? Vazgeçmeyin! Yaşamdaki değerlerinize geri dönün
Yeni yıla bir disiplin soruşturmasına savunma yazarken girdim. Bu konuda söylenenler doğruysa, korkarım, yıl boyunca bunu yapacağım. Aslında düşündüğünüz kadar sıkıcı değildi, hatta bazı yönlerden eğlenceli bile sayılabilir. Elbette sadece bazı yönlerden. Zira hapishanedeyiz ve burası da dahil ülkedeki tüm hapishanelerde tecrit, işkence ve saldırılar var. Hapishaneden bir haber geldiğinde bunu hep aklınızda tutmalısınız. Biz espriler yaptığımızda bile siz, hasta olanlarımıza, yaşlananlarımıza ve bebekli annelere öncelik vererek, bizim için endişelenmekten vazgeçmeyin.
Slogan atma suçu!
Savunmasıyla uğraştığım soruşturmanın konusu “tek tip elbise!” Nasıl yani; daha yönetmelik çıkmadı. Önden rüzgârı geldi işte bize... Suçlama özet olarak şöyleydi: “Çarşamba günü saat on birde, iki dakika boyunca, tek tip elbise giymeyiz, diye slogan atmışsın.” Tanımda birkaç önemli düzeltme yaparak eylemi sahiplendim. “Barındırıldığım odada” değil “Kapatıldığım hücreye bitişik havalandırmada” atıyorum, “Giymeyiz” değil “giymeyeceğiz” diyorum, gibi. Bunlar mı yani önemli düzeltme demeyin. Şu kısa yaşamda fail olmak istiyorsanız ilk iş, eylemi kendinizin tanımladığından emin olmaktır. Yoksa yaşam boyu başkalarının sizin için yaptığı tanımların mağduru olmakla yetinme tehlikesi var. Zannedilenin aksine, faşizmin bize yapabileceği en büyük kötülük canımızı veya özgürlüğümüzü değil, tanımlarımızı elimizden almaktır. İzin vermeyin. Mağdur değil, fail olun.
‘Gereklinin daniskası’
Bizim soruşturmada, fail eylemi üstlendiği için geriye kaldı suç tartışması. Hemen bu işe giriştik ve işte eğlence burada başlıyor. 5275 sayılı yasanın 42/2 (e) bendi suçu şöyle tarif ediyor: “Gereksiz olarak marş söylemek ve slogan atmak”. Gördüğünüz üzere gayet açık ve anlaşılır kaleme alınmış, suç: “Gereksiz slogan atmak”.
İşte bunu kesinlikle reddettim ve tahmin edebileceğiniz nedenlerle sloganımın sadece gerekli değil, artık ne anlama geliyorsa, “gereklinin daniskası” olduğunu savundum. Pekiyi, bu durumda gereksiz slogan nedir? Yasa koyucunun, anayasanın ve taraf olduğumuz ulusalüstü sözleşmelerin niyetleri ışığında çok heyecanlı bir tartışma oldu. Sizi sıkmadan bir fikir sahibi yapabilmek için “Mantılara kıyma yerine küçük altın konsun!” ve “Mavi domates istemiyoruz!” sloganlarının gereklilik teorisi açısından değerlendirilmesine vardı iş diyeyim, artık gerisini hayal edin. Her ikisinin de cezalandırılamayacağını bile ispatladım bence.
Saf sanmasınlar
İkna olmuşlar mıdır? Sanmıyorum, ama sonuç gelince sizi mutlaka haberdar ederim. Ben bir boşluk kalmasın diye, artık yeni yılın ilk saatlerinde savunmanın sonunu bağlarken; aslında hukuka ve ahlaka aykırı da olsa cezayı vereceklerini bildiğimi söyledim ki saf sanmasınlar. Ortada onların bu kusurlu işlemini itirazla veya davayla düzeltecek bir yargı kalmadığının farkında olduğumu da belirttim. Sadece KHK’ler veya ceza ve tedbirlerin infazının yargısal denetimi ile ilgili söylemiyorum. Bu ülkede artık bir yargı yok.
Adliye binalarında gerçekleştirilen günlük pratik, idari açıdan hükümet tasarrufu kabul edilebilir.
Çok da gerekli
Onlar sormayacak, ama sizin aklınıza gelebilir... Yargı yok, hukuk yok, akıl veya etik beklemiyorsun; ne diye savunmayla, dilekçeyle, davayla uğraşıyorsun be adam! Ne değişecek?
İşte hapishane idaresinin güzel sloganımızla ilgili söylediği de tam bu aslında. “Sizin sloganınızla mı değiştireceğiz” diyorlar.
“Artık bir faydası yok, hiçbir şeyi değiştiremiyoruz, gitmelerinin bir yolu yok...” diye mi düşünüyorsunuz? Nelerden vazgeçtiniz, artık işe yaramıyor “gereksiz” diye? Nelere karşı durmaktan; toplanmaktan, direnmekten, sokaktan, örgütlenmekten?
Vazgeçmeyin! Yaşamdaki yerlerinize, değerlerinize geri dönün. Her eylem, her itiraz, her direniş gerekli. Her dava, şikâyet, başvuru, dilekçe. Her basın toplantısı, miting, yürüyüş. Her grev gerekli.
Sloganım gerekliydi ve hâlâ gerekli. Siz gereklisiniz. Boşvermeyin, vazgeçmeyin, yılmayın. Kışın sonu bahar, biz haklıyız ve mutlaka kazanacağız!
İşte bu; gerçekten gerekli. Hepimiz için.
SELÇUK KOZAĞAÇLI
Avukat, Silivri Kapalı Hapishanesi
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Colani’nin arabası
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Erdoğan'dan Suriyeliler açıklaması
- 'Bıyık altından gülüyorsunuz'