Olaylar Ve Görüşler

Türkiye Cumhuriyeti’nin dramı - Prof. Dr. Coşkun ÖZDEMİR

09 Ağustos 2022 Salı

Atatürk’ü bir mucize dâhi olarak tanımlamak bence yerinde olur. En elverişsiz koşullarda tek başına yaptıkları birer mucize gibidir. Bu mucizenin adı Cumhuriyettir. Kuşkusuz ona inananlar ve destekleyenler vardı. Ama karşısında olanlar daha çoktu. Kurtuluş Savaşı’nın kahramanları, silah arkadaşları, saltanatın kaldırılması gibi Cumhuriyetin ilanına da karşı çıktılar.

BENZERSİZ DEVRİM

Onun önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti uygarlık ve çağdaşlık yolunda büyük adımlar attı. Bir İslam toplumunda böyle bir kalkınmanın böyle bir devrimin benzeri yoktur. Yazık ki ölümünden sonra ve çok partili düzene geçişimizle birlikte bu devrimci yola sadık kalınmamıştır. Atatürk’ü tanımış, yakınında bulunmuş bazı politikacıların tutumu şaşırtıcı olmuştur.

LAİKLİĞİ SAVUNMAK

Kısaca bugüne kadar yazık ki laikliği gerektiği gibi savunan bir iktidarımız olmadı. Daha başta demokrasinin vazgeçilmez unsuru laiklik iyice ihmal edilmiş ve dinci muhalefete yol açılmıştır. 

1940’larda ABD’nin desteği ile eğitime büyük darbe vurulmuştu. Büyük eğitimciler Hasan Âli Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç görevden uzaklaştırıldı. Türkiye’ye en özverili yurtseverler ve büyük yazarlar yetiştiren Köy Enstitülerine saldırı başladı, bu okullar DP tarafından kapatıldı. Bir başka Aydınlanma odağı Halkevleri yok edildi.

Cumhuriyet nasıl kuruldu, ne umutlarla yola çıktık, sonra nasıl umut kırıcı olaylar ve gelişmelerle karşılaştık ve bugünkü kaygılı günlere ulaştık?

PROF. DR. COŞKUN ÖZDEMİR



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları