Yazarlar Günün Köşe Yazıları Tüm Yazarlar Spor Yaşam Konuk
“Yarının Söylemi: “O da Karma Üniversiteye Gitmeseydi” - Gamze TAŞÇIER
Memlekette kadınların yaşadığı sorunlar arasında en başa yazılacaklardan biri
ayrımcılık. Evde, sokakta, işte, kısaca hayatın her alanında, kadınlara yönelik ayrımcılıkla karşılaşıyoruz.
Maalesef bu zihniyet yalnızca bireylere değil, iktidar sahipleri nedeniyle
devlete de sirayet etmiş durumda.
Cinsiyetçiliği söküp atmamız gereken devlet yönetimi ve işleyişi, verdiği kararlarla tam tersini yapıyor,
ayrımcılığı devletin tüm kılcal damarlarına kadar yayıyor.
11. Kalkınma Planı’nda gördüğümüz kadın üniversiteleri hedefi, bu sefer de 2021
Cumhurbaşkanlığı Yıllık
Programı’nda karşımıza çıkmış
durumda. AK Parti Genel Başkanı’nın Japonya seyahatinde bu kurumları çok
beğenmesi ve kopyalama hayali kurması, nasıl bir zihniyetin ülkeyi yönettiğini açıkça gözler önüne seriyor.
Dünyanın ekonomik olarak en gelişmiş üçüncü ülkesine
gidip teknolojisini, ekonomisini, örnek
almanız gerekirken, ‘geyşalık' konusunda uzmanlık alanı olan
üniversiteleri örnek
alıyorsanız, yeni yüzyıla ve geleceğe dair tek hayalinizin, geçmiş yüzyıllara
ve yaşam tarzına dönmek olduğu anlaşılıyor.
BÜYÜK YANILGI
Geçen yıl Kadın Zirvesi W20 toplantısı için bulunduğum Japonya’da çok sayıda görüşmeler yaptım. Hiçbir yönetici ve yetkilinin, kadın üniversitelerinin övdüğünü duymadım. Kendilerinin bile vazgeçmeye çalıştığı kadın üniversitelerin 21. yüzyılda başka bir ülkeye örnek olması Japonları bile şoke ediyor.
“Japonya’da uygulanıyorsa bir bildikleri
vardır” anlayışı, detay bilinmezse büyük yanılgılara sürükleyecek bir düşünce
tarzı olur. Bu kurumlar Japonya’da kadınların üniversiteye
alınmadığı, geleneksel yapının baskın olduğu dönemlerde, güçlü ailelerin eğitimli kadın yetiştirmek için önceleri kolej olarak kurulmuş.
Daha sonra ise yüksekokula dönüştürülmüş
ve son olarak da 1947’de kadınlara seçme ve seçilme hakkı
verilmesiyle buralar birer üniversiteye çevrilmiş. O dönem 80 kadın üniversitesi açılıyor ama o günden sonra bir tane dahi
artmıyor. Aksine her geçen gün
buralarda okuyan öğrenci sayısı azalıyor.
KAZIN AYAĞI BAŞKA
İktidar gerekçe olarak üniversite eğitimi alan kız öğrenci
sayısının artırılmasını öne sürüyor. Ama kazın ayağı öyle değil. Japonya’da
yapılan araştırmalarda kadın üniversitelerinin özellikle toplumsal, ekonomik gelişmişlik ve kadın haklarında bir
ters orantı yarattığı gözlemlenmiş.
Bir başka örnek olarak da
Türkiye’de geçmişte kurulmuş kız liseleri
işaret ediliyor. Zaten bunun öne
sürülmesi, aklın hangi çağda kaldığını da gösteriyor. Kız liseleri dönemin koşullarında okuma yazma oranlarını artırmak için doğru bir uygulama olabilir ama çok
açıkça ifade etmek gerekir ki bugün için yanlıştır.
Çünkü 21. yüzyılda karma
eğitimi tartışmak çağdışı ve kabul edilemez bir durumdur.
HEDEF BAŞKA
Asıl hedefin tabii ki söylenenler değil, aklın gerisindekiler olduğunu çok iyi biliyoruz.
Takiyye konusunda uzmanlaşmış bir iktidarın, yine güzel paketlenmiş,
sloganlarla bezenmiş bir teklifle sahneye çıktığı malum. Amaç ardı karanlık bir
kapıyı açıp, kapanmasın diye de ayağı araya sıkıştırmaktır.
Dün pembe otobüs
isteyenler, bugün de pembe üniversite istiyor. Kadınlar için “Bu
saatte dışarıda ne işi vardı, tek başına otobüse binmeseydi, etek giymeseydi
tecavüze uğramazdı, hamileyken sokağa çıkmasaydı” diyen bir zihniyetin asıl
amacı, kadını toplumsal hayattan soyutlamaktır.
Bu kafayla yarının söylemi, “O da
karma üniversiteye gitmeseydi’ olacaktır.
GAMZE TAŞCIER
ANKARA MİLLETVEKİLİ / TBMM KADIN-ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ KOMİSYONU ÜYESİ
Yazarın Son Yazıları
Video Haberler
-
Salvador Mundi tablosu apartman dairesinden çıktı
-
Yolda yürüyen turist dehşeti yaşadı
-
Kemal Kılıçdaroğlu'ndan Hrant Dink mesajı
-
Korkunç cinayet anı! 3 el ateş edildi
-
Kalyon işçilerine bozuk ve böcekli yemek!
-
Pes dedirten hırsızlık: Kardan adamı çaldılar
-
Zincirleme kaza: 130 araç birbirine girdi
-
Selçuk Özdağ’a saldırı anının görüntüsü ortaya çıktı
-
Oltasına martı takıldı, ne yapacağını şaşırdı
-
Ekonomik krizin boyutu bu kez Adana'da görüntülendi