Öner Yağcı

Bir insanlık mucizesi

25 Nisan 2020 Cumartesi

23 Nisan’ı insanlığın haçlı seferi, Nazi saldırganlığı, veba, kolera gibi belalı günlerinde ulusal egemenlik ışığının yandığı günü, çoban ateşlerini bir araya getirerek ulusal savaşımızın zaferini ve Cumhuriyeti kuran Meclis’in 100. yaş bayramını yüreğimizle kutladık.

Yaratanlara selam

17 Nisan Köy Enstitülerinin 80. kuruluş bayramı da başka bir hüzünle, birçok sanal toplantıyla kutlandı. İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı’nca düzenlenen, H. Haluk Erdem’in yönettiği, kaydı YouTube’da izlenmeye sunulan Köy Enstitüleri’nin 80. Kuruluş Yılında “Günümüz Gerçekliği ve Köy Enstitüleri” Çalıştayı doyurucu, anlamlı, umut verici oldu.

Çalıştayda, Köy Enstitülerinin düşünsel öncülerini, kurucularını, Atatürk başta olmak üzere İnönü ve Nafi Atuf Kansu gibi devlet adamlarını, Mustafa Necati, Saffet Arıkan, Hasan Âli Yücel gibi bakanları, Tonguç’u ve onunla birlikte bu destanı yaratanları andık. Ruhunu yaşatanları selamladık.

Vakıf Başkan Yardımcısı Metin Atuf Kansu’nun açışıyla başlayan, Elif Tosun’un piyanosuyla, Hikmet Akar’ın bağlamasıyla sunduğu türkülerle serinlediğimiz çalıştayda, Köy Enstitüsüyle ilgili kuruluşları bir arada görmenin kıvancını yaşadım.

Bilim, sanat insanlarının gözünden

Programda eğitim, bilim, sanat dünyamızdan Zafer Gençaydın, Mustafa Gazalcı, Ahmet Özer, Ayfer Kocabaş, Mualla Aksu, Nermin Yazıcı, Semiha Günal, Gülin Onat Bayır, Kemal Kocabaş, Mustafa Ergün, Erdal Atıcı, Selçuk Özdemir, Hüseyin Gül, Metin Turan, Günay Güner, Zeki Baştürk gibi aydınlarımız, günümüz koşullarında teknolojik olanaklardan alabildiğine yararlanarak bu ruhun resimle, müzikle, tiyatroyla, edebiyatla geleceğe taşınabileceğini vurguladı. Klasiklerin okunmasının, yaygınlaştırılmasının önemi ve Köy Enstitülü yazarların bu gerçekliğe katkıları üzerinde durdular.

Korkuyu yenmek

Köy Enstitüleri, insanın aklını ve elini kullanarak doğayı, kendisini ve toplumunun yazgısını değiştirebileceğini bilen, bunun nasıl olacağına ömrünü veren bir devrim öğretmeni olan Tonguç’un “İnsanoğlunun kazanacağı en büyük zafer korkuyu yenmesiyle elde edeceği zaferdir” sözünün gerçekleştiği bir yaşama biçimidir.

Köy Enstitülerini tanımlayan sözcükleri sıralamakla yetineceğim.

Köy Enstitüleri bir yaşam biçimidir, bir sistemdir, bir ruhtur. Bu yaşam biçiminde, bu sistemde, bu ruhta: Emek, özveri, özgürlük arayışı, kendine, başkalarına, insana güven vardır. Gerçekçilik vardır, hayallerin gerçekleştirileceği umudu, insanlaşma arayışı insanların canlandırılması, bilinçlendirilmesi vardır. Dayanışma, tüketim toplumu dayatılmasına karşı üreticilik, bağnazlık ve bencilliğe karşı “biz” olmak vardır. İnsanlıkçılık, toplumculuk, ahlaklılık, erdemlilik vardır. Eşitlikçilik vardır: Kadın erkek eşitliği, varsıl-yoksul eşitliği. Bilimsel, laik, hümanist bir dünya arayışı, sanat sevdası ve sanatın ölümsüz arayışı barış vardır. Çağdaşlık, örgütlülük ve var olan iletişim araçlarıyla yayılma vardır. Adı konulmamış bir örgüt denilir onun için.

İyi ki var

İyi ki TÖS’ten TÖB-DER’e örgütler olmuş.

İyi ki KEÇEV, YKKED, İHTBV, KAVEG gibi kurumlar var.

İyi ki kitaplar var: Bir Eğitim Devrimcisi: İsmail Hakkı Tonguç (Engin Tonguç), Piramidin Tabanı (Hürrem Arman), Tonguç ve Enstitüleri (Pakize Türkoğlu), Hasanoğlan Köy Enstitüsü (Abdullah Özkucur), Köy Enstitüleri Sistemi (Niyazi Altunya), Köy Enstitülerinin Meclis Süreci (Mustafa Gazalcı), İsmail Hakkı Tonguç Sempozyum Bildirileri (Hz. Kemal Kocabaş), Büyük Oğul Efsanesi/ Tonguç’un Romanı (Öner Yağcı) ve daha yüzlerce...

İyi ki pırıl pırıl sevdalıları var!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Zaman, savaş ve insan 7 Aralık 2024
Tüketilmek 30 Kasım 2024
Günümüzün Nazizmi 23 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları