Öner Yağcı

Eskimeyen bir yazı

06 Ağustos 2022 Cumartesi

...Ülkemiz, kıskaç altında, ahtapotun kollarında, örümcek ağında yağmalanan, satılan, uçurumun kenarında olan ülke diye tanımlanıyor. Kahroluyoruz.

Cumhuriyet’te 12 Aralık 2006’da yayımlanan yazım geldi aklıma: “Zaman ve Büyüklük”:

Zaman, sonsuza akan bir öğretmen ve en büyük ders vericidir. 

Uygarlıklar ve kültürler bereketiyle güzellenen yurdumuzun akılla bütünleşen atılımlarla çağdaş değerlerle buluşmuş olduğunu öğretir zaman. 

Zamanın aynasında, insanın karanlıklara karşı mücadele ederek yarattığı, sürdürdüğü devrimlerle geleceğini belirlediği görülür.

Zamanın öğrettiği, umutsuzluğun, çaresizliğin insana yakışmadığı, yakışanın kıvanç ve onur olduğudur. Zaman, yaşadığımız koşulların onca umutsuzluğuna karşın iyimser olmayı öğretir. 

ZAMANIN AYNASINDA

Kimin zamanının aynasında Müdafaai Hukuk var, Kuvayı Milliye, Misakı Milli

Kim, Kutsal İsyan’ıyla, çılgın sıfatıyla destanlar yaratmış? Emperyalist saldırganlığa karşı Ulusal Kurtuluş Savaşı’na yol gösterici olan bir ulus kimin zamanının aynasında zaferle çiçeklenmiş? 

Kimin zamanının aynasında toprağın vatan kılındığı görülmüş? 

Laik, ulusçu, halkçı, devletçi, devrimci Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesi olarak kimin zamanının aynasında ışıldamış? 

Zorbalığın köleleştiren saltanatı, hilafeti yerine, kimin zamanının aynası insanları yurttaşlığa yükselten bir yaşama tanıklık etmiş? 

Kimin aynası, on yılda yarattığı fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür gençlerin omzunda yükselen Cumhuriyetiyle ulus olmanın zenginliğini göstermiş? 

Temeli kültür olan, erdemle, özgürlük ve bağımsızlıkla kardeş olan bu zenginliğin önderini kimin zaman aynası bağrına basmış? 

Kim, Türkçemizi ses bayrağımız kılmış, bir ulusu kocaman bir şiire dönüştürmüş?

Kimin, hâlâ canlandıran Köy Enstitüleri, destansı 68 ruhu ve Gezi var dününde?

Bu soruların yanıtını gördüğümüz zamanın aynası, yarattığı değerlerle Türkiyemizin ne büyük bir ülke olduğunu gösteriyor. 

CUMHURİYETİN BÜYÜKLÜĞÜ

Zaman aynasında, insanımıza kul değil insan olduğunu öğretip armağan eden Cumhuriyetimizin büyüklüğü var. 

Zaman aynası bize, az zamanda çok ve büyük işler başaran bir yurtsever devrimci olmakla kalmayıp tüm mazlum ulusların kurtuluş umudu olan büyük bir önderimiz olduğunu öğretiyor.

Bu gerçeklik, elbette emperyalist güçlerin hoşuna gitmeyecekti ve Cumhuriyeti dize getirmek için sürekli atak yapacaktı. 

Yaşadığımız budur.

HİÇBİR ŞEY BİRDENBİRE OLMADI

Hiçbir şeyin birdenbire olmadığını, Cumhuriyetin getirdiklerini yok eden, kirleten, devrimlerini karşıdevrimlere dönüştüren dahili ve harici düşmanların on yıllardır tüm güçleriyle adımlar attıklarını biliyoruz. 

Bir milletin yeniden “doğuşu”nu sağlayan önderin kendi ulusunun gönlünden koparılması için bin bir saldırının gerçekleştirildiğini, örülen nice duvarların vız geldiğini, geldikleri gibi giden ve hevesleri kursaklarında kalan emperyalistlerin intikam planlarının boşa çıkarıldığını biliyoruz.

Yurdumuzu parçalayıp yutma girişimlerinin uzantısı olarak karanlığın feodalleriyle bütünleşen isyanlarını ve şeriat isterük naralarını tuzla buz ettiğini de biliyoruz, izledikleri işbirlikçi politikalarla, vatanın bağrına dayadıkları hançerlerle emperyalistlere hizmet edenlerin attıkları adımlara karşı yıllardır direndiğini de.

Karşı karşıya olduğumuz amansız kuşatma yıldırmasın. 

Bilincimizde, birikimimizde, değerlerimizde bizi koruyacak güç ve yöntem vardır. 

Zamanın aynasına, öğrettiklerine güvenmek varken umutsuzluk, karamsarlık, kendimizi kimsesiz duyumsamak yakışmaz bize.

Yeryüzünün sesi Nâzım demişti: Umut insanda!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Eğitim ve kitap 20 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları