Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Hatay'da Neler Oluyor?
1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kutlamak isteyen Hatay İnsan Hakları Derneği üyelerinin arasına karışan ve Suriye diktatörü Esad’ın posterlerini taşıyan bir grubun taşkınlığı Vali Celalettin Lekesiz’in, il sınırları içinde bu tür gösterileri yasaklamasına neden olmuştu.
\nYasaklamayı, ifade özgürlüğü açısından doğru bulmadığımız için Basın Konseyi Yüksek Kurulu üyelerinden arkadaşlarla birlikte üç günümüzü, Antakya’da geçirdik.
\nEn sonda söyleyeceğimi yazının başına taşıyarak “Hatay ekonomisinin büyük bir deprem içinde olduğunu” belirtmeliyim.
\nBayramlarda 40 - 50 bin kişi, birbirleri ile kucaklaşarak bavul ticaretini hareketlendirirken, Hatay’da yetişen sebze ve narenciye karayoluyla Rusya ve Körfez ülkelerine, hatta Güney Afrika’ya dek gönderiliyormuş. Suriye’de yetişen taze meyve, sebze ve pamuk dışsatımında da Türk taşımacıların büyük pazarının yerinde yeller eser duruma düşülmüş.
\nAnkara’nın kısa bir süre önce “Kardeşim Esed” sevdasını içeren ve “iki devlet tek millet”li söylemi, ortak Bakanlar Kurulu oluşturma, Asi Nehri üzerinde ortak bir baraj yapma projeleri bakın bugün ne hale gelmiş:
\nSuriye’de Esad’a karşı başlayan ayaklanmanın Amerika’nın öncülüğünde İngiltere ve Fransa’nın da desteğiyle yapıldığı kanısı, bu güney ilimizin kamuoyunda büyük bir taraftarca paylaşılıyor.
\nAyaklanmanın bel kemiğini Sünni bir grup Suriyeli asker oluşturuyor. Ama onlara Çeçen, Afganistanlı, Libya ve Suudi Arabistanlı milisler de katkı yapıyormuş. Bu milislere geceleri Antakya parklarında da rastlamanın olası olduğu anlatılıyor.
\nKentin varoşlarında bulunan Çınaraltı Et Lokantası’nda geçen bir olay sığınmacı milislerin ruh halini göstermeye yeterli olmalı:
\nLokantaya gelen milis görünümlü bir grup, masalarına servis yapmak için hazırlanan genç kadını tersleyerek “..pis Alevi sen çekil bir erkek gelsin” derler.
\nMüşteri isteği olumlu karşılanır. Erkek garsonun hizmeti sonunda yedikleri yemeğin ücreti olarak 180 lira istenir.
\n40 lira vererek ayrılmak isteyen milisler paranın üstünün “Tayyip’ten alınması”nı öğütlerler.
\nHaklı olarak, olayın polise yansıtılıp yansıtılmadığını öğrenmek isteyenlere yanıt vereyim.
\nPolis, asayişsizlik olaylarına karışan Suriyeli sığınmacılar için yapılan başvurulara ne yazık ki “çaresizdir”.
\nO çaresizliği Hatay Tabib Odası Başkanı Dr. Selim Matkap’tan dinleyelim:
\n“Sığınmacıların arasında uyuşturucu kullanan ve kriz geçirirken kollarını kesenler de var. Bunlar acil hastası olarak hastanelere gelince, hekimlerin hastane polisini bilgilendirmeleri yasal zorunluluktur. Bu zorunluluğu yerine getirmek isteyen meslektaşlarımıza polis ‘Suriyeli sığınmacılara karışamayız’ diye yanıt veriyor.”
\nHatay Sanayici ve İşadamları Derneği’nin Başkanı Gülay Gül, Kapıkule’den sonra ülkemizin en büyük ikinci kapısı olan Cilvegözü kapısının da can ve mal güvenliği açısından tehdit altında olması yüzünden durgunluk yaşadığından dertli. “Ortadoğu ve Güney Afrika kapısını bile bile kapattılar” diyor ve devam ediyor:
\n“İşadamları olarak Lübnan’a gittik, Beyrut’ta bir Hatay Fuarı oluşturup sıkıntımızı hafifletmek istedik.
\nİran’la ticaretin ambargo altında olması da bölgemizdeki durgunluğa büyük etki yapıyor. Bu ambargo mutlaka ve bir an önce kaldırılmalıdır.”
\nAnkara’nın ayaklanmacılara lojistik destek verdiği, Türkiye’nin resmi politikası olarak zaten yeterince açık ve şeffaf.
\nKentte, bıyıksız ama uzun sakalları ile El Kaide örgütü mensuplarının kol gezdiğini de anlattı Gülay Hanım.
\nNakliyeciler Derneği Başkanı Salih Demirbilek, Cilvegözü’nün kapalı olması, can ve mal güvenliğinin bulunmaması üzerinde duruyor. Ro-Ro’larla yapılan yaş sebze meyve ulaşımının eskiden beş günde yapılırken, şimdi Süveyş üzerinden ancak 22 günde tamamlandığı için, çürüme tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını anlatıyor.
\nAnkara’nın bu desteğe balıklama dahil olması Hatay’ın dışsatımını da, dışalımını da adeta durma noktasına getirmiş, HASİAD “Hataylı Sanayici ve İşadamları Derneği”nin başında tam bir Cumhuriyet kadını olan Sayın Gülay Gül, gecesini gündüzünü ekonomiyi durağanlıktan kurtarmanın çaresini bulmak için adeta seferber etmiş.
\nNe kadar azimli de olsa, bir ya da birkaç kişinin elinde o durağanlığı yeniden hareketli duruma getirmesinin gücü yetmez elbette.
\nEsad’ın Baasçı olduğunu sanki yeni öğrenmiş gibi Suriye liderini kardeşlikten reddetmesi istenilen Başbakan, ABD’nin bu isteğine de “Eyvallah” demiş. Ne ki Halep orada ise arşın burada hesabı, acımasız şiddet politikası ile Esad isyanı bastırmış durumda görünüyor.
\nVarsayalım ki Esad yönetimi bıraktı. Yerine kimin geleceğini de gelecek olan kişinin El Kaideciler olmayacağını güvence altına alacak otorite hangi başkentin elindedir?
\nAtatürk’ün kırk asırlık Türk yurdu olarak tanımladığı Hatay’ın politika penceresinde üç gün konuk izleyici olan bir gazetecinin izlenimleridir yukarıda okuduklarınız.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- Erdoğan'ı protesto eden gençlere işkence iddiasına yanıt
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması