Orhan Bursalı
Orhan Bursalı obursali@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bir 'Bilimci' ve Gazetesi

10 Mayıs 2012 Perşembe
\n

\n

\n

\n

Bu adama değmez deyip hiç konuya girmeyecektim. Ama iki satır yazarak bu sıkıntıyı üzerimden atmam gerek... Konu 1 Mayıs 1977 Taksim katliamı. Gezi tarafında kürsüye yakın konumda tepeden bakıyorum meydana. Kızım Mercan henüz anne karnında 5.5 aylık, o kargaşada annesiyle birlikte yerde yatarken epey çiğnendi... \n

\n

Çalıştığım gazetede de, henüz katliam olmadan, heyecan vardı! O gün akşam mı ertesi gün mü anımsamıyorum, patron dahil herkes gazetede idi ve haber ve fotoğraf seçimi ve kurgusu, Maocular ile Sovyet yanlılar arasında çatışma üzerine kurulmuştu! \n

\n

Devletin güçleri, MİT, kontrgerilla/Gladyonun açıkladığı senaryoydu bu aynı zamanda...Devrimciler arasındadüşmanca çatışmalar ve anlaşmazlıklar, onlara bu fırsatı yaratmıştı!\n

\n

***\n

\n

Sol militanlık döneminden derin pişmanlık duyan bir tarihçi, yıllardır solun, solculuğun ne kadar kötü olduğu üzerine teorik/pratik yazılar yazıyor The Tarafta. Kapitalizmin nimetlerini öve öve bitiremiyor, bu iktidarı yere göğe sığdıramıyor... Geçmişine söverken, gelecek hakkında ise söyleyecek tek sözü yok. Çalıştığı üniversitesinde aynı bölüm, neredeyse Kurtuluş Savaşı olmamıştır diyen ders anlatıcılarla dolu! \n

\n

Herhalde, dünyada bir zamanlar solcu olup da, hayatını solu kötülemek için geçiren başka bir insan zor bulunur! \n

\n

Solla yeni bir hesaplaşma fırsatı bulmuş bu yılın 1 Mayısına giderken... 1977 katlimanını devlet/Gladyo falan değil, tamamen solcuların birbirini öldürerek gerçekleştirmiş olabilirliğinin çok yüksek olduğunu yazdı... Böylece yeniden sahne ışıklarını kendi üzerine çevirdi! \n

\n

Patronu da çok memnundur şüphesiz ki, sola durmadan küfür edecek başka birini bulması kolay olmaz... Bu tutumuyla, yerini daha çok garanti altına aldığını hesap ediyor da olabilir!\n

\n

Böyle birinin, katliamı da solcuların üzerine yıkmasında bir anormallik bulmam! Kurduğu düşünce sistematiğinin doğal uzantısıdır, kendisi için! Bu tür kimselerin yapacağı hiçbir şey beni şaşırtmaz. \n

\n

***\n

\n

Ama şu şaşırtır: Bilimcive tarihçisıfatıyla bile düşünmekten kendini arındırmış olması! En azından bir şüphe, bu konuda 35 yıldır biriktirilenleri merak edip araştırma gereği duymama! Öğrencilerini bu kişinin dersleri konusunda uyarıyorum! Anlattıklarını olduğu gibi kabul yerine, sorarak ve irdeleyerek gerçeği aramalılar!\n

\n

Bu ilginç kişinin ileri sürdükleri üzerine, Ertuğrul Özkök ve Milliyette yazan bir başka yazar tam anlamıyla atladı! Özkök, solcular arasında işlenen bir cinayeti örnek göstererek katliamın kahramanlarının da solcular olabileceğini ileri sürdü. Bu da ayıptır! Solcular arasında çatışmalar yeni değil. Birbirlerini yiyerek, vurarak büyümekanlayışları vardı! Ama 1 Mayıs katliamını bu çatışma üzerinde kurmak?!\n

\n

O dönemin ağır ceza savcısı olan ve katliamı araştıran en yetkili kişi olarak Çetin Yetkinin açıklamalarını da mı görmüyorlar! Yetkinin dünkü Aydınlıktaki belgelerle anlatısına baksınlar. Diyor ki sonuç olarak: Katliam, 12 Eylül 1980 askeri darbesine giden sürecin başlangıcıdır. 30 savcı görevlendirilmiş, 40’a yakın insanda mermi yarası ve mermiler bulunmuş ama polisin bu mermilerle yaralar arasındaki ilişkiyi bile araştırması önlenmiş!\n

\n

Özkökün 12 Eylül sevgisi bilinir. Gerçekten büyük çoğunluk için canını kurtarma olmuştur. Ama bu darbenin hazırlık aşamalarında ve darbe sonrası öldürülenler, çekilen eziyetler? Neden bu darbe yapıldı acaba? Soru da mı sormak yok!?\n

\n

The Taraf’ın ‘demokratlığı’\n

\n

Tarihçinin yazdığı The Taraftan iki yazar istifa etti. Bu kadarına dayanamazlarmış. Bu gazetenin, Ergenekon olaylarının patlamasından tam iki ay önce yayın hayatına sokulduğunu anımsatırım! Sahiplerinin para bulmak için gezdikleri yerler, kurdukları cemaat ilişkileri üzerine dolaşan karanlık dedikodular ortalıkta duruyor henüz... \n

\n

Bu gazetenin, Ergenekon, Balyoz, Odatv vb. gibi operasyonların uygulayıcı projesi olarak yayın hayatına atıldığına ilişkin çok mantıki çıkarsamalar var.\n

\n

Ergenekon ve bağlantılı bütün operasyonlar bir bir çürümüştür, bazı operasyonlar tamamen fos çıkmış ve tek tutuklu sanığı bile kalmamıştır. Dünyanın bugüne kadar görmediği sahtekârlıklar, dijital uyduruklar üzerinden sürdürülen davaların, orduyu, cemaat ve iktidar muhaliflerini diskalifiye etme operasyonu olduğu açıkça ortaya çıktı! \n

\n

Ama suçsuz insanlar içeride, aileler perişen! \n

\n

Her şeyi bırakın, Soner Yalçının Samizdatını okuyun yeter! Yaşadığımız ve yaşamakta olduğumuz alçaklıklar konusunda bir fikir sahibi olmak için...\n

\n

Bugün, yayın yönetmeni kişinin, iktidarbaşını hedef alan sözde demokratyazılarını, Gülen- Erdoğan iktidar çatışmasının ürünü olarak görün. Bu çatışma derinden sürerken ve özellikle de açıkça patlak verdikten sonra, The Taraf da Erdoğana arada sırada, kavga kızışınca da düzenli çakmayabaşladı!\n

\n

Ayrılanlar şüphesiz ki bu durumu gördü. 1 Mayıs iyi bir bahane oldu, orada kurulan tuzaktan kaçmak için! Şüphesiz akıllı davranıp The Tarafa küfretmediler çünkü The Taraf, aynı zamanda kendi geçmişleri!\n

\n

Belki zamanı gelince yazarlar!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları