İktidar odağı olamazsan, kazanamazsın; belediyeler öz güçler

19 Ekim 2020 Pazartesi

CHP’nin iktidar olmaya yönelik iki politikası gündemde. Birincisi kazandığı belediyelerde başarılı olmak. İkincisi ise Millet İttifakı’nı geliştirmek.

Üçüncüsü yok. Yok derken tabii ki parti çalışması, milletvekili çalışması var, ama bunların etkinliğini ölçemiyoruz. Görünürlüğe bakıyorum, elde veri yok. Adım adım iktidara sloganıyla İstanbul’da kongre yapıldı... Ne olacak?

Elimizde, yarın seçim olsa... diye yapılan anketler var. En son ankette AKP yüzde 28’e gerilemiş, CHP yüzde 25... CHP+İYİ Parti ile AKP+MHP ittifakları başa baş.

Doğruluğunu bilemeyiz, mesela aynı ankette, CHP’li belediyelerden halk memnun deniyor.

Anketler ve çıkar çatışması

Anket şirketleri genellikle ve büyük çoğunlukla belediyelerden iş alıyorlar. Çıkar çatışmaları var. Bu nedenle benim için güvenilirlikleri tartışmalıdır. Durmadan da yenileri kuruluyor, kârlı bir iş alanı mı? Ben olsam CHP merkezine ve belediye başkanlarına “Bu sonuçlara güvenmeyin, bu tür anketler size bir şey kazandırmaz, hatta kaybettirebilir” derdim.

Bağımsız, tarafsız bir iki anket şirketi vardır herhalde.

Ben bu ara dönemlerde en güvenilir anketi Cumhurbaşkanı’nın yaptırdığına inanırım, gerçek durum ne, görmeye çok ihtiyacı var. Buna göre politikalar geliştirecektir. Tabii çalıştığı anket şirketlerinden birkaçı, seçim zamanı manipülatör olarak sahneye çıkar, başka mesele. Bunu yaşadık.

İttifak bekleyebilir

Millet İttifakı konusunu şimdiden ön planda tutmak, yanlış bir parti politikası. Bu bilgi var zaten ellerinde. Muhalefetteki her partinin de masasının üzerinde duruyor. Konuşulacak zaman seçimlere az zaman kala. Bu bakımdan bu konu üzerinde yapılanların hepsi gevezeliktir; durmadan öne süren ve tartışılmasını isteyen, iktidarın köşe yazarlarıdır, hiçbiri gerçek sorunlarla uğraşmaz, üstlendikleri görev gündemi sürekli manipülasyondur.

Bence CHP de zamansız işlerin kendisine enerji kaybettireceğini görmeli.

Belediyelerde neler oluyor?

Geride iki olay kalıyor, biri belediyeler, oralarda gerçekten başarı öyküleri mi yazılıyor? Merkez, onlarla toplantılar yapıyor; Kılıçdaroğlu mesela eğitim konusunda belediyeleri devreye sokmaya çalışıyor.

Parti, gerçek durum ne, halkla belediyeler arasında ilişki ne, öğrenme çabası içinde mi, bilmiyoruz. Belediye yönetimlerine muhalif CHP’li veya diğer partilerden kimselerle hiç konuşuluyor mu?

Bu konuya önem vermemin nedeni, yerelin ciddi birer iktidar odağı olduğuna inanmam. İkincisi, CHP’li bir dizi belediye Millet İttifakı’yla iktidar. Yarın pek çoğunu kaybedebilir.

Kendi gücünü inşa etmek

Gelelim olayın bamteline ve tekrarlayalım: CHP kendi gücünü inşa etmekten uzak demiştim.

Seçmen bir iktidar odağı görmek istiyor.

Millet İttifakı somut bir iktidar odağı olmaktan uzaktır. Seçmen buna bir “çorba” gözüyle bakabilir.

Sürükleyici, yaptırıcı, eylemci, karar verici bir temel direk olmazsa güven olmaz. Temel direk, evi, çatıyı ayakta tutandır.

Muhalefet yürekli ve atak davranmıyor olaylar karşısında. İktidar odağı olmanın yolu buradan geçiyor.

Seçmene, kendi politikalarına güveni, güçlü bir seçeneği, güçlü bir iktidar alternatifini yaratmak zorundasın.

Seçmeni sana çekmelisin

Seçmenin huyuna suyuna gitmeyi temel politika olarak görürsen, kendini hırpalar ve bir odak olarak görülmekten uzaklaşırsın.

Liderlik çok önemlidir.

Bizim millet lider ister her zaman. Peşinden gideceği. Hemen her konuda!

Liderliği, partiyi, Türkiye’nin yarınki yapısını güçlü bir şekilde inşa edecek politikaları görmezse seçmen, yüzer gezer halde gider iktidara yapışır.

Parti, kendisine bunca yıl hizmet etmiş, bir kenarda duran veya Muharrem İnce gibi ortaya çıkmış veya çıkmaya hazırlanan kendi insanları için, “büyük bir kitleye liderlik edebiliyor mu” sorusunu yinelemeye devam etmeliyiz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları