Suriye ile barış bu iktidar için ‘zor zenaat’

27 Kasım 2022 Pazar

Mısır ile ilişkilerin nasıl düzeleceği konusunda, hükümet kendi programını medyasında açıklıyor. Mısır’ın Erdoğan ile ikili ilişkileri düzeltmek konusunda acelesi var mı, programını bilmiyoruz. Mısır medyasını izlemek gerekir. İki ülke arasında şüphesiz geçmişte hep güçlü bağlar vardı ama Erdoğan’ın daha yakın zamana kadar 50 kişiyi idam ettirdi, eli kanlı katil diye saldırması ve Sisi ile ilişkileri sürdürdükleri için üstelik Avrupa ülkelerini kınaması, Sisi’nin öyle kolay unutacağı politik durumlar değil. Şunu diyorum, iki ülke yeniden diplomatik ilişki kuracaktır fakat Sisi’nin bu işi biraz ağırdan alması hatta seçim sonuçlarını beklemesi de söz konusu olabilir.

Fakat esas mesele Esad ile ilişkidir.

Erdoğan Esad ile el sıkışmakta ve Suriye ile sorunları çözmekte ne kadar ciddidir, şüphe içindeyim. Erdoğan’ın Suriye ile sil baştan yeni ilişkiler için hazırlıklı olduğunu düşünmüyorum.

GEREKÇELERİMİ ÖZETLEYEYİM:

- Şam’ı yıkmak için adı ÖSO olan orduyu besleyen Erdoğan ve iktidarıdır. Bununla yetinmemiş, ÖSO ismini Suriye Milli Ordusu’na dönüştürmüştür. Şöyle düşünün: Suriye yerine Türkiye’yi koyun. Bir Türk Silahlı Kuvvetleri var. Fakat düşman ülke, size karşı örgütlediği bir silahlı güce “Türk Silahlı Kuvvetleri” adını veriyor!

- Erdoğan, Suriye topraklarını sınırları boyunca epey kontrol etmektedir. 15-30 km derinlikler, İdlib’de ise daha çoktur. İdlib’de Suriye hükümetine düşman köktendinci, kafa kesen, dizi dizi terör örgütü ve elemanları duruyor.

- Erdoğan Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunduğunu söyleyip duruyor. Başka bir şey tabii ki söyleyemez. Diyelim ki Esad ile buluştular, el sıkıştılar. Esad Erdoğan’a şöyle dedi:

- “Sınırlarımızı tamamen biz kontrol etmek istiyoruz, sınırlarımızdan Türkiye’ye karşı bir saldırı olmayacağının garantisini veriyoruz. Bu süreci birlikte kontrol edelim ve TSK topraklarımızdan çekilsin. Suriye Milli Ordusu kurdunuz, bunu hemen dağıtmalısınız. Biz genel af çıkartacağız. İdlib’deki terörist gurupları da dağıtmak zorundayız. Hepsini kendi ülkelerine göndermek için işbirliği yapalım. YPG/PYD’nin Amerikan kontrolünden çıkartılması ve Suriye milli devletine entegre edilmesi için hemen işbirliği başlatalım..”

‘ZOR DOSTUM ZOR’

- Böyle bir öneri karşısında Erdoğan ne diyecektir? Ne konuda pazarlık yapacaktır? ÖSO’ya bulunduğu topraklarda özerklik verilsin mi diyecektir.. 10 yıldır sürdürdüğü Suriye politikasından “elde var sıfır” ile vazgeçmeyi kabul mu edecektir? Buna inanıyor musunuz, henüz bu koşullarda?

- Zaten Erdoğan’ın Esad ile görüşme konusunda bir acelesi yoktur. Nitekim “Tabii ki görüşebiliriz” sözlerinin ardından söylediği “Seçimlerden sonra yeniden başlayabiliriz” açıklaması, işi yokuşa sürme politikasıdır. Ankara’nın halen sürdürdüğü politika kontrolü altındaki Suriye topraklarında ÖSO ve TSK kontrolünde yeni yerleşim yerleri, barakalar, tek katlı yapılar inşa etmek ve yüz bin kadar Suriyeliyi oraya göndermektir. Orada bir “özerk yapılanma” söz konusu görülüyor. Esad tüm bunlara ne diyecektir?

YİNE DE: KİM BİLİR!

Özetle ve kısaca Erdoğan’ın Şam hükümeti ile “Suriye’nin bütünlüğü” konusunda anlaşmaya varabilmesi, yeni zorlayıcı, “Artık yapacak bir şey yok” koşullarının ortaya çıkmasına bağlıdır.

Ankara’nın politikası gün geçtikçe ABD’nin Suriye’yi parçalamasına yaramaktadır.

Kim bilir belki de arzulanan budur.. “Bize de pay düşer”!...

Fakat yine de! Kim bilir, bakmışsınız o uzlaşma barış koşullar olgunlaşmaktadır.

--

Not: İYİ Parti İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu ikinci kezdir Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanacağı konusunda endişeleri olduğunu belirtiyor “Bizim klasik sağ, refleks olarak camide namaza girdiği zaman safın soluna durmuyor. Bu refleksi görmezden gelemeyiz”. Lafa bakın! Bu bir kamuoyu oluşturma hareketidir. Bunun İYİ Parti merkezinden bağımsız yapıldığını mı düşünmeliyiz? Şimdiden bir aleyhte kampanya. Buna çukur kazmak denir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları