Beşiktaş’ın “Maçı var” dediler..
Nerede dedik, “Angara’da” dediler..
Arabaya doluştuk, tam dört kişi, 4 spor adamı...
Gerçi yol düz, seyir emniyetli idi..
Hava dersen, mutedil “dalgalıydı”!
Dağları aştık da Angara’ya geldik diyemeyeceğim..
Çünkü stat Angara’da değildi..
Konya’ya “50”, Eskişehir’e tahmini 20 kilometre…(!)
Koca İstanbul Beşiktaş’a dar gelmiş de top oynayacak stat bulamamıştı!
İzmit, Düzce, Tekirdağ…
Gerçi burnunu dibindeki İzmit’in ismi sakıncalıydı.. İsmet Paşa Stadı(!)
Hem “İsmet”, hem de “Paşa” ha…
İnönü’den kalk, “İsmet Paşa”ya” git!
Olmazzz! Doğru Angara!..
E, istikamet Ankara olunca da gitmemek olmazdı..
Ancak burası Ankara değildi…
Ankara Ovası’nın en uç bölgesiydi…
Aslında bunun adı; Ankara’ya uğramadan Ankara’ya gitmekti!
Stat allahaşkına güzel! Kutu gibi.. 13 bin biletli taraftar vardı..
Adı, Osmanlı Stadı..
Muhtemelen, Angara’nın Osmanlı Başganı Sultan Melih Amca koymuştu!
Girişte ‘Osmanlı Şerbeti’ standı vardı ama şerbet yoktu…
Olsa içecektim vallah..
“Asfaltta top oyna, kaldırımda seni destekleriz” diyen taraftar, “Ankara deplasman değil” diye slogan attı. Bu, Beşiktaş’ın ne kadar hasretle beklendiğini gösteriyordu!..
Maçı seyrederken kalbimin içinden “Oh be!” dedim ama..
Olimpiyatta futbolculara dürbünle bakıyordum..
Burada topçular gözümün önündeydi..
Olcay’ın sakalını bu kadar yakından gördüm ya.. Futbol Hacı’sı olmuşumdur artık!
Sivas’ın Hocası Carlos’un saçsız kafası da parlıyordu gözümün önünde..
Elinizi vicdanınıza koyun allahaşkına!
Beşiktaş’ın bir penaltısını “çalmadı” mı hakem!?
Ben gördüm, bütün stat gördü!
Bir tek hakem bey gözünün önünde olanı görmedi…
İbrahim Toraman’ın Sivas kaptanı olarak çıktığı maçta ilk gol Sivas’tan geldi!
Unutmayın, her zaman diliminin “Kırılma noktası” vardı!..
Tıpkı, takım iyi oynarken, kendini attıran futbolcunun takımın kaderini belirlemesi gibi!
Maç boyunca hakemin karalarına bakın vicdanlıca!
Muhtemelen “bu hakemlerin öbür dünyada avukatları olmayacak” diyeceksiniz…
İkinci yarı Demba Ba iki çay demledi 2-1 oldu. Bu demlere Sivas da şeker attı 2-2 oldu!
Olcay da “dem”li çay yapınca durum 3-2…
Neyse; dedim ya, stat Ankara’da değil, Angara’nın uç bölgesindeydi diye...
Bakın, Ankara’nın İstanbul tarafı girişinde ‘Etimesgut’, çıkışında ise ‘Esenboğa’ bulunur!
Yıldırım Bayezid ve Timur, yani bir gözünde sorun olan Bayezid ile ayağı aksak olan Timurlenk, nam-ı değer, ‘Aksak’ Timur!..
Hani, koca dünyayı paylaşamayan iki Türk “Kral”ı…
İşte onların ordu komutanlarını ismi!..
“Isan Buga” yani Esenboğa, Timur’un ordu komutanı!.. Etimesgut, Yıldırım’ın… Ankara Ovası’ında (Çubuk) birbirlerine kesen 2 ordunun, iki ordu komutanın “Ordugahlarını” kurdukları bölge..
E, Esenboğa var, Etimesgut da var..
Bundan sonra da bu bölgenin adı hakeme rağmen “Yıkan Kartal” olsun…
En Kalbi Muhabbetlerimle…
Ben CAN; Orhan Can…