Tüm hafta boyunca hafta sonunun,
tüm yıl boyunca yaz tatilinin,
bir hayat boyunca mutluluğun,
bir yaz boyunca da ligin başlamasını beklersin..
E lig de başladı artık!
Geri dönüşü yoktur bu işin...
Tekrarı hiç yoktur... Tıpkı hayat gibi...
Sadece 1 kez yaşanır...
Uzun bir koşuysa bu; her virajda, zorluklar içinde puanlar vardır!
İşte bu yüzden ‘Futbol hayatın ta kendisidir...’
Ve bu futbolun içinde “Ah”lar, “Vah”lar, “Keşke”ler, “Tüh be”ler, hüzünler, neşeler, zaferler,
yenilgiler, sevgiler, sevinçler, sevdalar, gözyaşları vs, yani hayata dair her şey vardır...
Beşiktaş’ın Mersin’de ilk virajıydı bu!
Mersinlilerin “Başınız sağ olsun” pankartı ile sahaya çıkması ile tüm tribünlerin “Süleyman
Seba ölmedi, kalbimizde yaşıyor” diye bağırması gecenin en güzel olayıydı!
Bu gece ‘En Kalbi Muhabbetlerim..’ Mersinli taraftarlara gitti! Büyük önder Mustafa Kemal
Atatürk, 30 Ağustos, şehitler ve Süleyman Seba’yı tek pankartta bir araya getirdikleri için...
Ancak, 2 gündür seyrettiğim maçlara göre “Hoş geldik mahalle maçlarına...”
Arsenal ile oynanan her iki maçtaki futbola bakarsak, Türkiye’de oynanan oyunun adının
futbol olmaması lazım...
Ya da biz, başka bir “Şey” mi seyrettik yoksa!?
Bizde oynanan bu oyunun adını ben buldum ama! Çim topu... Hasbelkader bir çimde
oynanan, kuralları futbolu anımsatan ama futbol olmayan bir oyun: Çim topu!
Hele hele, Mersin’in sahasında patates yetiştirmenin mümkün olduğunu gördükçe...
İnanın o sahaya patates ekin, bire 100 patates alırsınız!
Bir de gübreli topraktır ki bu, anlayın gari...
Ama doğru; hakkını yemeyelim, dağlara yakın olduğu için statta mis gibi yayla havası var!
Ancak sahadaki bu zemine, misal, üzüm bağları kurabilirsiniz... Ya da nar bahçesi(!)
Yok, “Ben uğraşamam bahçe işleriyle” derseniz eh, o zaman kavun-karpuz ekin derin..
Mevsimine göre işte... Bu aralar maydanoz da iyi kar getiriyormuş benden duymuş olmayın(!)
Anlayacağınız, bu sahada her şey olur da, bir tek futbol oynanmazdı anam babam...
Ama bir de maçın başında yırtık kale ağlarını “Çamaşır ipleriyle” bağlanması olayı vardı
ki.. Sormayın gitsin... Daha önceden o ağları kontrol etmeyen “Yetkili Abilerin” görev aşkı(!),
“Süper Ligin” değerini yükseltmeye çalışan federasyon adına bendenizi gözyaşlarına
boğduğunu itiraf etmeliyim...
Hatta, ağlamak istedim de ağlayamadım! Güldüm ne yapayım(!)
Böyle sahalara böyle top oyunu işte!
Stat yapmak başka bi’şey, “İyi Stat yapmak” başka bir şey!
Neredeyse bambaşka bir kadro ile sahaya çıkan Beşiktaş, ısrarlı top takipçisi Gökhan Töre’nin, Cenk
Tosun’a “Al da at” dediği pozisyonda 1-0 öne geçti...
Maçın son yarım saatinde, bu tarla üzerinde adı “Çim Topu” bile olmayan, olsa olsa “TARLA TOPU”
oyunu oynayan “Mevsimlik işçiler”, biraz hareketlendiler de zemin “Çapalandı” biraz(!)
Böylece Mersin’de oynanan “Tarla Topunu” Beşiktaş kazandı...