Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bıldırcın Konservesi...
Adam bıldırcın konservesi yapıp satarmış. Ancak fiyatının çok ucuz oluşu, bir sanayici arkadaşının dikkatini çekmiş.
Bir sohbet sırasında sözü döndürüp dolaştırıp merakını gidereceği konuya getirmiş.
- Arkadaş konserveyi bu kadar ucuza nasıl satıyorsun?
- Ham maddesine para vermiyoruz ki. Curnatada (sökünde) kendimiz yakaladığımız için maliyet düşüyor.
- Ama yakalamak için işçi kullanıyorsun.
Üretici laf kalabalığına getirmeye çalışırken sanayici ucuzluğun altındaki çapanoğlunu ağzından söküp almak için direniyormuş.
Sonunda itiraf etmek zorunda kalmış üretici.
- Yahu, biraz at eti karıştırıyoruz.
- Ne kadar?
- Yarı yarıya...
- Nasıl yani?
- Bir bıldırcın, bir at...
***
AKP iktidarı sayesinde Türkiye’nin durumu, üçkâğıtçının bıldırcın konservesine dönüşüverdi.
AKP sözcülerine ve yandaşlarına bakarsanız Türkiye’de demokrasi var. Hukukun üstünlüğü ilkesine büyük özen gösteriliyor. Eğitim sistemi, dindar ve kindar değil de her dalda yetkin gençler yetiştiriyor. Sosyal devlet ilkesi tıkır tıkır işliyor.
Yurttaşlar arasında ayrımcılık yapılmıyor, nefret dili hiç kullanılmıyor. Ve yurttaşlar hem tasada hem kıvançta eşit duruma getirilmiş bulunuyor.
***
Devletin kendi içinde ve yurttaşlarla ilişkilerinde uyulacak kuralları belirleyen anayasa, hadi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kesin sonuçlarının belli olduğu tarihten alalım, en az altı gündür askıda. Hatta yok sayılıyor.
Başbakanı’nı, tüm destekleri emrine vererek seçilmiş cumhurbaşkanı yapan yürütme erki, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) seçim sonuçlarına ilişkin kararını Resmi Gazete’de yayımlatmıyor. Biraz da görgüsüzlük yansıtarak tabloya dönüştürülen sonuç mazbatası Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanında ama Meclis, alelacele yeniden tatile sokulmuş durumda...
Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, Yüksek Seçim Kurulu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı “Milletvekilliği, dolayısıyla başbakanlığı ve AKP Genel Başkanlığı’nın düştüğü açıklamasını ben yapıp da başımı belaya sokmayayım” diye topu birbirine atıyor.
YSK’nin gönderdiği karar sırada beklerken üçlü atama kararnameleri, görevden almalar birbiri ardına yayınlanıyor.
Ortaya çıkan görüntü, bırakın demokratik devleti, meşrutiyet bile olamadığımızı belgeliyor.
Abdülhamit’in meşrutiyeti askıya alarak Meclis’i devre dışı bırakıp her istediğini yapabildiği özgün süreci yineliyoruz.
Devlet var ama yok!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Tanrıkulu'ndan Diyarbakır iddiası: Kayyım atanacak mı?
- Akşener'den oy bölme tartışmalarına cevap!
- YURTTAŞLAR KABİNEYE ATEŞ PÜSKÜRDÜ!
- Ekonomik kriz tiyatronun yolunu unutturdu
- Yerel seçime son 5 gün
- Akşener Özel'in o sözlerini hatırlattı
- İmamoğlu önceki dönemi anlattı
- Mart ayı 1. Dönem Çocuk Meclisi toplandı
- İmamoğlu eşi Dilek İmamoğlu ile Vefa Bozacısı'na gitti
- Özel İYİ Partili ve AKP'li adayları yerden yere vurdu
En Çok Okunan Haberler
- Büyükşehirlerde başa baş seçim
- 'Mahremimizi ortaya saçıyor'
- Belediye çalışanlarına miting ‘yoklaması’
- '30 yıl sonra aynı yanlışın tekrarlanmaması için...'
- Erdoğan'dan 'emekli maaşı' açıklaması
- 'Tutulma öncesi yiyecek, su, yakıt stoklayın!'
- Özgür Özel'den 'anket' açıklaması!
- Bakliyat ve kuruyemiş devi iflas etti
- Ali Koç'tan Ankara hamlesi!
- Murat Kurum'dan şaşırtan vaat!