Eylemin Nedenini Çapulcu Genç Kız Anlatıyor...

10 Haziran 2013 Pazartesi

Gezi Parkı eylemleri için neredeyse her kafadan bir ses çıkıyor.
Eylemlerin nedenini, nasılını sorduğum eylemci genç kızın yanıtını aşağıda aynen aktarıyorum.

\n

***

\n

Biz iş dolayısıyla akşamları Gezi Park’ındayız.
Biz kimiz, neden buradayız, ne yapıyoruz buraya gelip, ne istiyoruz?
Biz bağımsız gençleriz. Çoğunluk üniversite öğrencileri olmakla beraber hiçbir parti, örgüt, dernek vs’ye bağlı değiliz. Bir liderimiz de yok. Zaten parti destekli olsaydı çoktan bitmişti.
Neden buradayız?
Biz buradaki minicik doğayı, ağaçları, hayvanları seviyoruz. İnsan sevdiğine bir şey olsun, zarar gelsin ister mi?
Peki, neden hâlâ buradayız?
Biz sevdiklerimizi korumak adına masumane bir eylem yaparken, canımızı, malımızı emanet ettiğimiz polislerden hem canımıza hem malımıza zarar geldi. Hem de öyle böyle değil. Yapmayın dedik, emir kuluyuz dediler. Biz de kulluk ettikleri emire seslendik, bu yıkımı ve ardından gelen şiddeti durdursun diye. Yine sesimizi duyuramadığımız gibi, bir de üzerine çapulcu olduk, yine azar işittik. Yetmedi, AVM de yapacağım, AKM’yi de yıkacağım dedi.
Tüm bu olanları protesto etmek için biz Gezi Parkı’ndaki eylemimizi hangi şekillerde yapıyoruz?
- Kitap okuyoruz, hatta bir kütüphanemiz bile var.
- Ağaçları suluyoruz, süslüyoruz, gölgesindeki çadırlarda uyuyoruz.
- Batak oynuyoruz,
- Temizlik yapıyoruz.
- Gitar çalıyor, şarkılar söylüyoruz, halay çekiyoruz.
- Bedava yiyecek, içecek dağıtımları yapıyoruz. Parası olanlar oradaki bedava ikramlardan yararlanmak yerine İstiklal Caddesi’nde yemek yiyor. Bedava su dağıtılıyor kimse oralı değil.
- Her yer Taksim her yer direniş, faşizme karşı omuz omuza, Tayyip istifa, Tayyip baksana kaç kişiyiz saysana, Zıpla zıpla zıplamayan Tayyip’tir gibi sloganlar atıyoruz.
- Ölenleri anıyoruz,
- Ama en önemli eylemimiz, birbirimizi önyargısız seviyoruz, saygı duyuyoruz. Hani
“Şirinler Köyü” gibi dediler ya. Aynen öyle ama bir eksikle o da “Huysuz Şirin”. Provoke etmek isteyenler de çıkıyor tabii arada. Niyetini bildiğimiz halde ona da saygı çerçevesinde müdahale ediyoruz.
Ne istiyoruz?
Bize artık ne yapacağımız söylenmesin!
“Üç çocuk yapın”mış! Onlar önce kadınların yaşam haklarını korusun, kadın cinayetlerini bitirsin. Dünya bizler için güzel olursa Tanrı’nın bize bahşettiği bu en kutsal olayı zaten seve seve yaparız.
Bize artık ne yapacağımız söylenmesin!
“Alkol satışı 22.00’den sonra yasak”mış. O gün 22.05’te öyle bir şey olur ki canım sıkılır iki tek atarım kafamı dağıtırım. Ya da öyle güzel bir şey olur ki kutlamak isterim.
Bize artık ne yapacağımız söylenmesin! Dini bayramlarda ne yapılır, milli bayramlarda ne yapılır ben de iyi bilirim. Her milli bayramda hastalandı! Baktı ki bir o hasta, herkes orada bu sefer
“Törenler iptal” dedi. Tüm milli bayram kutlamalarını gerek çocukları gerek gençleri bahane ederek iptal etti. Bize bu tarihleri unutturmak istedi. 10 Kasım’da da yaygara yaptığımız için ayrıca azarlandık ya bir de…
Hayalini kurduğu cumhurbaşkanlığı koltuğu ona,
“iki ayyaş” dediklerinden miras. Dil uzatmasın artık.
“Askerlik yan gelip yatma yeri değildir” diyerek “kelle”lerin annelerine taziyede bulundu.
Bıraksın artık Suriye’de ne oluyor. Zaten sınır güvenliğini bitirdi. İşin içine bir dahil oldu 52 kişi can verdi.
Nasıl bir korku saldıysa penguenleri izletti adamlar bize. Bıraksaydı insanlar doğru haberleri alsalardı belki 1000’lerce yaralanma ve ölümler gerçekleşmeyecekti. O polisin de ölümünden o sorumlu. Bizler onu da anıyoruz merak etmesin. Sosyal medyayı kesmedikleri için minnettar olmamızı beklediklerine ise inanamıyorum.
Bunlar neden orada olduğumuzu anlatan sebeplerden sadece birkaçı. 10 yıllık birikimin bardağı taşıran son damlaları. Bıraksın artık bizden nefret etmeyi. Bizler iyi insanlarız. İyi insanlar olmasaydık zaten 10 sene dayanamazdık.
Bu tepkiler AKP’den ziyade
Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsınadır. Eylemcilerin çoğu çocuktu o iktidara geldiğinde. Hani çocuğun seni sevebilmesi için önce senin ona ilgi, sevgi göstermen gerekir ya, bu da aynısı aslında. Ama o bıkmadan usanmadan yıllarca nefret etti bizlerden. Hep aşağıladı. Alt kimlik, üst kimlik, Türk, Kürt, Alevi, Sünni, etnik ve dini kimlik olarak bizi resmen ayırdı. İronik olansa onun 10 yılda büyük çabalar, ciltler dolusu yaptığı konuşmalar sayesinde ayırdığı halk, kısacık belki 10 cümlelik konuşmasıyla bir araya toplandı. Bize yaptığı bu tek iyiliği istifasıyla da taçlandırırsa kendisine minnet duyacağız.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları