Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İfade Özgürlüğü Nerede, AKP ve Televizyonlar Nerede...
Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a, sıralı bakanlarla AKP yöneticilerine ve atadıklarına televizyonların emir komuta altında yayın yapması istekleri nedeniyle kızıyoruz ama haksız da sayılmazlar.(!)
Onların takıldıkları mantıkla yaklaşırsak, anayasanın radyo ve televizyonlarla ilgili maddesinin “idare” bölümünde yer aldığını görürüz. Üniversiteleri emir komuta zincirine sokan “Yüksek Öğretim Üst Kuruluşları” maddesiyle, Atatürk dışında görev yapmaya yönlendirilen “Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu” maddelerinin arasına sıkışmış garip bir maddedir.
Maddenin kenar başlığı da şöyledir:
“Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, radyo ve televizyon kuruluşları ve kamuyla ilişkili haber ajansları.”
“Basın hürdür, sansür edilemez” diye başlayan “Basın Hürriyeti” kenar başlıklı anayasa maddesiyle arasında tam 105 madde var.
O kadar uzakta ki...
Zaten aynı mantıkla bakarsak “Basın” kavramı zırt pırt engellenen radyo ve televizyonların yanı sıra internet yayıncılığını da kapsamıyor.
“Basın” bilindiği gibi Arapça “Matbuat”ın Türkçesi. Yalnızca “basılmış” yayın organlarını tanımlıyor.
O nedenle de bizim devletliler, “İdare” kapsamındaki kanalların istedikleri içerikte yayın yapmalarını kendi yetkileri içinde görüyorlar.
***
Peki neden böyle oldu?
1982 Anayasası düzenlenirken radyo ve televizyonlar TRT’nin tekelindeydi. Özel radyo ve televizyonlar hayal bile edilmiyordu.
TRT Yüksek Kurulu da idare içinde yer aldığından o bölüme konulmuştu.
Turgut Özal’ın “Anayasayı bir kez delmekle bir şey olmaz” değerlendirmesiyle korsan yayına 1990’da başlayan özel radyo ve televizyonların, yöneticiler için “tehlikeli olduğu” anlaşılınca 1993’te anayasa değiştirildi. 1994’te de yayınları denetim altına almayı öngören özel yasa çıkarıldı.
Denetim 15 Şubat 2011’de AKP’nin kabul ettiği yasayla daha da katmerleştirildi.
“Yayın hizmeti ilkeleri” diye Türk ABC’sinin ‘a’dan başlayıp ‘ş’ ile sona eren sıralaması yetmezmiş gibi ayrıca iki fıkrayı da kapsıyor.
“Olağanüstü dönemlerde” denilmesine karşın normal dönemlerde de uygulanır olan “Başbakan veya görevlendireceği bakanın yayın yasağı getirme” yetkisi de cabası...
***
Özel radyo ve televizyonların anayasada yer almasının 22’nci yılında ilk kez hukuk dışı bir uygulama yapıldı. Ankara Cumhuriyet Savcılığı, yasa değişikliği ile son verilen “ekran karartma” yöntemini daha da katmerleştiren bir yaklaşımla yayın platformlarından “paralelci” olduğunu ileri sürdüğü yedi televizyon kanalının yayınlarını iletmemesini istedi.
AKP sayesinde palazlanıp yandaşlığa sunulan iletim şirketleri de emre uyup söz konusu kanalları atıverdiler. Mahkeme kararı olmadan, sırf iddialara dayalı uygulama Türkiye’deki hukuk düzeyinin de göstergesi oldu.
***
RTÜK var ama başkanı yok. O da koalisyon görüşmeleri gibi tıkanmış durumda.
CHP temsilcisi, tıkanıklığı aşmak için MHP temsilcisi adına adaylığını geri aldı. Ama HDP adayı kendisine oy vermeyi sürdürüyor. Seçimlerde AKP adayına 4, MHP adayına 4 ve HDP adayına 1 oy çıkıyor.
Bu tıkanıklıkta AKP’nin atadığı bürokratlar da rahatlıkla görevlerini sürdürüyorlar.
Tam da seçim öncesinde yayından kaldırılan televizyon kanallarını ise nedense Yüksek Seçim Kurulu hiç dert edinmiyor.
1 Kasım seçimleri bu nedenle de ayrıca tarihe geçecek!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza